Retina ekranlar, dokunmatik ekranlar, led ekranlar… Hayatlarımızın naçizane köşesindeler. Onlar sayesinde ekran bağımlılığımız kaçınılmaz oldu. Hal böyle olunca ekransız dinlenme cenneti lokasyonları olacak. Bu cennet köşeler telefonun çekmediği, wifi'nin ve televizyonun olmadığı dinlenme cennetleri olacak. Artık ekranlara bakmadan geçirilecek günler bir lüks durumunda.

Fransız Profesör Regis Debray'in dediği gibi 'Modern toplumdaki en karanlık nokta, küçük parlak bir ekrandır.''

Küçük parlak ekran destekte aslında şarjı gitmesin diye telefonunuzun ışığını kısanlardanız değil mi? Çünkü akıllı telefonlarımızı kullanmak pahasına şarj farzı priz ile olan ilişkimizi güçlendiriyor.

Tabi bunda en önemli etmen Y kuşağı. Peki, bu Y kuşağının teknoloji ile imtihanı ne olacak? Cevap net ve basit; teknoloji kazanacak.

İşte yüzdeler;

Rapora göre; yüzde 97'sinin bilgisayarı bulunuyor. Yüzde 94'ü cep telefonu kullanıyor. Yüzde 76'sı anlık mesaj atıyor. Yüzde 34'ü haber kaynağı olarak interneti tercih ediyor. Yüzde 49'u müzik indiriyor. Yüzde 40'ı iş yerinde esneklik istiyor. Çoğunluk 3 ya da daha fazla cihaz kullanıyorlar. 2020'de yaklaşık 2 çalışandan birinin Y kuşağı olacağı düşünülüyor. 11 ülkedeki Y kuşağının hayattaki en büyük hedefi ise %79 ile 'kişisel tutkuları ile örtüşen bir iş yapmak', %78 ile 'Ev sahibi olmak', %72 ile 'aile kurmak/evlenmek' şeklinde sıralanıyor. Türkiye'deki Y kuşağının ilk üç hedefi arasında ise 'bir ev sahibi olmak' (%86), 'iş yerinde güçlü bir unvana sahip olmak' (%82) ve 'yüksek maaşlı bir işte çalışmak' (%80) yer alıyor.

Öte yandan telefon kullanımı yasaklandırmaları için insanlar kendi aralarında çeşitli yöntemler ve oyunlar yapıyor. Örneğin yurtdışında yaygın olarak oynanan 'phone stack' oyunu. Yani telefon yığını denilen bir oyun oynanıyor. Yemeklerde oynanan bu oyunda yemeğe gelen herkes, oturur oturmaz telefonu masanın ortasına üst üste yığıyor. Kim yemeğini sonuna kadar dayanamayıp telefonuna bakarsa, hesabı o ödüyor. Başka bir örnek ise akşam işten eve gelen kişi telefonunu evde boş olan bir akvaryumun içine atıyor ve ertesi sabah telefonunu alıyor.

Moda dünyasının başarılı kraliçesi Anna Wintour New York'ta East Village'de verdiği bir partinin davetiyesine aynen şöyle yazmış; Yanınızda ekran ve artı 1 getirmeyin!

New york'ta parti planlayıcısı Bronson Van Wyck ise partilerinde telefon ve sosyal medyayı etkisiz hale getiren bir teknoloji bulduğunu iddia ediyor. Ekran mücadelemiz hayatlarımızı meşgul edip zamanımızdan hatta ilişkilerimizden çalıp her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Nasıl bazı yerlerde sigara odaları varsa telefon odaları da artık olacak. Teknoloji bizi ele geçiriyor diyebiliriz. 'Aman şarja taktığım alet beni mi ele geçirecek?' deyip de kafa tutmayın. Gerçekten öyle bir durumdayız artık.

Kafayı dinlemek için ulaşamıyor olma lüksüne yakında para vereceğiz gibi. O yüzden ekransız dinlenme cennetlerini arayacağız.