Kanun yapmak.
Yönetmeliklerde değişikliklerde bulunmak.
Hesap-kitap gerektirir.
Bizde öyle mi?
Maalesef.
Birileri düşünür.
İster.
Teklifte bulunur.
Doğru-dürüst incelenmeden oylanır.
Kabul edilip, yürürlüğe girer.
Mağdur etmiş.
Binlerce kişinin canına okumuş.
Pek düşünülmez.
En son Sigorta Acenteleri Yönetmeliği’nde değişiklik yapıldı.
Yürürlüğe girdi.
Hesaplamalara göre 11 bin 500 işyeri kapanacak.
Binlerce kişi işsiz kalacak.
İddia Profesyonel Sigorta Acenteleri Derneği Başkanı İbrahim Demir’den.
Yönetmelikle 4 yıllık fakülte mezunu şart.
Yetmiyor.
1,5 yıllık tecrübe gerekli.
Aylardır aranan şartlara haiz eleman arayışları sürdürülüyor.
Bugüne dek başvuran 150 kişi
Şartların getirdiği zorluklar aşılamayınca kapatan acente sayısı hayli arttı.
Her kapanan acentede çalışanlar işsiz kalıyor.
Değişiklikler Anayasa’ya aykırı bulunuyor.
Değişiklikler bir plan-program doğrultusunda yapılmalı.
Ülke şartları ön planda tutulmalı.
Şüphesiz her önüne gelen her mesleği yaparım diye de ortaya çıkmamalı.
Bazı kriterler aranmalı.
Önce ehliyet sahibi yapılmalı.
Sonra ehliyet aranmalı.
Fakülte mezunu konusuna gelince; eğer branşı dışında ise bence bir anlamı yok.
O diploma işe yaramaktan uzak kalır.
Türkiye’de genelde bu uygulama var.
İletişim mezunları, gazetecilik dışında her işi yapar.
Ziraat Fakültesi mezunları da tarla dışında her alanda çalışır.
İnşaat mühendisleri de öyle.
Neden bizde böyledir?
Fakültelerimizde verilemeyen, hayattan alınır da ondan.
Bilmem anlatabildim mi?