Peygamberimizi ve dinimizi aşağılayan karikatürün yayınlanmasına tepkiler, dün Samsunda da sürdü...
Vatandaşlar; Danimarka bayrağı yerine, bu ülkenin mallarını yakıp, protestolarını ortaya koydu...
Doğrusu da buydu...
Hangi milletin olursa olsun; bayrağa saygıyı bize öğreten büyük önderimiz Atatürktür...
Olay, İzmirin düşman işgalinden kurtulduğu günlerde geçer...
Mustafa Kemal, Karşıyakada kalacağı eve geldiğinde evin mermer taraçasına çıktıktan sonra kapının önüne ipek bir Yunan bayrağı serilmiştir. Üzerine basılacak bir yol halısı gibi yayılmıştır. Kadın ve erkek orada bulunan İzmirliler: Buyurunuz geçiniz... Bizim öcümüzü yerine getiriniz. Yabancı kral bu evden içeri, bizim bayrağımıza basarak girmişti. Siz lütfedin, bu karşılıkla o lekeyi silin! Burası sizin şehrinizdir. Bu ev sizin evinizdir. Bu hak sizindir diye yalvarıyorlardı.
Mustafa Kemal yerde serili bayrağın önünde durur, ağlayarak yalvaran kadın ve erkeklere tatlılıkla bakarak; O, geçmişte kötü etmiş. Bir milletin istiklalini temsil eden bayrak çiğnenmez. Ben onun hatasını tekrar edememder. Bayrağı kaldırtır ve bembeyaz mermerlere basarak içeri girer.
Danimarka Başbakanı Rasmussenin, özür dilememekte direnmesi, bu milletin bayrağını yakarak, aşağılanmasını gerektirmez!..
Masum Danimarkalının ne suçu var?..
Samsunlular, protestolarında Danimarka bayrağı yakmamakla doğru bir davranış göstermişlerdir...
Karikatür olayı, Trabzonda papazın öldürülmesiyle yeni bir boyut kazanmıştır...
Dünkü yazımda, gelişmelere bir ad vermiştim: Sinsi plan...
Birileri düğmeye çoktan bastı...
Dünyanın her yerinde Müslümanların tepkileri çığ gibi büyüyor...
Önümüzdeki günlerde birileri çıkıp, Bu kışkırtmanın arkasında İran var derse şaşırmayın!..
Çünkü, olayların şiddeti Amerikanın işini kolaylaştıracak...
Şunun şurasında mart ayına ne kaldı ki?..