Yasadışı dinlemeler
yapıldığı iddiasıyla
açılan
32 sanıklı
davada,
bir polis memurunun
ifadeleri,
gerçekten de
tüyler ürpertici...
Suçu önceden
önlemek maksadıyla
mahkeme kararı olmadan
günde 250 kişiyi dinledim.
Çok açık bir
itiraf aslında...
Toplumda,
ilgili ilgisiz
herkesin dinlendiği
algısı,
işte bu yüzden...
Sokaktaki seyyar satıcı dahi
Dinleniyorum paranoyası
içindeyse,
gelinen nokta vahimdir...
Ben de dinlendim...
Bazı siyasetçiler,
hatta valiler ve belediye başkanları da...
Nasıl olur demeyin,
isim vermeden anlatayım da dinleyin!..
Cumhuriyet Başsavcısı,
önüne getirilen
listedeki telefon
numaralarını ve isimleri
incelerken,
bir telefon numarasının
sanki tanıdık birine
ait olduğunu hatırlar...
Bir teröriste
ait olduğu yazılı
cep telefonu numarasını
arar...
Bu numara telefonunda
kayıtlıdır ve ekranda
Samsun un eski valilerinden
birinin adı çıkar. Cumhuriyet Başsavcısı,
daha sonra gereğini yapar...
Diyeceksiniz ki
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı nın
telefonlarının dinlendiği
iddialarının olduğu
bir ülkede,
vali dinlenmiş çok mu?..
Elbette, vali de dinlenir
ama hakim kararıyla...
Sonra da o valiye
telefonlarının
belirtilen sürelerde
dinlendiği, gerekçeleriyle birlikte
yazıyla bildirilir...
Valiyi ya da başka birini sahte isimle
izin alarak dinlemek isteyenlerin
iyi niyetli olduğuna inanmıyorum...
Bu dinlemelerin bir kısmının
siyasi, bir kısmının da
ticari beklentilerle
yaptırıldığı apaçık ortada...
Bizler işin hep
siyasi yanıyla
ilgilendik...
Ticareten çökertilen
insanlar yok mu?..
Var elbette...
Şantajla çökertilen
işadamını da
başka bir zaman
anlatırım...