At izinin it izine karıştığı çok zor bir coğrafyada güçlü Devlet ve güçlü Millet olmayı başarmış çok nadir ülkelerden birisiyiz. Bunun bir abartı olmadığını ekonomik ve askeri alanda her türlü yaşadığımız zorluğa rağmen kanıtlamış bir ülkedir Türkiye Cumhuriyeti Devleti. En sıkışık ve en zor günlerinde bile birlik ve beraberliğini tüm dünyaya göstermiş asil bir milletin kahraman evlatları, milletimizin ve kutsal vatan topraklarımızın bütünlüğü için canını kanının son damlasına kadar feda etmekten bir adım bile geri durmamış ve asla geri durmamaktadır. Nice kınalı kuzularımızı özgürlüğümüzün ve bağımsızlığımızın devamı uğrunda sonsuzluğa uğurluyoruz.
Önce vatan diyerek şehitler tepesine koşarak giden kahraman evlatlarımızın anneleri ve babaları her defasında vatan sağ olsun demeye devam ediyorlar. Şehitlerimizin evli ya da bekar olması onların annelerinin ve babalarının yüreğindeki şehit acısını ne azaltıyor ne de çoğaltıyor. Vatan için ödenen bedel evlat olunca şehit acısı tüm annelerin ve babaların yüreğinde aynı kor ateş oluyor. Bu gerçeğe rağmen maalesef yıllardır şehitlerin medeni durumlarına göre annelerine ve babalarına ayrımcılık yapılıyor. Oysa ki o kınalı kuzularımızı dokuz ay karnında taşıyan emziren kişi annedir. Şehidinin evli olması o annelerimiz için neyi değiştirmektedir ki ayrım yapılmaktadır. Bu durumu şehit yakınları olarak ne anlayabilmiş, nede anlatabilmişiz. Anayasamızda yapılan son değişikliğe rağmen evli şehitlerin annelerinin ve babalarının evli olmayan şehitlerin annelerinin ve babalarının sosyal haklar bakımından eşitlenmesi bir türlü yapılmamaktadır. Her fırsatta şehitlerimizin anne ve babaları başımızın tacıdır onlar bize emanettir onlara borcumuz çoktur diyen devletimizin yetkilileri acaba bu durumu ne kadar biliyorlar? Bu durumu anlatamamak biz şehit yakınlarını üzüyor. Sapla samanın karıştırıldığı bir dönemde şehadete koşan aslan parçası kahraman evlatlarımızın evli olmaları onların annelerini ve babalarını bazı haklar konusunda mahrum bırakmak devlet ve millet vicdanına sığar mı? Eğer olaya maddi olarak bakılıyorsa bu durumun çok vahim ve çok incitici olduğunu hatırlatmak isterim. Çünkü evli şehitlerimizin annelerinin ve babalarının ,zaman zaman serzenişte bulunup ;"Biz şehit anne ve babası değil miyiz dediğine sadece şehit annesi olan annemden değil aynı durumda olan bir çok şehit annesinden duymuş olmanın rahatsızlığını bire bir yaşıyorum. Çünkü bu durumu kahraman evladını bu vatana şehit veren o mübarek şehit annelerimiz bizzat kendileri söylüyor. Bizim duyduklarımızı ve zaman zaman dillendirdiğimiz haksızlığı , devletimizin yetkililerinin bir an önce bir çözüme kavuşturması çok mu zor? Çok net söylüyorum bu işin kalıcı çözümü bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesine bakar. Sayın Cumhurbaşkanımızın Yardımcıları ,Danışmanları ve ilgili Bakanlıklar bu konuda çözüm noktasında bir çalışma yapabilir. Maalesef bu işin rafta bekleyecek bir yanı daha kalmadı. Şehitlerimizin anne ve babaları bu dünyada baki değiller. Bu vatan için şehadet şerbeti içen bir çok şehidimizin anne ve babası hakka yürüdü ve hakka yürümeye devam ediyor. Hiç olmazsa hayatta olan şehit anneleri ve babaları arasında şehidin evli olup olmamasına bakarak hareket etmekten vazgeçilsin. Devletimiz güçlü bir devlet olmanın adaletli duruşu ile hareket ederek evli iken şehadet şerbeti içen kahraman evlatlarının acılı annelerine ve babalarına bekar şehitlerimizin annelerine ve babalarına verdiği hakları eşit şekilde sunsun ki kimse incinmesin.
Evli şehitlerin annelerine ve babalarına başta şehidin eşinin maaşına zarar gelmeyecek şekilde hazineden gerçek manada yaşanabilir bir maaş olmak üzere ,TOKİ'den Faizsiz Konut Hakkı ,Faizsiz Konut Kredisi Hakkı, Özel Tüketim Vergisi Ödemeksizin Araç Alma Hakkı gibi bazı sosyal hakların ivedi olarak verilmesi devletimize , şehitlerimizin ve ailelerinin fedakarlıkları karşısında bir yük görülmemelidir. Bu işin maddi değil manevi yönü de hesap edilerek şehidin anne ve babasından birisine ayrıca madalya verilmesi konusunda kanun çıkartılmalıdır. Evli şehitlerin anne ve babaları da madalya talep etmektedir. Çünkü yakalarında evlatlarından bir gurur izi taşımak istiyorlar. Bir şehide iki madalya olmaz demeyelim. Her şehit annesine onların çektikleri şehit acı karşısında yakalarına bir madalya bile az !