Acısıyla tatlısıyla diye başlar veda yazıları...
Kimse istemezdi böyle bitmesini ama maalesef böyle oldu...
Öncelikle kapanma noktasına gelen Samsunspor'u yeniden ayağa kaldıran,
çocuklarımızın da ileride gururla izleyeceği bir takımın temellerini atan;
Başkan İsmail Uyanık ile işadamı Yüksel Yıldırım'a bu camianın büyük bir teşekkür borcu var.
Sezona belki de Gaziantep gibi ligden çekilerek havlu atacak bir durumdayken, kaçan şampiyonluklara play-offtan erken elenmeye üzülüyoruz.
Üzüntümüzü kat be kat artıran ise imkanların üst düzey olmasıydı...
Böyle bir sezonu rahmetli başkan Hasbi Menteşoğlu'ndan sonra yaşamadı Samsunspor...
Yani benim gibi genç kuşak ilk defa yaşadı...
Hocasına, oyuncusuna, profesyoneline, personeline, alışveriş yaptığı esnafına bir kuruş borcu yok Samsunspor'un...
Ancak olmadı...
Çünkü sporda her şey para değil...
Hep bahsedilir ya aile ortamı...
Biz onu başaramadık...
Bu sezonun aslında özeti budur; aile olamamak...
Yinede kaçan şampiyonluğa, ilk maçta kaybetmeye rağmen rövanşta tribünlere 30 bin kişi çekebilecek bir arma ve Başkan İsmail Uyanık var...
Söylenecek çok şey yok...
Artık bir anlamda kulüp içinde de hesaplaşma vakti olacak...
Bu fatura birilerine kesilecek...
Kaçan sadece 1 yıl, gelecek güzel yıllarımız önümüzde...
Bu bilinçte olup, kimseyi küstürmemek lazım...