Dünyanın neresinde ve hangi ülkesinde bizde olduğu gibi sağlık çalışanlarına hakaret eden, saldıran ve şiddet uygulayan insanlar vardır? Doğrusunu söylemek gerekirse bunu ben bilmiyorum. Ama şunu biliyor ve görüyorum ki ülkemizde yaşadığımız şu salgın hastalık döneminde bile sağlık çalışanlarımız hemen hemen hergün çeşitli şekilde şiddete maruz kalıyorlar.Bizim derdimiz sağlık çalışanlarından hizmet alıp sağlığımıza kavuşmak mı ,yoksa sağlık çalışanlarına şiddet uygulayarak onlara zarar vermek mi? 

       Maalesef birkaç değil ,bir çok kendini bilmez ;sağlık çalışanlarına saldırmaya devam ediyor. Ne yazık ki son yapılan yasal düzenlemelere rağmen ,sağlık çalışanlarının can güvenlikleri yine tehdit altında. Bu durumu da anlamak mümkün değil. Tedbirler önlem için ,yasalar ise uygulanmak içindir. Sağlık çalışanlarına yapılan saldırılar kamuoyunun gündemine gelmediği sürece saldırganlar ne yazık ki hak ettikleri cezayı almıyorlar.  Saldırı  görüntüleri  haber kanallarına düştüğünde kamuoyundan yükselen tepkiler üzerine daha titiz bir çalışmanın başlatılması ise insanı düşündürüyor.  Oysa ki tedbirler zamanında alınmak ve yasalar adil bir şekilde uygulanmak zorundadır. Caydırıcı olmayan tedbirler  ve yasalar yüzünden sağlık çalışanlarına yönelik saldırılar maalesef  şiddetini artırarak  devam ediyor. Bu saldırı görüntüleri ne ülkemize nede insanlarımıza yakışmıyor .Bu saldırıların en önemli nedeni saldırganların hak ettikleri cezayı almıyor ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasından kaynaklandığı gerçeğidir. Hiç bir saldırgan şiddet uyguladıktan sonra elini kolunu sallayarak aynı gün evine gidememeli ,saldırganlığının cezasını en ağır şekilde hukuk karşısında çekmelidir. Aksi takdirde kim ne yaparsa yapsın cezadan kurtulduğu sürece sağlık çalışanlarımız bu saldırılardan ve bu ilkel  şiddetten nasibini almaya devam edecektir.Çünkü bir çok kişi hala sağlık çalışanlarının sağlık kuruluşlarında 24 saat kimin için görev yaptığını görevini yaparken tedavi ettiği bir çok hastasından da bulaşıcı hastalık kapma riski olmasına rağmen tedaviye devam ettiğini bilmemektedir. Eğer gerçekten sağlık çalışanlarının hangi şartlarda görev yaptığını biliyor olsaydı sağlık çalışanlarına ne kadar çok borcumuz olduğunu  da bilirdi. Bunu bilmeyenler ,yakınlarını ve kendisini tedavi eden sağlık çalışanlarına ne yazık ki hakaret etmekten ve en vahşi şekilde şiddet uygulamaktan geri durmuyorlar. İki gün önce Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde  doktorlarımızın maruz kaldığı vahşi saldırının görüntüleri belleklerimize yapıştı, kaldı. Bu sağlık çalışanlarımız kime ne yapmıştı ki,bu vahşi saldırının hedefi oldular. Onların tek derdi hiç tanımadıkları hastalarını hayata döndürmekten başka bir şey değilken ,kendi hayatları da hasta yakınları tarafından tehdit edilmişti. Bu ilkelliğin hiçbir açıklaması ve savunması olamaz. Bu olayda kimin parmağı varsa hak ettiği şekilde cezalandırılmalı, hak ettiği şekilde cezası ertelenmeden çektirilmelidir. Bu yapılmaz ise bu şiddeti, bu saldırganlığı hiç kimse önleyemez. Şiddet cezasız  kaldığı sürece toplumsal huzur olmaz. Ülkemizdeki şiddetin sadece sağlık çalışanlarına yönelik olmadığını bir çok alanda şiddetin artarak devam ettiğini hepimiz biliyoruz. Bu tür  hastalıkların  tedavisinin de bizi yönetenlerde olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Yasal düzenleme yapılacaksa yasal düzenleme yapılmalı ,başka önleyici tedbirler alınacaksa hiç zaman geçirilmeden yeni tedbirler alınmalıdır. Hiç bir insanımız, hiçbir meslek grubumuz şiddeti hak etmiyor. 

      Artık hastanelerimizden, sağlık kuruluşlarımızdan ,sağlık çalışanlarımızdan yükselen şiddete hayır sesini duymanın zamanı gelmedi mi? Şiddeti önleyecek olan ,şiddeti durduracak olan sağlık çalışanları değildir. Sağlık çalışanlarına  borcunu şiddet uygulayarak ödemeye kalkışanlar durdurulmadığı sürece kimse görevini yapamayacak .Hep birlikte bu şiddete dur demek zorundayız. Hala bunun farkında olmayanlar var!