Bülent Arınç 'Hele ki bu komutanlar zamanında savaş çıkmamış' dediğinde çok kızmıştım. Bülent Arınç, foyası bütünüyle ortaya çıkan ve devleti ele geçirmek için her türlü kumpası kurmaktan ve her türlü ihaneti yapmaktan çekinmeyeceği herkes tarafından kabul edilen FETÖ örgütünün 'hızlı yükseltilmiş' imtiyazlı subaylarını değil, bulundukları makamlara hak ederek gelmiş kumpas öncesinin gerçek subayları ve komutanlarını kast ediyordu. Kızmam biraz ondandı, kızmam kumpasın bütün unsurlarıyla sırıttığı bir olayı 'Türkiye'nin bağırsak temizlemesi' olarak nitelendirmesineydi.

Aradan geçen zamanda, bu ordunun gerçek subaylarına kurulan kumpaslar ve yapılan haksızlıklar birer birer ortaya çıktı, önce Anayasa Mahkemesi, sonra da bidayet mahkemeleri tarafından hükme bağlandı. Ve birçoğu yıllarca hapis yatmış, bir kısmının da cezaevinden cenazesi çıkarılmış olan insanlar aklandı ama onlardan boşalan komuta makamlarına FETÖ örgütünün, 'ordunun damarlarına sızdırılmış' elemanları geldi. Bugün yaşadığımız acı olay o organizasyonun ve o adinin adisi kumpasla o kumpasa şu veya bu gerekçeyle yol vermenin sonucudur.

Şimdi ben bir başka noktaya dikkatleri çekmek istiyorum ve 'Bu ordu bundan sonra nasıl savaşacak?' diye soruyorum. Üst komuta kademesi astına, astlar üstlerine ve en alttaki erler hepsine birden nasıl güvenecek? Ve daha önemlisi millet üst ve alt kademeleriyle kendi ordusuna nasıl güvenecek?

Bu coğrafyada savaşlar bölgede mutlak bir egemenlik kurulmadığı ve bu egemenliğin dost düşman herkese tartışmasız kabul ettirilmediği/ettirilemediği sürece kesintisiz devam edecektir. Enerji yatakları ve yollarının kontrol kavgasındaki süper güçlerin bölgedeki 'kiralık askerleri' ya da 'vekalet savaşçıları' PKK ve IŞİD çetelerine karşı verilecek mücadelede rütbeli askerler birbirlerine rütbesiz erler ise hepsine birden nasıl güvenecek?

İşimiz gerçekten zor ama imkansızı başarmak ve bu orduyu yeniden 'Peygamber Ocağı' kutsiyetine taşımak zorundayız. Bin yıldan beri hür ve bağımsız yaşadığımız bu topraklarda, önümüzdeki binli yıllarda da aynı iddiayı sürdürebilmemiz, bunu başarmamıza bağlıdır.