Cennet vatanımızın sınırları içinde ya da sınırları dışında son günlerde gerçekleşen bir çok terör saldırısı sonucunda şehit düşen vatan evlatları en çok annelerinin yüreklerini yakıyor.Tarifsiz şehit acısı ,şehit annelerinin yüreklerine o ilk haberle bir ok gibi saplanıyor.O acı yüklü ok saplandığı yüreklerden bir daha çıkıp gitmiyor.çıkarmakta imkansız oluyor.Şehitlerimizin acısı ne zamanla geçiyor ,ne de zamanla azalıyor.O tarifsiz büyük acının yakın tanıklığını şehit annesi olan anneme de yapıyorum.Annemde bütün şehit annelerinin yaşadıklarını görüyorum ve yaşıyorum.O şehit annelerimizin gerçek adlarının oğullarının şehit haberiyle birlikte 'şehit annesi 'olduğunu biliyorum.Kimse onlara artık kendi adları ile hitap etmiyor.O annelerimizin gerçek adı bir ömür boyu şehit annesi oluyor.

Gerçek adı şehit annesi olan o annelerimiz şehit evlatları için söyledikleriyle hafızamıza kazınıyorlar.Şehit annelerinin yüreklerindeki acının dışa yansıması canımız acıtıyor.Biz onların söylediklerine dayanamazken onlar o tarifsiz acıyı hep yüreklerinde taşıyorlar.Her şehit cenazesinde bütün şehit annelerinin feryadı arşa değiyor bunun farkında mıyız?Bakın o şehit annelerinden sadece bir kaçının söyledikleri nasılda yüreğimizi yakıyor.Suriye şehidi Piyade Uzman Çavuş Ali Sezai Yalçın (24) Tokat'ın Erbaa ilçesinde sonsuzluğa uğurlandı.O uğurlamada şehidin annesi Asuman Şerbetçi:'O her zaman benim yanımdaydı.Beni nasıl bıraktın yavrum?Güle güle git Nasıl güzel bakıyorsun.' Bu sözleri duyan hangi yürek etkilenmez, hangi göz sulanmaz orada çok büyük bir acı var.Gerçek adı şehit annesi olanlar benzer büyük acıları hep böyle yaşıyor.Orada öyle ,burada o acı farklı değil. Ülkemizde tablo hep aynı.Şehit anneleri,şehit anneleri…Yürekleri yangın yeri. Suriye'deki Fırat kalkanı harekatında şehit olan Piyade Uzman Çavuş Akın Acar'ın sonsuzluğa uğurlandığı Tekirdağ Çorlu'daki cenaze töreninde şehit annesinin söyledikleri unutulacak gibi değil. "Ben seni böyle mi görecektim? Meleğim canım. Güzel yavrum benim, yeşil gözlerine doyamadım ben. Sen bana nasıl bakıyorsun öyle, canım benim içim yanıyor. İçim sızlıyor. Güle güle meleğim canım oğlum. Senin yeşil gözlerine doyamadım. Nasıl kurban ettiler seni" şehidimizin annesi Hanife Acar'ın bu söyledikleri canımızı acıtmıyorsa insanlığımızdan utanalım.

Bu ülkenin kahraman evlatları şehit düşerek bizim ve ülkemizin selameti için büyük bedeller ödüyor.Ödenen bu kutsal bedel, sadece vatan evlatlarının şehit düşerek ödediği bedel olarak algılanmasın.O bedelin devamını onların geride kalan aile fertleri en başta acılı anneleri yaşadıkları sürece kalan ömürlerinde sürekli ödüyorlar.Şehitlik meselesine bu pencereden bakan acaba kaç kişiyiz?Bir şehit yakını olarak abartmıyorum sadece yaşadıklarımızdan yola çıkarak gerçeği hatırlatıyorum.Bir de bu pencereden bakın istiyorum! Herkes bu pencereden bakıp empati yapmalıdır.