Öğretmenlere rotasyon uygulamasına son verildi. Doğrusu buydu zaten. Hiç kimse öğretmenlerin yerlerinden kendi istekleri dışında başka okullara gönderilmesinden eğitim – öğretim açısından bir yarar beklemiyordu. Bir yanlıştan geç de olsa vazgeçildi…
Üniversite sınavları bitti, okullara yerleştirmeler ve kayıtlar başladı; ama, bu yıl sınava gireceklerin kaygıları devam ediyor. Anayasa Mahkemesi,”dershanelerin kapatılması “ uygulamasını iptal etti. Temel liselere dönüşen dershanelere kaydolan öğrencilerin velilerinin ekonomik kayıpları, diğer dershanelerin durumundaki belirsizlik ise ortada duruyor.
Geçenlerde görüştüğüm uzun yıllar dershanelerde çalışmış bir öğretmen arkadaşım, aslında dershanelerin kapanmadığını,”özel okul” adı altında eğitime devam edildiğini, bunun da pek çok sorunu beraberinde getirdiğini belirtti. Apartmanlardaki okullarda sanat ve spor eğitiminin verilemeyeceğini; resim, müzik, beden eğitimi, yabancı dil gibi derslerin programlarda olmasına rağmen uygulanmayıp bu ders saatlerinde üniversite hazırlık programı uygulanacağını söyledi. Devlet okullarında eğitim-öğretim 14 Eylül’de başlayacak, ama özel okullar öğrencilerini 24 Ağustos’ta okullara çağırıyor, dedi.Yapılan tüm uygulamalarda asıl amacın “özel eğitimi” teşvik etmekten öteye gitmeyeceğini de ekledi…
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, sektör yetkilileriyle görüşüp yeni bir idari düzenlemeye gidileceğini açıkladı.Bu görüşme, dershanelerin kapatılması kararı verilmeden önce yapılsaydı daha doğru olmaz mıydı?
Eğitim ticari bir alan olarak görülmekten çıkarılıp kamu yararına yeniden düzenlenmelidir. Daha önce pek çok yazımda da belirttiğim gibi, çözüm; eğitimin niteliğinin artırılması, herkesin ilgi, istek ve yeteneğine göre sınavsız olarak bir üst eğitime gidebilmesinde.