Ne Ali Fuat Başgil Hocanın öğrencisi ne de Mustafa Kemal Güneşdoğdu'nun dost meclislerinin muhibbi oldum. Yaşım benden öyle bir şansı esirgedi. Ord. Prof. Dr. Ali Fuat Başgil Hocayı kitaplarından ve hakkındaki yazılardan okuyarak, Mustafa Kemal Güneşdoğdu'yu da yaşayan dostlarından dinleyerek öğrendim.

Ali Fuat Başgil ve Mustafa Kemal Güneşdoğdu iki Çarşambalı, iki arkadaş, iki aile dostu. Bu arkadaşlık, bu dostluk Mustafa Kemal Güneşdoğdu'nun bütün servetini Ali Fuat Başgil adına kurulacak bir hukuk fakültesine bağışlamasıyla ölümsüzleşmiş.

Ali Fuat Başgil her Çarşambalının, her Samsunlunun ve her Türkün gurur duyacağı bir hukuk ve fikir adamı, demokrat bir kişilik ve demokrasi savunucusu. Onun 'Gençlerle Başbaşa' kitabı çok bilinir ama her siyasetçinin mutlaka okuması gereken '27 Mayıs İhtilali ve Sebepleri' hemen hemen hiç bilinmez. Demokrasi vaadiyle yola çıkan bir siyasi hareketin zaman içinde nasıl otoriter bir yönetime dönüştüğünü, en azından dönüşme yoluna girdiğini anlatır. Desteklediği partiye verdiği demokrasi öğütleri ders niteliğindedir.

Başgil Hoca, sadece ünlü bir hukukçu, samimi bir demokrat ve kararlı bir demokrasi savunucusu değil aynı zamanda büyük bir vatanseverdir. Birinci Dünya Savaşı'nda, Milli Mücadele'de elde silah cepheden cepheye koşmuştur.

Mustafa Kemal Güneşdoğdu da bir yürekli adammış. Ali Fuat Başgil'in Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmeye zorlandığı günlerde yanında olan, ona kader ve yol arkadaşlığı yapan iki üç kişiden birisi odur. Aralarındaki dostluğu ve inanç birlikteliğini bilenler için Mustafa Kemal Güneşdoğdu'nun servetini Ali Fuat Başgil adına kurulacak bir hukuk fakültesi idealine bağışlamasından daha normal bir şey olamaz.

Buraya kadar olan bölümü yazmam sebepsiz değil. Geçen hafta Çarşamba Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesi ile yine aynı yerleşkede bulunan OMÜ İletişim Fakültesi'nin Samsun'a, merkez yerleşkeye alınmasının eğitimin kalitesi açısından daha doğru olacağını öne süren bir yazı yazdım. Bu görüşe karşı çıkan ve çoğu yakın dostum olan Çarşambalı kanaat önderleri konuyu hep Mustafa Kemal Güneşdoğdu'nun vasiyeti ve Çarşamba açısından ele aldılar.

Mustafa Kemal Güneşdoğdu, 3-4 milyon(eski hesapla 3-4 trilyon) tutarındaki bağışı yaparken fakültenin Çarşamba'nın ekonomisine yapacağı katkıdan çok Çarşamba'nın sosyal ve kültürel hayatına ve Türk hukuk eğitimine yapacağı katkıyı düşünmüştür sanırım. Ali Fuat Başgil'in adını alan bir fakültenin her geçen gün o muhteşem hukukçunun o saygın ismine layık olması gerekir. Herhalde merhum Güneşdoğdu da bunu düşünmüş, bunu istemiştir.

Ne yazık ki Çarşamba Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesi'nin gelişim eğrisi yukarıya değil aşağıya doğrudur. Öğretim üyesi gelmemekte, öğrenci tercihleri her geçen gün biraz daha gerilere düşmektedir. Ali Fuat Başgil'in adına ve Mustafa Kemal Güneşdoğdu'nun vasiyetine sahip çıkanların asıl sorumluluğu da tam buradadır. Bu okulun eğitim kadrosunu ve kalitesini hem Ali Fuat Başgil'in şanına hem de Mustafa Kemal Güneşdoğdu'nun vasiyetine uygun bir nicelik ve niteliğe yükseltmektir.

Benim önerim, bu bölgenin gençlerinin bu ülkenin diğer fakültelerinde eğitim alanlardan daha yetersiz eğitime mahkûm olmamaları, tam tersine daha zengin ve donanımlı bir kadrodan ülkenin en ileri hukuk eğitimini almaları için yapılmış son derece masum ve iyi niyetli bir öneriydi. Birilerinin bu öneriden bir kampanya kokusu almasını anlayamadım. Bu kent, 17 ilçesiyle bir bütündür. İlçelerarası tarafgirlik bizim ne aklımızdan geçer ne gazetecilik anlayışımıza ne de aldığımız hukuk eğitiminin temel kavramlarına sığar.

Fuzuli 'Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil' demişti. Bizimki o hesaptır. Faydası olmayacağını ve hatta bazı dostları üzeceğimizi bilmemize rağmen sırf gönlümüz suskunluğa razı gelmediği için yazdık. Bu da huyumuzdur…