Mona Lisa'yı gördünüz mü?

Ben görmedim.

Ama şimdi göreceğim.

Zira, Paris Louvre Müzesindeyim.

Önümde, upuzun bir kuyruk var.

Dünyanın her ülkesinden insanlar…

Mona Lisa tablosuna bakıyorlar…

Bakmakla da kalmıyorlar!

Fotoğrafını çekiyorlar.

***

Naçizane bendeniz, Da Vinci'nin bu ölümsüz tablosundan etkilenmiş olmalıyım ki şiir kitaplarımdan birinde söz etmiştim:

Tut ki

Mona Lisa tipim değilken

Botticelli'nin meleklerinde seni aradım

Yoktun…

Eğilip baktım yüreğime

Gülüyordun

***

Gülmek neydi?

Ağlayanlar varken gülemediğim mi?

Tebessüm neydi?

Tebessümünde günahlarımdan arındım – demişim bir şiirciğimde!

Öyle mi?

Öyle.

Sahi neydi bu eseri bu kadar meşhur eden?

Tebessümü mü?

Bakışlarının sırrı mı?

Yoksa, Renesans'ın ilk kadın örneği olması mı?

Ne?

***

Paris Louvre müzesinde 400 bine yakın eser var.

Yılda 12 milyondan fazla insan burayı ziyaret ediyor.

En çok Mona Lisa tablosu ilgiyi çekiyor.

Hayret etseniz de sanatın gücüdür bu.

***

Önümdeki sıra azalıyor.

Tabloya yaklaşıyorum.

Bakıyorum, bakıyorum.

İlgimi çekmiyor!

Neden bilmem?

Ama Mona Lisa tablosunun önündeyim.

Aklımdan bizim ressamlarımız geçiyor.

Özellikle yüzle ilgili portre çalışması yapanlar.

Mesela, Semra Gül Suiçmez Buldan hanımefendi.

Kendisi ile hiç tanışmadım.

Resmi bir şiir gibi ele almıştır.

Şairin hislerini, dizelerle anlatması gibidir.

Adeta Şair Simonides'in dediği gibi:

'Resim susan bir şiir, şiir ise konuşan bir resimdir.' Sözünü resimlerinde uygulamıştır.

***

Mona Lisa tablosunun önünde, kendi ressamlarımızı düşünüyorum.

Semra Gül Suiçmez Buldan'ın yaptığı resimler gözümün önünden geçiyor…

Portrelerinde doğuştan gelen temel duygular görünüyor.

Tebessüm, korku, sevinç, neşe, masumiyet, acı, üzüntü, öfke gibi temel duygular…

Doğrusu kadın yüzünde bu duyguları doğru yorumlayan ressamlarımızdandır.

Türkiye'de Samsun'da yaşamaktadır.

Eserlerini sanal medyadan görebilirsiniz.

Instagram'dan: semrasal'ı tıklayarak sanatçımızın başarılı çalışmalarını görebilirsiniz.

***

Şimdi Mona Lisa tablosunun önünden ayrılıyorum.

Yanımda yabancı dillerde konuşan insanlar…

Dönüp tabloya bir daha bakıyorum.

Mona Lisa tebessüm ediyor.

1505 yılından beri…

Rönesans'ın ilk örneği.

Dünya tersine dönmedikçe; 21. Yüzyılda da Rönesanslara ihtiyaç var.

Kendi değerlerimizle, özgün bir biçim ve içerikle, evrenselliğe gitmek gibi…