Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'nın, TMO'nun bütün ürünü alacağını açıklamasına rağmen fındık fiyatının düşmesi, ne anlama geliyor?..
Geçmişte, TMO adı duyulduğunda olumlu tepki veren serbest piyasada, nasıl oluyor da yaprak kımıldamıyor?..
Fındığı az çok bilen insanlar, ortada bir gariplik olduğunun farkında...
Baştan başlayalım...
Fakıbaba'nın, fiyatların daha da aşağıya düşürülmesini önlemek amacıyla üreticinin elindeki bütün fındığı alacaklarını açıklamasının zamanlaması önemlidir...
Fiyatların aşağıya doğru sarktığı bir dönemde, mevcut durumu korumak istemiştir...
Ancak kimsenin umurunda olmadı ve fiyatlar 7 liraya kadar düşürüldü...
Ne var ki, buna rağmen cesaret edip de fındık alamayan tüccarlar olduğu biliniyor...
Bu endişenin nedeni var...
Fındığın en büyük alıcısı Avrupa'dan talep gelmeyince, fındık fiyatları daha da düşecek...
Senaryo çoktan hazır....
Alivreci takımı, piyasada talep yaratmak istemiyor...
Avrupa'daki partnerlerine de eski üründen ihtiyaçları kadar ihraç ediyorlar...
O ürünün çoğu da zaten emanet...
Yani, piyasaya para girişi olmadan al gülüm ver gülüm bir ticaret!..
Hal böyle olunca, fiyatlar da düşüyor elbette...
Bu durum, ürünü daha da ucuza almak isteyen Avrupalı ile açığa satış yapmış büyük ihracatçıların işine geliyor...
"A Planı" şimdilik iyi işliyor. TMO alımlarından sonra "B Planı" da var...
Fındıktaki bu oyunda; zavallı duruma düşürülmüş üretici değil, devletin ta kendisidir...
TMO'nun alım şartları iyileştirilir, üreticiye ödemeleri peşin yapılır ve Fiskobirlik'e uygun kredi sağlanırsa; bir nebze olsun, oyun bozulur!..
Fındık deyip geçmemek gerekir!..
Türkiye'nin en büyük tarımsal ihraç ürünü olan fındık, Karadeniz Bölgesi'nde 8 milyon insanın kaderidir...
Bu devlet, 3-5 alivrecinin tezgahını bozmak zorundadır...
Fiyatlar "Serbest piyasada belirleniyor" sözleri, kapitalizmin emeği ve alınterini ucuza getirmek için uyduğurduğu büyük yalandır...
Avrupalıya "alma" denilirse, piyasa nasıl serbest olacakmış!..