Dr. İnci Etikan, Gazi Sahnesinde şeker hastalığıyla ilgili aydınlatıcı bilgiler verirken; dinleyicileri arasında ben de vardım...
Dr. İnci Etikanın; kendini hastalarına adamış bir hekim olarak, benzer toplantıları periyodik olarak Gazi Devlet Hastanesi salonunda yaptığını da biliyordum...
Küçük hasta çocuklar gördüm orada...
Yaşlı kadınlar ve erkekler de...
Bu toplantıya ilgim; annem, anneannem ve dayımın şeker hastası olmasıydı...
Kalıtsal bir hastalık olarak işin ucu bize de dokunuyor yani...
Hastalıkla ilgili yaygın biçimde bilinenlerin, gerçekte yanlış olduğunu orada öğrendim...
Şeker hastalığı sinsi gelişiyor ve tedavi uygulanmazsa, kalp ve damar; göz, felç, sinir, böbrek hastalıkları, ayak ve bacak damarlarında tıkanmalar meydana geliyor...
Neredeyse, tüm hastalıkların anası; şeker hastalığı...
Dr. İnci Etikan, et ve yağ dışında her gıdada şeker bulunduğunu söylediğinde, ekşi elma yiyen anneannem aklıma geldi...
Nelerde şeker yok ki...
Notlarıma bakıyorum; 200 gram kıymalı veya peynirli pidede 65 gram, bir porsiyon Adana kebapta 95 gram şeker varmış...
Altı yemek kaşığı pirinç pilavı da 48 gram şeker içeriyor...
Hastalığın tedavisinde en büyük yöntem; eğitim ve takip...
Samsunda da bir hayli şeker hastası olduğu biliniyor...
Ya bilinmeyenler?..
İşte tehlike burada...
Dr. İnci Etikan, bu sinsi tehlikeli hastalığa karşı yapılması gerekenleri anlatıyor, bıkmadan usanmadan...
Samsunda da şeker hastalığıyla ilgili sivil toplum kuruluşları var...
Gönüllülük esasına dayalı çalışıyorlar, özveriyle...
Samsun; sağlık alanında önemli gelişmeleri; hem devlet, hem de özel sektör kanalıyla yakalıyor...
Bence, Samsunda eksik olan bir Diyabet Merkezi dir...
Hastaneleri Bölge statüsünde olan Samsun, bu merkez sayesinde de Karadenizli hastalara hitap edecektir...
Sosyal ve ekonomik boyutundan da Samsun kazançlı çıkacaktır...
Olmayacak bir şey mi istedim?..