20 Ocak 1989'da yaşanan ve kırmızı-beyaza siyahın eklenmesine sebep olan elim kazanın 32.yıldönümünü geride bıraktık. Bu sene, önceki yıllarda düzenlenen anma törenlerinden farklı olarak iki ayrı anıtın açılışına tanıklık ettik. 

 

Açılışı yapılan anıtlar bu şehrin 32 yıllık ayıbına son vermiş oldu. 

 

Zira Samsunspor taraftarı, futbol şehitlerini anmak için yıllardır bu konuyla ilgili talebini yüksek sesle dile getirmeye ve kamuoyu oluşturmaya çalışıyordu. Bu süreçte bazı belediye başkanları taraftara söz verdi, bunların bazıları seçimde aday gösterilmedi, bazıları sözlerini unuttu. Anıtın yeri için farklı mekanlar gündeme geldi fakat anıt bir türlü yapılamadı. 

 

Bu belirsizlik ortamının ardından şehirde bir anda iki anıtımız birden oldu. 

 

Fakat, Büyükşehir Belediyesi'nin millet bahçesinde yaptırdığı anıt, kamuoyunca Samsunspor tarafından stada yerleştirilen anıt kadar ilgi görmedi ve benimsenmedi. 

 

Bunun çeşitli sebepleri var.

 

Sosyal medyadan takip ettiğim kadarıyla, taraftar anıtın açılışında oluşan müzikli, balonlu, konfetili görüntüden dolayı bir anma töreninden ziyade bir eğlence programı veya siyasi parti mitingi havasında geçtiğini düşünüyor. 

 

Diğer yandan, anıtın akşam ışıklandırmasında kullanılan renk seçimleri de ayrı bir tartışma konusu oldu. Taraftar, şehrin hassasiyetleri ve anıtın amacına uygun olarak ışıklandırmanın kırmızı-beyaz-siyah olması gerektiği noktasında hemfikir. 

 

Nitekim bu konuyla ilgili Samsunspor Divan Kurulu ve 1965 Üniversiteli Samsunsporlular Derneği(ÜNİSAM) dün birer bildiri yayınlandı.

 

Ben ise olaya farklı bir açıdan yaklaşmak istiyorum. 

 

Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan anıt, beş köşeli bir kule ve tepesinde de futbol topundan oluşuyor. Şehir dışından gelen ve anıtı tanımayan biri uzaktan baktığında, anıtın 20 Ocak şehitleri için yapıldığını anlaması, tahmin etmesi mümkün değil. Ancak anıtın dibine geldiğinde açıklama metnini ve isimleri okuyarak anlayabilir.

 

Anıtın görsel olarak 20 Ocak'ın acısını temsil ettiğini, 20 Ocak'a spesifik bir tasarımı olduğunu düşünmüyorum. 

 

Aynı tasarımla hazırlanmış bir anıtı Cumhuriyet Meydanı'na dikseniz ve altına "Samsunspor'un 1994 Balkan Şampiyonluğu anısına" yazsanız sırıtmaz. 

 

Fakat Samsunspor Kulübü tarafından stadyumun girişine yerleştirilen anıt için aynı durum geçerli değil. Zira o kazada hayatını kaybetmiş 5 futbol şehidimizin her birinin heykeli mevcut. 

 

Pandemi kısıtlamaları kalkıp maçlar seyircili oynanmaya başladığında, taraftarların bu heykellerle yoğun bir ilgiyle fotoğraf çektireceğini düşünüyorum. Ama aynısını diğer anıt için söylemek güç. 

 

Bugün ulusal medyada 20 Ocak'la ilgili haber yapıldığında, görsel olarak halen Av.Engin Sever öncülüğünde Samsunspor taraftarının kendi emekleriyle hazırladığı koreografinin görüntüleri kullanılıyor. İlerleyen yıllarda da bu anıtlardan hangisinin görüntüsünü haberlerde, belgesellerde kullanırlar, hangisinin önünde -uzun ömürler diliyorum- Emin Kar ile röportaj yaparlar, hep birlikte göreceğiz. 

 

Samsunspor için yapılan her girişimin destekçisiyiz ama doğruya doğru, yanlışa da yanlış diyebilmemiz gerekiyor.

 

Bu vesileyle tekrardan 20 Ocak şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına da sabırlar diliyorum.