Polis ve jandarma
sürekli olarak,
Telefonda kendisini savcı, polis ve jandarma
diye tanıtıp para isteyenlere
inanmayın diyor ama
şeytana
pabucu ters giydirecek
yöntemlere
başvuran
dolandırıcılar,
vatandaşları
çarpmaya
devam ediyor...
Geçenlerde
Çarşamba dan bir muhtarın,
kendisini Savcıyım diye
tanıtan
birine
48 bin lirasını
kaptırdığı
günün ertesinde;
Samsun da bir başka
vatandaş daha
akıllara durgunluk veren bir yöntemle
dolandırıldı...
Telefonla aranan
vatandaşa,
adının terörist listesinde
olduğu belirtildi. Ona yardımcı olacaklarını
söyleyen dolandırıcılar,
güya jandarmadan arıyorlardı. Telefondan
telsiz sesleri geliyordu. Bu sırada,
adamın evi de aynı zamanda
arandı. Karısına,
kocasının jandarmada gözaltında olduğu
söylendi ve güya ona
yardımcı olacaklardı. Kadına, Kocan ne sorarsa
evet diyeceksin, diye tembihlediler. O sırada,
kocasıyla telefonda görüşenler de
Karına eve jandarma geldi mi, arama yapıyor mu?
diye sor, telefonu kapat, dediler.
Adam da öyle yaptı. Karısını aradı. Sesi titriyordu.
Jandarma eve geldi mi arama yapıyor mu?
diye sordu. Karısı,
ürkek bir sesle evet dedi. Adam, telefonu
kapattı, İlçe Jandarma Komutanlığı nın
önünden geçerek, bankaya gitti. Parayı yatırdı.
Akşam eve geldiğinde,
karı-koca olanları
birbirine anlattığında,
dolandırıldıklarını anlamışlardı...
Bir yandan
üzülüyor bir yandan da
Bu kadar saflık
olur mu? diyorum
ama
bu tezgaha
düşen insanlara
da hak vermeden
edemiyorum...
Bu memlekette,
iftiralar, düzmece belgeler
ve yalancı tanıklarla
yapılan haksız tutuklamalar,
bu yöntemi uygulayan dolandırıcıların
ekmeğine yağ sürüyor...
Dolandırılanlar
arasında profesörler, doktorlar, öğretmenler
ve mühendislerin olması,
neyi ifade ediyor?..