TMOnun stoğunda bulunan fındığın bir miktarını
piyasaya sürerek,fiyatı düşürmek isteyen güç odaklarının
ısrarı devam ediyor...
Sözün özü, hükümetin yeni fındık stratejisi
kapsamında verdiği karardan dönmesi
isteniyor: TMO fındık satsın, fiyat düşsün!..
Birtakım ihracatçının bu isteklerinin arkasında
siyasi güç yok!..
Hiçbir bölge milletvekili de
açıktan açığa bu talebe sıcak bakmıyor...
Bu yüzden de Bakan nezdinde
temas kuramayan alivreciler,üst düzey bürokratlarla çözüm
yolu arıyor...
Avrupalı alıcıyla ucuz fiyatta anlaşan ve ürün bedelinin büyük bölümünü de alan alivreciler, dün de Trabzonda
baskı lobileriyle faaliyetteydi...
Bir büyük bankanın toplantısı bahane edilerek
bir araya gelen alivrecilerin
temas noktası yine aynıydı...
Bu görüşmeden de olumlu bir sonuç alındığını sanmıyorum...
Dün AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç ile telefonla görüştüm; TMOnun stoktan fındık satıp satmayacağını sordum...
Kılıç, TMOnun üreticinin aleyhine gelişebilecek hiçbir adımı atmayacağını ve üreticilerin de asılsız iddialara
inanmamaları gerektiğini söyledi.
Ancak, Kılıçın ifade ettiği dikkat çekici bir konu daha vardı. O da TMO depolarındaki yüklü miktardaki fındık stoğu...
Ailesi de fındık üreticisi olan Kılıç, Köylünün elinde ürün bittiğinde TMO fındık satabilir. Yaklaşık 650 bin ton fındığı çürütmeye hiç kimsenin gönlü razı olmaz dedi...
Ben de aynen katılıyorum...
Kılıçın açıklamasından alivrecilerin arkasında siyasi destek olmadığını anlıyorum...
Nasıl olsun ki?..
TMOnun kesinlikle fındık satmayacağını kamuoyuna açıklayan
Tarım Bakanı Mehdi Eker değil miydi?..
Fındıkta milyar dolarlar döner;
o nedenle de oyun bitmez!..
Hükümet, TMOnun satış yapmayacağı
taahhüdüne şu ana kadar sadık kalmıştır ama
alivreciler hiç yılmadan bastırmaktadır...
Üretici kuruluşları da
TMOnun direncini koruyabilmesi için
bir refleks oluşturmalıdır...
Geçmişte, fiyatın piyasa koşullarında belirlenmesini
savunan birtakım ihracatçı,
şimdilerde devletin müdahalesini istiyor...
Dün, devletin alım müdahalesini
savunan üretici ise bugün
serbest piyasayı savunur durumda...
Ne garip çelişki değil mi?..