Dün bu sütunlarda Samsun Büyükşehir(Bütünşehir) Belediye Başkanı Sayın Zihni Şahin'e bir 'açık mektup' yayınlamıştım; bugün de aynı sütunlarda 'bir açık' teşekkür yazısı yayınlıyorum. Bu köşede dile getirdiğim ve bu kente ait bir konuya daha o yazının mürekkebi kurumadan el atıp anında çözümlediği için Samsun kamuoyunun önünde teşekkür bir borç biliyorum.

Yazının yayınlandığı günün yani dünün daha akşamı olmadan çaldı telefonum, arayan Başkan Zihni Şahin'di. O konuyu bilgisine sunduğum için bana teşekkür ediyor 'yarın orada herhangi bir sorun kalmayacak' diyordu ben de hem konuyla ilgilenip çözüm talimatı verdiği hem de telefon açarak bilgi vermesindeki zarafetinden ötürü kendilerine teşekkürlerimi sunuyordum. Bir aksaklığın bildirilmesinden rahatsız olmak yerine memnun olan ve bunu da dile getiren yönetici davranışına ne kadar hasretmişiz!

Mutluluğum ve açık teşekkürüm belediye için oldukça kolay bir sorunun anında çözülmesinden değil kamuoyundan ve basından gelen bir bilginin kontrol edilip doğruluğu anlaşıldıktan sonra hemen gereğinin yapılmasındaki yönetim anlayışından kaynaklanıyor. Adap ve edep sınırları içindeki ikaz ve eleştiriler yöneticilerin hizmet yolundaki engelleri değil bir mum titrekliğinde de olsa o yolu engellere takılmadan aşmaya yardımcı olan dost ışıklarıdır. Biz gazeteciler o adap ve edep sınırını zorlamadığımız, yöneticiler de 'benim aklım herkesin aklından üstündür' kibrine kapılamadığı ve şu veya bu şekilde bir tenkit ya da ikazı dillendirenleri düşman sanmadığı sürece bu kentin de bu ülkenin de aşılmayacak sorunu yoktur.

İyi işleyeninde büyük ölçüde çözülmüştür ama demokrasilerin hem en büyük zorluğu hem de en üstün tarafı 'ben' yerine 'bizi' 'benim aklım ve iradem' yerine de 'toplumun ortak aklı ve kararını, iradesini' koymasıdır. Dar planda hemşeri, geniş planda da millet olmanın yolu da bu 'ben' kavramından 'biz' kavramına ve bireyse akıl ve iradeden ortak akıl, ortak karar, ortak uygulama ve ortak sevince varabilmemizden geçer. Samsun ahalisinin Samsunlulaşmak yolunda bu ortak tavra birçok ilden daha fazla ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.

2003, 2004 ve 2005'de bu kentte Samsun Valiliği, Samsun Büyükşehir Belediyesi, OMÜ ve SAMSEV tarafından ortaklaşa düzenlenen ve fikir mimarları arasında yer almaktan büyük mutluluk ve gurur duyduğum 'Kent Kurultaylarını' yeniden gündeme almanın tam da zamanıdır. Zihni Başkan, şu seçim telaşını atlattıktan sonra, sonbahara, belki de kışsa doğru bu kentte yaşayan ve teferruatta birbirinden çok farklı düşünen ama esasta aynı millete mensup olmanın gururunu taşıyan ve aynı kentte yaşamanın mutluluğunu duyan herkesi bu platformda çok rahatlıkla bir araya getirebilir. Onun bilinen barışçı ve zarif üslubu bu konudaki en büyük avantajımız olacaktır.

Bu yazıyı burada noktalarken tekrar teşekkürlerimi sunuyorum Sayın Başkan'a…