Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayan dere yolu.
                Vahşi doğa öylesine dize getirilmiş ki...
                Kendimi otobanda hissettiğim o yolu her yıl defalarca kullanırım.
                Bu kez yine önemli bölümünü kullanıp köye geçiyorum.
                Viyadükler, tüneller derken geldik Derinçay yolu ayrımına.   
                Toprak yola direksiyonu kırarken keyifler yine yerinde.    
                Ama bu kez yıllardır fark edemediğimiz güzellik.
                Akasya ağaçları arasında sanki çiçek tünelinde yol alıyoruz.
                Bu güzelliklerin bugüne kadar gözümden kaçmasına şaşırıyorum.   
                Yıllarca buralarda tanık olduğum güzellikleri kayıt altına almış kişi olarak, akasyaların tüm endamıyla kendini sergilediği dönemi demek ki kaçırmışım.  
                Dallardan sarkan akasya çiçekleri adeta gelene 'Hoş geldiniz' diyor.  
                Fakat derin vadiye inince farklı duygular kaplıyor bedenimizi.       
                Bölge, acı tatlı hatıralar yaşatan, coğrafyanın en vahşi geçiş noktası desem yeridir.
                Tabi bu tanım bundan on yıllar öncesi için geçerliydi.   
                Vadiye su sesi, doğanın yeşil rengi ve sakinlik hakim.
                Ve Melet ırmağı üzerine inşa edilen yeni köprü nispet yapar gibi.
                Ama biz 'Sen daha dünkü çocuksun kaç yıldır hizmet veriyorsun ki' diyoruz.
                Yeni köprünün birkaç yüz metre ilerisinde kanyon girişi denilebilecek yerde bir başka köprü.
                Bölgenin asırlarca yükünü taşıyan o köprünün kimse yüzüne bakmıyor.  
                O köprü yıkılmış ve yerine nostaljik hoş bir manzara içinde yenisi yapılmış.
                Eski haliyle yeniden yapılan Deretam köprüsü ziyaretçilerini bekliyor.   
                İşte bu değer biraz ilgisiz mi kalıyor acaba diye düşünüyoruz.    
                Birkaç yıl önce kırılmaya yüz tutan tahtalarının üzerinde gezinmiş, sallanan gövdesinde heyecan yaşamış, altından akan Melet ırmağında yüzmüştük.  
                Bir tarafta enfes güzellikler, diğer yanda tarihe mal olan köprü. 
                Hani derler ya eskilerin pabucu dama atılıyor.
                Deretam köprüsü mahzun, sanki biraz buruk, sanki biraz yalnız...  
                Yörede yaşamasam dahi hatıralar diri kalsın diye aynısı yapılan Deretam köprüsü ile ilgili birçok anıları dinlemişimdir.
                Yıkılan köprü hizmet verirken, buralardan araç geçişi sağlanacak dense inanan herhalde olmazdı. İşte böylesine katma değer katılan bir yerde tarihe mal olmuş bir köprü.
                Hepimizin kentinde, köyünde böyle değerler vardır.
                Hayat hikayelerinde iz bırakan değerleri yaşatanlara minnet duyuyoruz.
                Köprü, Ordu dere yolu Derinçay köy yolu Melet ırmağı üzerinde.    
                Bunlar nostaljik olduğu kadar aynı zamanda kültürel varlıklarımız.
                Dileğimiz bu değerlerin ilgisiz kalmamasıdır.