Hiç şehit yakını oldunuz mu? Hiç içinizde şehit ateşi yandı mı? Hiç birlikte büyüdüğünüz şehit kardeşinizi, kefeninden kan damlarken kara toprağın o kara bağrına, kendi ellerinizle bıraktınız mı? Bir şehit yakını olarak bütün bunları yaşadım. Şehit yakını olup, o tarifsiz büyük acıyı yaşarken dik ve vakurlu durmanın ne demek olduğunu bilir misiniz? Şehidiniz musalla taşında Türk bayrağına sarılı bir tabut içerisinde beklerken, şehidinizin cenaze namazı kılınırken ya da kabre tekbirlerle götürülürken cenazeye katılanlardan yanınızda olup acınıza ortak olmasını mı, yoksa cenazeye sükûnet içerisinde katılan acınıza ortak olmak için gelen bir başkasına kendini bilmez bazılarının provakatörlük yapıp olay çıkarmasını ister misiniz? Hiç bir şehit yakını acı içerisinde kıvranırken şehidinin cenazesinde olay çıkarılmasını o hüzünlü havanın kirletilmesini istemez ve kabul etmez. Şehide sahip çıkmak şehidin cenazesinde olay çıkarmak değildir. Şehide sahip çıkmak, şehit cenazelerinde diri olmak, bir ve beraber olabilmek, asla bölünmemek şehit ailesinin yanında olmaktır. Şehit cenazeleri hiçbir şekilde saldırı ve linç yeri değildir…

Şehit cenazeleri yangın yeridir. Yangın yeri ateşin düştüğü, şehit acısının zirve yaptığı yerdir. Şehit acısının hiçbir tarifi yoktur, sadece birebir yaşayan bu acıyı kalan ömrü boyunca da bilir. Şehit cenazelerine katılan herkes acıyı paylaşmak için, şehide, ailesine yalnız olmadığını ve şehidin 82 milyon insanın, şehidi olduğunu göstermek için katılım sağlar. Şehit cenazesine katılan iyi niyetli insanların başka bir amacı olmaz ve olmamalıdır. Şehit cenazelerinde acı ve öfke vardır. Ama acıyı ve öfkeyi frenleyen metanet, sükûnet ve saygı her şart altında önde olmak zorundadır. Şehit dua ve saygı ister, şehit ailesi yalnız bırakılmak istemez. Şehit ailesi herkesin cenazeye katılmasını ister. Herkesten kasıt teröristler ve onların temsilcileri değildir. Bölünmeden bir ve bütün olarak 82 milyon insan şehidine sahip çıkmalıdır. Şehidin ve şehit ailesinin yanında olan hiç kimseye, şehidi ben senden çok seviyorum deme hakkını kimse kendinde görmesin. Şehit cenazeleri siyaset yapma ve siyasi çıkar sağlama yeri de değildir. Şehit cenazelerine siyasiler elbette katılabilir ama hiç kimse siyasi şov peşinde olmamalıdır. Şehit cenazeleri siyasetçilerin kozlarını paylaşma ve kavga çıkarma yeri değildir. Siyasetçiler cenazeye gelmesinler mi? Siyasetçiler elbette şehit cenazelerine gelsinler ama siyaset üstü kol kola, omuz omuza gelsinler. Siyasiler şehit cenazelerinde birbirlerine çamur atmasınlar. Şehitlerimizin duaya, şehit ailelerinin acıyı paylaşmaya ve teselliye ihtiyacı var. Şehitlerimize ve ailelerine bunu kimse çok görmesin. Şehit yakınları kendi acısını yaşarken, şehit dua beklerken birilerinin her ne sebeple olursa olsun olay çıkarması ayıptır, günahtır.

Ankara'nın Çubuk ilçesinde 21 Nisan 2019 günü şehit sözleşmeli er Kırıkcı'nın cenaze törenine katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik bir saldırı ve linç girişimi yaşandı. Bir şehit yakını olarak asla tasvip etmediğim bu linç girişimi hiçbir şekilde kabul edilemez bir vandallıktır. Değerli şehidimizin babası yaptığı açıklamada, 'Acımdan kendimi de kaybettim. Akrabalarım hep acı içindeydi. Benim cenazem için herkes gelebilir. Bu acımı tüm dünya ve Türkiye paylaştı. Benim acım için herkes gelebilir." demiştir. Şehit babası tarafından net bir şekilde ifade edilen şudur. 'Benim cenazem için herkes gelebilir. 'Bundan şu anlaşılmalıdır, şehitler sadece ailelerinin değil, Türkiye'nin şehididir. Bir şehit yakını olarak bende aynı şeyi ifade ediyorum. Şehitler sadece bizim yani ailelerinin değil, tüm Türkiye'nin şehididir. Yanımızda olan, yanımızda olmak için gayret gösteren, şehit acımızı paylaşan, acımızı siyasete bulaştırmayan, duyarlı ve sağduyulu asla ikiyüzlü olmayan herkese selam olsun. Bir şehit yakını olarak herkesten isteğim hiç kimse şehit cenazelerini siyasi menfaat ve olay çıkarma yeri olarak görmesin. Tek isteğimiz, sükûnet ve samimiyettir.