Çocukluğumuzun kahramanı.   
Son yıllarında beyaz saçlı prensi.
Kötü adamların korkulu rüyası.
İyi insanların koruyucu meleği.
Hey gidi büyük adam.
Hangi karakterleri canlandırmadın, hangi roller sana verilmedi ki.
Bir gün vatanın kurtarıcısı olurdun.
Bir gün mafyanın en amansız düşmanı.
Türk sinemasının kendine has adamı. 
Hayal edilemeyen hareketlerinle öylesine hoştun ki.
Gönüllere taht kurup orada kalmayı başaran adam. 
Seni gerçekten sevmiştik be Cüneyt ağabey.
Önce duygusal filmlerde kendine yer buldun.
Sonra bileğinin gücünü ortaya çıkardın.   
Kötü adamlara o bakışların var ya.
Yumruğu salladığında verilen o ses efekti var ya.
Az taklidini yapmadık senin.  
Birkaç kişiyi darmadağın ettiğin kavgacı duruşun.  
Çocukluğumuzda senden edindiğimiz tüyolardı.
Birde baktık tarihi filmlerde surlardan surlara atlıyorsun.
Elbette Fatihin fedaisi olmak herkesin harcı değildi.
Kalenin üzerinde Bizans askerlerinin üzerine çullanırken İstanbul'un surları sanki sana emanetti.
Bir tarafta Kara Murat.
  Diğer tarafta Battal Gazi.
Milli duyguları zirveye çıkaran filmlerinle geçmişe ışık tuttun.
Birkaç oku tek atışla düşman askerlerini yere serişin.
Abartılı rollerin olsa da beyazperdenin vazgeçilmezlerindendin.  
Mesleğinle hiç ama hiç alakası yokmuş yaptığın işin. 
Tıp fakültesi diploman olmasına rağmen senin doktorluğunu bilmiyorduk ki. 
Seni hiç Fahrettin Cüreklibatur olarak değil, Cüneyt ARKIN olarak bağrımıza bastık.
Sinema sonrası bile itibarına sahip çıkarak, olur olmaz yerde ilerlemiş yaşında gereksiz çıkışların olmadı.  
Yaşlanırken bile yalnız bırakmadın kendini.
Kazandığın değeri bozuk para gibi harcattırmadın.
Filmlerine istinaden 'Türkiye'yi kurtaran adam' sözleri söylense de.
O söylemler sadece tebessümlerde kalarak karşılık bile bulmadı.
Çocukluğumuzun idolü Cüneyt ARKIN.
Seni gerçekten sevmiştik.
Allah'ın rahmeti üzerine olsun.