Hiç bitmez Türk fındığı üzerine oyunlar. Dışarıda kotarılır ama içeride servis edilir. Yabancı yapımcıların yerli figüranları vardır, biz onları görürüz orta yerde, yabancıdan haberimiz olmaz, daha doğrusu olmazdı. Bu sene sıkıntıları her senekinden fazla ve onun için yabancıları da soktular servise.

Açıkçı ithalatçının ve onların yerli işbirlikçilerinin canı fena yanacak bu yıl. Don nedeniyle rekolte çok düşük, talebi karşılamayacak, dolayısıyla fındık fiyatları yükselecek. Malına sahip çıkan/çıkabilen üretici, rekolte düşüklüğünün kaybını yükselen fiyatla kapatırken; Türk fındığı üzerine kumar oynayan yabancı alıcı ve onların yerli elemanları kaybedecek. Bütün tezgah üreticinin umutlarını karartmak ve fındığı; ileride düşer korkusuyla bir an önce ve ölü fiyatına elinden çıkarmasını sağlamak. Başka bir ifadeyle üç milyon üreticinin alın terini ve geçim kaynağını ucuza kapatmak.

Yaygın medyanın bir önemli gazetesinde “kahvaltıda Nutella yemeyi alışkanlık haline getiren” Türklere acı(!) bir haber var: Yükselen fiyatlar yüzünden dünyanın en büyük fındık sanayicisi Ferrero ihtiyacını Türkiye yerine ABD Oregon’dan sağlayacakmış ve onun meşhur fındık kreması Nutella’nın tadı değişecekmiş!

Nutella sevenler, rahat olsun fiyat yükseldi diye Ferrero’nun ve onun gibi beş on spekülatörün daha keyfi kaçar ama Nutella’nın tadı değişmez. Yerleşmiş bir damak tadıdır ve o tadı da Türk fındığına borçludur. Kaldı ki sadece Nutella değil çikolata ve pasta sanayisinin yerleşmiş bütün lezzetleri de Türk fındığına borçlu, dolayısıyla da mecbur ve mahkumdur. Bir şey daha: Nutella’daki ya da pasta ve çikolatadaki fındık oranı yüzde 16-17 civarındadır, lezzete katkısı sonsuzdur ama maliyete etkisi sınırlıdır. O sınırlı etki de vazgeçilemeyecek lezzet uğruna kolaylıkla sineye çekilir. Ya fiyatların düşük olduğu geçmiş yılların ya da düşük olacağı hesaplanan gelecek yılların aşırı karına sayılır.

Üretici rahat ve sabırlı olsun. Bu yıl kar yılıdır. Hem sabreden ve ürününü pazara ancak ihtiyacı kadar indirip kalanını elinde tutan üretici hem de Türkiye kazanacaktır. Türkiye’nin fındık ihracatından sağlayacağı döviz girdisi tarihinde ilk defa bu yıl iki milyar doları geçecektir. Bunu azımsamayalım lütfen. Bu girdinin içinde bir sentlik ithal ikamesi yoktur ve bu rakam övündüğümüz birçok sanayi sektörünün net döviz girdisinden çok fazladır.

Fındık Karadeniz’in, Karadeniz de Türkiye’nin çimentosudur. Üzerindeki oyunlara karşı dikkatli olmak zorundayız.