İnsan ölümlüdür. Ne kadar yaşarsak yaşayalım ömrümüzün bir sınırı var. Bu sınırlı yaşamda yapmamız gereken o kadar çok şey var ki yapıp bitirmeye çoğu kez ömrümüz yetmiyor.

Ne yapalım. Bu düzeni biz kurmadık. Allah böyle yaratmış bize de uymak düşer. Fakat yine bunca zorluklara katlanarak, kısacık ömre çok büyük eserler sığdıran, olağanüstü işler başaran birçok insan var. Onlara insanlığın büyük borcu var. Bugünkü teknolojik ilerlememizin, maddi refah ve kalkınmamızın itici gücü hep onlar olmuştur.

Hayat durağanlığı kabul etmiyor devamlı bir şeylerle meşgul olmak; bir şeyler üretmek lazımdır. Bunun için her zaman yeni yeni fırsatlar arayıp , fırsatlar yaratmalıyız. " Fırsat ara , güven arama . Limandaki bir tekne güvendedir ama bir süre sonra altı çürümeye başlar. " Biz ne düşünürsek düşünelim ne yaparsak yapalım hayat kendi yoluna devam eder. Biz de insan olarak kendi irademizle doğru olana koşmalıyız. Durağanlığı değil , hareketi seçmeliyiz. Hayat denen yolda koştururken insana ve doğaya karşı duyarlılığımızı, saygımızı hiç kaybetmemeliyiz.

"Birçoğumuz tutkularımızı izlemekten ve istediğimiz işleri yapmaktan korkarız. Çünkü bu risk almayı ve başarısızlığa dayanabilmeyi gerektirir. Ama bütün kalbinizle tutkunuzun izinden gitmek, aslında kendi başına bir başarıdır. En büyük yanlış hiç denememektir."

"Doğru olana koşarken; yeni düşüncelere fikirlere kanat açmalıyız . Ancak bu sayede yeni şeyler öğrenip yaşantımızı değiştirebiliriz.Yeniliklere kapı açarız.Yazının başında insan ölümlüdür demiştim. Ne kadar çalışırsak çalışalım vakit saat gelince her şey bizim için biter . Fakat dünya dönmeye devam ediyor.

"BUDUR" adlı şiirimde :
Anlamadan , yaşamadan gelip geçen ömrün
Kimbilir hangi baharında
Tutkuların esiri olmak
İnsanı , insanlığı yok saymak boşuna
Beklenen hazin sonun kulaklarda
Çınlayan ürpertisiyle bitiyor ömür
Ve herkesin istese de istemese de
Bir gün yaşayacağı budur .