Hey gidi insanoğlu.
Sen var ya sen asla tek yapamazsın.
Teknolojiyi ayağına getirip karşılığında yalnızlığı teklif etseler.
Asla evet diyemez, desen de üç günde pes edersin.
Birkaç gün evde yalnız kalınca sıkılıyorsun değil mi?
Açıkçası sosyal yaşamın içinden kaçamazsın.
Peki o süreçte yapılması gerekenler?
Başkalarıyla iletişimde kendini ne kadar tanıyorsun?
Sosyal yaşamda bireylere karşı yaklaşımda ne durumdasın?
Kendini hiç ölçüp, biçip tarttığın oldu mu?
Kendine dışarıdan hiç baktın mı?
Anladım; güzellikleri bekle de, o beklentilerin karşılıklı olduğunu?
En basitinden insani ilişkilerde kişilere yaklaşımlarını, her gün yüzlerce canlıyla karşılaşırken tavırlarını bir gözden geçirdin mi?
Aldığımız nefeste, attığımız her adımda çevremizle paylaşımdayız.
Belki yirmi yıl öncesi lojmanda aynı blokta oturan idareci sıfatındaki  kişiye günaydın, iyi akşamlar, selamlar? Omuzlarımız binaya girişte neredeyse sürtünecek, adam da tık yok. Burnunun doğrusuna giden kişiye bizde anladığı tarzda karşılık verdik de, herkese aynı tavırda olduğunu öğrenince kendisine acımış, 'Sen nerede yaşıyorsun' demek gelmişti içimden.
Halbuki sosyalleşmenin ilk adımı iletişim ve onu da her an kullanıyoruz.
Seslenerek, bakışarak, duyarak, okuyarak, yazarak?
Geçtiğimiz aylarda telefonda sert mizaçlı bir bayan sesi.
-Personel servisimi orası?
 -Hayır.
-Personel Servisinin numarası kaç?
-Bilmiyorum. (Bildiğim halde bu karşılığı verdim.)
Kimsin, nesin, necisin, herkes el pençe emrinde mi?
Telefonu nasıl kullanacağından bihaber kişiler.
 Baksan cebinde en lüks cep telefonu, altında en lüks araba, dünya turlarına çıkmalar. Buna birde kamu veya özel kurumda çalışıyor olmanın verdiği gücü ayrıcalık gören zihniyet ki anlaşılır değil.
Bugünlük kendisine ne değer veriliyorsa içi bomboş farkında değil.
İnsanoğlunun en acınası durumu kendini tanımaması gibi gelir bana.
Bu olaydan bir süre sonra masamda çalan telefon ve yine bayan sesi.
Ama bu kez öylesine kibar, naif, alçakgönüllü ki?
-İyi günler beyefendi Savaş beyle görüşecektim mümkün mü acaba?
-Yanlış yeri aradınız sanırım hanımefendi.
-Çok özür diliyorum, rahatsız ettim iyi günler.
-Rica ederim size de iyi günler' diyerek kapattım telefonu.
 Ey İnsanoğlu herkesin aynı nefesi aldığı dünyada.
'Arada bir aynaya baksan' çok iyi olur.