Çoğu kimse 'kolaylığı' derdi, belki de birileri de benim de öyle
dememi tercih ederdi. Ben 'ucuzluğu' diyorum ve demeye devam edeceğim.
Çünkü dostu kandırmanın kolaylığı ayıbın üstüne bir şal çekmektir,
ayıbı sıradanlaştırmak, neredeyse aklamaktır.
Sadece dostu değil, kimi olursa olsun bir kimseyi kandırmak ayıptır
ama dostu kandırmak daha bir ayıptır, hatta ayıptan da ötedir... Yürek istemez, akıl istemez, gayret istemez, emek istemez.
Bir utanmaz yüz, bir yalan söz fazlasıyla yeter de artar bile.
Dost inanan adamdır, dost güvenen adamdır ve onun içindir ki dost
kanmaya hazırdır. Yalana değil dostluğa inandığındadır kanması,
kandırılmış gözükmesi. Dost veren insandır, yüreğini veren, malını,
kazancını veren ve yeri geldiğinde 'niye?' diye sormadan canını veren,
vermeye hazır olandır. İstese hiçbir gerekçeye ihtiyaç duymadan, hiç
bir sorgu suale kalkışmadan canını verecek adamı üç beş yalanla üç beş
kuruş dolandıran adamın aldığı üç beş kuruşa mı sevinmesi yoksa
kaybettiği bir itibara ve dosta mı üzülmesi gerekir? O aptal bilmez
ama siz karar veriniz ve o aptala hayıflanması gerektiğini siz
söyleyiniz lütfen.
Dost susmaya mahkûmdur. Kime nasıl anlatsın yıllarca dost bildiği ve
çevresine öyle tanıttığı insanın bir zayıf, bir ucuz adam, hatta
adamdan da öte bir değersiz meta olduğunu. Anlatamaz, söyleyemez,
geçmişin hatırı vardır, hukuku vardır. Geçmişin hukukunu üç on paraya
ya da bir ucuz siyaset hırsına kurban edenin ayıbına o ayıba eş bir
başka ayıpla, dostun ayıbını millete faş etme ayıbıyla nasıl ortak
olsun? Olmaz, olamaz. Dostu kandırdığını sanan yalancının da tek
güvencesi işte budur; dostun geçmişe duyduğu saygıdır. O saygının
hatırına sessizliğe, suskunluğa mahkûm oluşudur.
Dostu kırmak, dostu dolandırmak sadece para pulla değildir, dosta
yalan söylemek de aynı kapıya çıkar adam olanlar için. Dost dediğine,
en azından dost sandığına güvendiği için aldığı bilgiyi araştırmadan
başkasına aktaran insanın uğradığı itibar ve güven kaybı parasını
kaptıran insanın kaybından katbekat fazladır. Bilgiye ulaşmanın bu
kadar kolaylaştığı bir dönemde, yalanın uzun sürmeyeceğini ve dostun
gerçekle çok kısa sürede yüz yüze geleceğini bilmemek de bir başka
aptallıktır ama kaç kişi kendi aptallığının teşhis edileceğini
düşünebilir ki?
Dost olmak zordur ama dost kalabilmek daha zordur. Allah bizlere
sürdürülebilir ve kaybedilmeyecek dostluklar kurabilmeyi nasip etsin.