Ahmet İzzet Paşa'yı tanıtmaya çalışmıştık dünkü yazımızda, Hünkar'a bile nasıl itiraz edebildiğini ve yeri geldiğinde 'arkadaşını satmaktansa koltuğu terk etmeyi' nasıl da tercih ettiğini örneklemiştik. Hünkar'ın 'baş delege yap' dediği eniştesi için 'o adam mecnun(deli)' diyen, kabineye aldığı bakanları talimatla azletmektense istifa etmeyi tercih eden bir sadrazamdır Ahmet İzzet(Furgaç) Paşa. 'Ben arkadaşlarımı satmam' diyerek istifaya kalkınca, kabine üyelerinin de 'Sen satmazsın da biz satar mıyız' deyip hep birlikte istifa ettiklerini anlatmış ve de istifa dilekçesini yazmayı da bugüne bırakmıştık ya, o dilekçeden bir bölüm, dili biraz sadeleştirilmiş olarak.

'Siz padişah hazretleriyle hükümet arasında belirmiş hiçbir esaslı anlaşmazlık söz konusu değilken hükümet başkanına ait bulunan sorumluluğun birtakım kayıt ve şartlarla sınırlandırılıp bağlanmak istenmesini 'uymaya yemin etmiş bulunduğumuz kanuniesasi(anayasa) ile bağdaştıramamaktayız.

Hükümetimizin kuruluşu sırasında, siz padişah hazretlerinden aldığımız emirlere uyarak kamuoyunda intikam duyguları uyandırmamak prensini de göz önünde tutmuştuk. Bu arada, kimin buyruğu ile gelirse gelsin, kanunların hükümlerini tarafsızca uygulamaktan sapmamak da başlıca amacımızdı. Yine bu şartlar içinde, gücümüz yettiğince, devlete ve vatana hizmete devam etmek azminde bulunduğumuz halde, sizin güveninizi yitirmiş olduğumuz kanaatine vardığımızdan hep birlikte istifaya karar vermiş bulunmaktayız.'

Bazı ifadeler mutlaka dikkatinizi çekmiştir ama bir kere de ben vurgu yapmak isterim. Şu 'kamuoyunda intikam duyguları uyandırmamak' ve 'Kimin buyruğu ile gelirse gelsin, kanunların hükümlerini tarafsızca uygulamaktan sapmamak' bölümlerin her devirde ve her ülkede herkese çıkarılacak dersler yok mudur?

Bir de şu 'Hükümet başkanına ait sorumluluğun birtakım kayıt ve şartlarla sınırlandırılıp bağlanmak istenmesini 'uymaya yemin etmiş bulunduğumuz kanuniesasi(anayasa) ile bağdaştıramamaktayız' bölümü. Hünkara yeminini hatırlatan ve aynı zamanda zımnen de olsa onu yeminine sadık kalmamak ve anayasayı çiğnemekle suçlayan ifadeler. Hünkar da en çok bu ifadeden rahatsız olur.

Ahmet İzzet Paşa 14 Ekim'de atanmıştı sadrazamlığa 8 Kasım'da istifa etti. 25 günlük bir hükümettir onun hükümeti; kısa ömürlü ama onurlu bir hükümettir o. Daha sonra bir daha o koltuğa oturmayacaktır ama sonraki hükümetlerde değişik bakanlıklarda aranan ve görev yapan isimlerden birisi olacaktır.

Yakın tarihimizden günümüze çıkarılacak çok ibret dersleri var. Biz zaman zaman o tarihin örnek insanlarını örnek olaylarla sizlerin karşısına getirmeye çalışacağız