Bu ülkede, çok önemli
olaylarda
görünene bakıp
birtakım söylemlerde
bulunmak;
algı tuzağına
düşmektir...
Geçmişe kısa bir yolculuk
yaparsak,
ne demek istediğim
daha iyi anlaşılacaktır...
1960 ihtilalinin
gerçek nedeni,
ülkede demokratik
hakların
iktidar tarafından
gasp edilmesi mi
yoksa
rahmetli Menderes in
Rusya ile Türkiye arasında kurmaya
başlayacağı iyi ilişkiler miydi?..
Demirel in, 12 Mart 1971 muhtırası ile
Başbakanlık tan indirilmesinin
gerekçesi, terör olaylarının tırmanması ve ekonomik sıkıntılar
mı yoksa ABD nin
haşhaş ekiminin
yasaklanmasını ısrarla
talep etmesine
karşı çıkışı mıydı?..
12 Eylül darbesinin
gerçek sebebi,
akan kardeş kanının durdurulması mı
yoksa ülke kaynaklarını
küresel sermayeye
sunmak için
kazanılmış demokratik hakların
bütünüyle askıya alınması mıydı?..
28 Şubat, laikliğin
savunulması mıydı
yoksa Erbakan Hükümeti nin
devlet parasının bankalar tarafından
hortumlanmasını
önlemek için
kurduğu havuz sisteminin
yıkılması mıydı?..
Gelelim siyasi cinayetlere...
Abdi İpekçi, karşıt görüşlü
bir terörist tarafından
sosyal demokrat olduğu için mi
mi katledilmişti
yoksa hazırladığı silah kaçakçılığı
dosyası nedeniyle mi?..
Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak,
devrimci kimliği
verilen bir genç tarafından
MHP li oluşu
yüzünden mi katledilmişti
yoksa gümrük kapılarında
yolsuzluk ve rüşvetin üzerine
gittiği için mi?..
35 yıl önce hepimiz,
her iki cinayete
sağcı-solcu penceresinden
bakmıştık...
O günlerde kimimiz
kahrolsun komünistler kimimiz de
faşistler diye sloganlar atmıştık...
Hiç kimse silah kaçakçıları ve
gümrük kapılarında
dönen dolapları
aklına getirmemişti...
Yanıldığımızı yıllar sonra
anlamıştık...
Bahriye Üçok, Turan Dursun, Çetin Emeç, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Eşref Bitlis, Bahtiyar Aydın, Gaffar Okan, Necip Hamlemitoğlu, Hırant Dink ve daha onlarcasının
katledilmesinin
gerçek nedeni de
gün gelecek
ortaya çıkacak!..
Diyabakır da HDP mitinginde patlayan
bombanın da
Suruç ta yüreğimizi yakan
katliamın da...
Bugünlerde olup bitenleri;
göründüğü gibi algılayanları
bekleyen tehlike, karanlıklar içinde
tuzağa düşmektir...