Gazeteyi gazete yapan gazetecilerdir.
Gazetecinin olmadığı gazete, gazete değildir.
Gazetecisiz gazeteler topluma, hatta kendilerine de zarar verir.
Örnekleri çok.
Gazetecisiyle gazete olanlar ayırt edilir.
Örnek gösterilir.
Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, Haber Gazetesi’ni örnek gösterirken nedenleri çoktu.
Bu noktada dahi eleştiri getirmiştim önceki gün.
Haber, bu ülkenin bölgesel anlamda ilk üç gazetesinden biri.
Örnek gösterilmesi kadar olağan bir şey olamaz.
İyi de gazetecisiz gazetelere ne demeli?
Toplumu germelerine karşı ne yapılmalı?
Daha doğrusu hak etmediklerini almalarına göz yumulması doğru mu?
Örnek gösterilen gazetelere haksızlık değil mi?
Basın İlan Kurumu’nun şartlara uymayanlara karşı bir yaptırımı var mı?
Maalesef yok.
Gazete olan, satan, okunan gazeteler örnek.
Ötesi yok.
Gazete demeye bin şahit, satmayan, okunmayanlara toleranslı olmak yanlış değil mi?
Şüphesiz yanlış.
Dünkü Haber Gazetesi’nde ‘Etek düellosu’ haberi, bir gerçeği ortaya koyuyordu.
Sözde gazeteci geçinenlerin öfkelendiren haberinden kaynaklanıyordu.
Samsunspor Başkan vekilleri Recep Hun ve Mehmet Bank, adeta isyan ediyordu.
İddialara karşı ‘İspat etsinler etek giyeriz. Yoksa o yazıyı yazanlar, etek giyecek’ diyorlardı.
Haklı olarak.
Kim bunlar?
Toplumu geren.
Gazeteci geçinen.
Utanmadan adam gibi dolaşan.
Birileri bu tiplere destek veriyor.
Ayakta kalmalarına zemin hazırlıyor.
Atatürk şehri Samsun’a zarar veriyor.
Bu tür olumsuzluklarda gereğini yapmayan Basın İlan Kurumu da bence hatalı.
Satamadıkları gazete ile satan gazetelerin de hakkı olan ilanı alıp saldırganlaşıyorlar.
Tehdit ediyorlar.
Gücü yetene sindirme politikası uygulamaya çalışıyorlar.
Yetmeyene sessiz kalıyorlar.
Meslek yaşamım boyunca bu tiplerden hep utandım.
Hak etmediğimizi düşündüm.
Bu tiplere meydan da boş bırakılmamalı.
Kısacası Allah ıslah etsin.