Haziran 2015'ten günümüze kadar geçen sürede terörle yapılan yoğun mücadelede asker, polis, korucu şehitlerimizin sayısı 400'e vardı. O şehitlerimizle birlikte annelerinin yüreğine tarifi mümkün olmayan acılar düştü. O büyük ve tarifsiz acıya anne yüreği nasıl dayanır? Dokuz ay karnında taşı, can ver, sancısını çek, doğur, zorlukla büyüt, gözünün içine bak, gurur duy, sonra da vahşi bir terörist, hain bir tuzak olsun, hendek olsun, barikat olsun, kalleşçe şehit etsin, en büyük acıyı yaşamaya başla, buna dayanmak kolay mı?

Kimin ne hakkı var ki o şehitlerin tarifsiz acısını annelerimize yaşatıyorlar? Misliyle etkisiz hale getirildiği açıklanan teröristlerin hiçbirisi şehitlerimizin tek bir tırnağına bile gelemez.Her şehit haberi ile üzülüyor ve kahroluyoruz.Ama kim ne derse desin ,en çok o tarifsiz acıyla şehit annelerinin yüreği alev alev yanıyor Acılar denizinde dayanmak,dik durmak gerçekten çok zor.Acaba kaçımız bunun farkındayız?Ben şehit yakını kimliğimle yakından biliyorum ki ,o tarifsiz acının büyüklüğü karşında insanlar empati yapmaya bile korkuyorlar.Allahım o tarifsiz acıyla kimseyi sınamasın.Dileğim,dileğimiz bu; ama yaşadığımız sıkıntılı coğrafya da devlet ve millet olmanın bedelini yeni şehitler vererek ödemeye devam ediyoruz.Bu yüzden içimizdeki ve dışımızdaki düşmanlar bu ülkenin güzel insanlarını vatan topraklarında şehit etmeye devam ediyorlar.İnanıyoruz ki onların da sonu gelecektir.Kimsenin ahı hiç kimsede kalmaz.Şehit annelerinin ahından kim kurtulabilir ki?Allah ,her gün gelen bu şehitler karşısında bütün şehitlerimizin annelerine sabır versin.Evladını şehit veren bir anne için evladından sonraya kalan yaşamı acı ve hüzün doludur.O annelerin yaşıyor olmaları, büyük acıları da yüreklerinde yaşadıklarını ve yaşattıklarını gösterir.Şüphe yok ki onların omuzlarını çökerten şehit evlatlarının tarifsiz acısıdır.Onlar için nefes alıp vermek ,yaşamak anlamında değildir.Her gün şehit cenazesi kaldırdığımız bir coğrafyada, şüphesiz en büyük bedeli şehitlerin anneleri ödüyor.Evladını şehit veren bir annenin sadece kolu ,kanadı kırılmıyor.Bazen o tarifsiz acı şehit annelerini de hemen hayattan koparıyor.Bu yüzden millet olarak sadece şehitlerimize değil ,onları doğuran emziren büyüten annelerine de çok şey borçluyuz.O borç ödenir mi ,nasıl ödenir bilmiyorum .Ama o şehitlerin annelerine çok şey borçluyuz. Onlar sadece evlatlarını değil,o acıya dayanamayıp kendi canlarını da vermeye devam ediyorlar.Şehit oğlunun acısına dayanamayıp ,oğlunun daha kırkı çıkmadan aramızdan ayrılmaya devam ediyorlar.O şehitlerin acılı annelerinden birisi de Saniye Koç... Şırnak'ta, PKK'lı teröristlerin şehit ettiği polis memuru Cemil Koç'un cenazesi sırasında fenalaşarak hastaneye kaldırılan annesi Saniye Koç da şehit acısına sadece 4 gün dayanabildi.Anne yüreği o acıyı daha fazla taşıyamadı, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.