Gazeteci İsmail Başaran
2000 li yılların başlarında
dönemin bir bürokratı
hakkında yazdığı eleştiriler nedeniyle
yakınlarından sitem aldığında;
Bundan böyle yemek tarifi yazacağımdemişti...
O günlerde seviyeli ve ilkeli tartışmalara
bakıp dudak bükenler,bugün yemek tarifieleştirisinin,
zenginliğinin farkında mı acaba?..
Millete bir hal olmuş!..
Her şey hızla kirleniyor...
Önceliği beyaza yani ahlaka
vermek isteyenler mantar gibi...
Bir çöküşe,bir kokuşmuşluğa bu kadar mı
istekli olur birtakım insanlar?..
Her mesleğin
ilkeleri ve ahlakı vardır...
İlkeleri sıralar,maddelere dökersin!..
Ahlak başkadır...
Defter kalem işi değildir o; vicdandır...
Vefasız ve çıkarcı düzenbazların
sarstığı ilkeler yıkılmasın diye payanda
yapanlar,mesleğin ahlak sahibi insanlarıdır...
Her meslek dedik ya...
Kendimizi soyutlamadık elbette...
Biz de kaç kişi kaldık
şunun şurasında...
Genç gazeteciler çoğalsın
yorgun omuzlara
sırt versin istedik...
Alaylı-mektepli demeden...
Sağlamları da gördük,çürükleri de...
Yalana, iftiraya çamura bulanmadan
ve birilerince maddi ve manevi kurgulanmadan mesleği sürdürenler ayakta...
Çürükler daha fazla galiba...
Etraf pis kokuyor...
İnsanda biraz Allah korkusu,
biraz utanma duygusu...
Kaç kere uyarmaya çalıştım...
Kaç kere söyledim...
Başka meslek büyükleri ve bu mesleğin onurlu gençleri de yazdı,
biliyorum...
Ahlaktan ödün vermek yok...
Yalan ve iftira davaları geç sonuçlanabilir
ama asıl mesele Allah ın adaletidir...
Kimler geldi, kimler geçti...
Bazen yemek tarifleri de yapsak,
bizler hala buradayız...