Dostlar, acı günde
ortaya çıkar...
İçtenliğiyle varlığını hissettirir...
O sıcaklıkla
daha iyi anlarsın gerçek
samimiyeti...
Dostun pazara kadar gideni de var,
mezara kadar da...
En iyisi Anıl Ege nin
dostu anlamak
öyküsüyle başbaşa bırakmak sizleri...

* * *

Sınavı kazandıktan sonra
tayini Karadeniz in
küçük bir ilçesine çıkan
Cevdet, ilk işe başlayacağı gün
çok heyecanlıydı.Önce müdürü ziyaret etti
sonra şefleri. Tahsilat bölümünün
şefi Rıza, ona oturacağı masayı ve yapacağı işleri
gösterdi.
Aynı odayı paylaştığı
Ceyhan, Murat ve
Halit, güler yüzle karşıladı onu. Öğle olduğunda
da birlikte çıktılar yemeğe. Hesabı Murat ödedi.
Murat ın kanı kaynamıştı Cevdet e. Ne de olsa
memleketlisiydi. Cevdet ona
Tekirdağ ı hatırlatıyordu. Abe bu akşam
parlatalım
dedi Murat.
Cevdet, alkol almadığını
ama ona eşlik edebileceğini söylediğinde
Murat, biraz bozulur gibi oldu. Üstelemedi daha da.
Aradan üç ay geçmişti. Cevdet,
öğleyin dahi yemeğe çıkmadan
kendini işe vermişti. Arkadaşları, Niçin yemeğe çıkmıyorsun? diye sorduğunda sabah kahvaltısını çok kuvvetli yaptığını söyleyip,
soruyu savuşturuyordu.
Oysa, Cevdet her sabah bir tane poğaçayla
işe geliyor ve bir bardak çayla
kahvaltı ediyordu.
Bu durum Murat ın, dikkatini çekti. Cevdet e Bir derdin mi var? diye
sordu. Cevdet, sessiz kaldı. Ailesinin içinde bulunduğu
yoksul durumu kimsenin bilmesini istemiyordu.
Ceyhan, işten çıkmak için hazırlık yaptığı sırada,
Cevdet in telefonla konuşurken,
ağladığını gördü. Odada sadece ikisi kalmıştı. Telefon görüşmesini bitiren Cevdet e Bana anlatabilirsin derdini dedi. Cevdet suskun kalınca,
Ceyhan ısrar etti. Annem dedi, Annemi memlekette tek bıraktım. Benden başka kimsesi yok. Varlıklı da değiliz. Buradan gönderdiğim para ile ona bir kadın bakıyor. Evimiz de kira...
Ceyhan, Cevdet in durumuna çok üzülmüştü. Para biriktirmek için
öğle yemeğine çıkmadığını anladı.
Ertesi gün olduğunda Ceyhan, arkadaşlarına
Cevdet in durumunu anlattı. Hepsi adeta kahrolmuştu. Murat,
Aramızda para toplayalım dedi. Halit, annesini buraya getirmesinin daha iyi olacağını söyledi. Ceyhan ın her ikisine de aklı yattı ama bunu Cevdet e nasıl söyleyeceklerdi.
Murat, bu görevi üstüne aldı ve akşam üzeri
açıkça her şeyi anlattı. Cebinden çıkardığı zarfı,
Cevdet in cebine koydu. İtiraz kabul etmiyorum dedi
Murat. Sonra birlikte otobüse binip,
evlerine gittiler.
Cevdet, ilk kez böyle bir yardım almıştı. Ne zorluklar görmesine rağmen
kimseye el avuç açmamıştı. Kendi kendine söylendi. Ceyhan a
durumunu açtığı için kendine kızdı. Ben nasıl bakacağım onların yüzüne
diye düşündü. Sabaha kadar muhasebe yaptı. Durumu bir türlü kabullenemedi.
Otobüse bindiğinde ak saçlı yaşlı bir adam yanına oturdu. Elinde iki simit vardı. Birini Cevdet e uzattı. Cevdet, Benim durumumu anladı mı ne? diye düşündü. O sırada Bana fazla dedi yaşlı adam. Simidi almazsa üzüleceğini de belirtti. Cevdet simidi aldı. Sonra sohbete başladılar. Yaşlı adam emekli bir imamdı. Cevdet in kanı ısınmıştı. Bütün içtenliğiyle
aklına takılan yardım meselesini anlattı. Arkadaşlarından para yardımı alması doğru muydu?..
Ak saçlı emekli imam, arkadaşlarının gerçek dost olduğunu hatırlatarak,Minnet sahibinin ihtiyacını görmek, dostluk kapısının anahtarıdır deyip, Cevdet in sırtını sıvazladı.
İlk kez böylesine güçlü hissetmişti Cevdet kendini. Çünkü,
yalnız değildi. Gerçek dostları vardı.

* * *

Bugününüz dünden daha iyi olsun. Sağlıklı ve huzurlu günler dileğiyle...

NOT: Çok çalışkan Asayiş Şube Müdürü Sinan Polat ı kaybetmenin üzüntüsü içinde, ailesi ve tüm Emniyet Teşkilatı na başsağlığı dilerim.