Yokluğun, yoksulluğun ,ihanetin, her türlü işgalin ve her türlü emperyalist oyunun kasıp kavurduğu bir ülke düşünün. Çaresizlik içerisindeki  ülkesini ve asil milletini  küllerinden yeniden var etmek için cepheden cepheye koşan Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk büyük bir zafere tüm ulusuyla birlikte imzasını atarak bütün dünyaya Türk'ün zafer mesajını vermiş ve kabul ettirmiştir. Elbette bütün bunlar hiç kolay olmadı ,hiç kolay  başarılmadı .Bu zaferde en ağır bedeli şehitleriyle ve gazileriyle 7'den 70 tüm insanlarıyla ayrımsız ödeyen ve Mustafa Kemal Atatürk gibi eşsiz bir lider kazanan Türk Milleti kazanan taraf olmanın büyük gururunu 30 Ağustos Zafer Bayramı ile yaşamaktadır. Atatürk'ün milletiyle birlikte cepheden cepheye koşarak düşmanı yenmek için canı pahasına savaştığı sırada bile tuzak kurmaya devam eden bütün ihanet odakları beklenen sonla hüsrana uğramışlar ve güzel ülkemizi terk etmek zorunda kalmışlardır.30 Ağustos Zafer Bayramı ne güzel bir bayramdır ki ,asil milletimizi bir ve beraber tutmaktadır.  

     Milletimizin kalbine saplanmak istenen hançeri kırıp atan Dumlupınar'ın ,Kocatepe'nin ve düşmanın bağrımızda açtığı diğer tüm cephelerin eşsiz Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk Türk Milletinin bütün zaferlerini düşmanı anasından doğduğuna pişman ederek altın harflerle dünya tarihine yazdırmıştır. Bu sayede bugün gönül rahatlığı içerisinde 30 Ağustos Zafer Bayramımızı içi ne kadar boşaltılırsa boşaltılsın büyük bir gurur ve büyük bir onurla kutluyoruz. Parayla bir çok şeyi satın alabileceğinizi düşünebilirsiniz ama gerçek zaferler asla parayla satın alınamıyor. Yokluğun ve yoksulluğun içerinde inanmış ve çok  kararlı asil bir millet olmak en büyük kuvvettir. Birde her daim milletinin yanında olan Atatürk gibi bir lideriniz varsa  zafer kaçınılmaz bir sondur. Bunun için 30 Ağustos Zafer Bayramı aynı zamanda Atatürk ve silah arkadaşları demektir. Atatürk ne büyük bir Başkomutandır ki düşmanı kovmak ve pişman etmek için bizzat elinde silah cephede savaşmış bir komutandır.30 Ağustos 1922 tarihi asla unutulmaması gereken çok önemli bir tarihtir. Çünkü bu tarih Atatürk'ün Başkomutanlığında büyük bir zaferle sonuçlanan Dumlupınar savaşının kazanıldığı tarihtir. Ülkemize kirli çizmesi ile giren düşmanlarımız hiç ummadıkları bir yenilgiyle karşılaşarak arkalarına bile bakmadan defolup gitmişlerdir. Limanlarımızı anlı şanlı gemileri ile işgal eden emperyalist ülkeleri Türk Milletinin kolay bir lokma olmadığını yaşayarak görmüşlerdir. Türk ulusu zafere kavuşana kadar her ülkenin ,her milletin  baş edemeyeceği kadar zor bir süreç yaşamıştır. Türk milleti hiçbir zorluk karşısında pes etmemiş büyük bir sabırla ve koca bir yürekle her türlü zorluğu bir ve beraber olarak başından defetmiştir. Bu yüzden 30 Ağustos Zafer bayramı sadece Ordumuzun değil  hepimizin bayramıdır. 

     Asil Türk Milleti her 30 Ağustos Zafer Bayramında, 30 Ağustos 1922 tarihli o büyük  zafer mesajını bütün dünyaya vermeye devam etmektedir. milletimiz bunu yaparken bu anlamlı zaferlerin Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk'e minnet borcunu da yinelemektedir. Bu asil millet bir ve beraber olarak Atatürk'ün çizdiği yolda yürümeye devam ettiği sürece asla yenilgi yaşamayacak ve dünyanın en ileri ülkelerinden birisine sahip olmaya devam edecektir. Türk ulusunun yeniden dirilişine neden olan 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun. Tüm şehitlerimizle birlikte Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu Başkomutan Atatürk'ü ,silah arkadaşlarını ,bu topraklardan düşmanı atmak için savaşmış kadın erkek tüm isimsiz kahramanları onlara anne ve baba olan tüm insanlarımızı bir kez daha saygı ,sevgi, minnet ve bildiğimiz tüm güzel dualarla bir kez daha anıyoruz, önlerinde şükranla eğiliyoruz.