FINDIK üreticisinin istenmeyen adam ilan ettiği Başbakan Başdanışmanı Cüneyd Zapsu, bu ara gazete ve TVlere çıkıp, adeta günah çıkarmaya çalışıyor...
Konuştukça da kendini ele veriyor...
Fındık işlerini 2002 yılında ağabeyine devrettiğini belirten Zapsu, 4 yıldır ilgisinin kalmadığını söylüyor...
Oysa, AK Parti iktidarının ikinci yılında, taban fiyatının yüksek açıklanmaması konusunda hükümet dayatmalarının arkasında Cüneyd Zapsu vardı...
AK Partinin Karadenizli milletvekillerinin birlikteliğiyle Zapsunun planı bozulmuştu...
Hatta, AK Parti milletvekillerinden bazıları onu, isim vererek, eleştirmişti...
Zapsu, dün Milliyet Gazetesindeki açıklamasında, Alivre, günah, yasak birşey değildir diyor...
Yasal anlamda elbette alivre satış yasak değildir...
Ama üretici açısından günahtır...
Üreticinin alın terini ve emeğini, Avrupalıya peşkeş çekmek, kul hakkı yemek değil midir?..
Alivreci; taban fiyat açıklanmadan alıcıyla anlaşır, parasının önemli bir miktarını peşin alır...
Taban fiyat düşük olursa, büyük para kazanır...
İç piyasada fiyatın düşmesi de yine alivrecinin işine yarar...
Al 3 liradan, sat 10 liraya...
Büyük bir olasılıkla gazetenin muhabiri, Sizi alivrecilikle suçluyorlar diye sorunca, o da Alivre, günah, yasak birşey değildir demiştir...
Tarımsal birlikler, Özerk hale getirilmeden önce fiyatları, hükümetler açıklardı...
Alivreciler, taban fiyatın düşük açıklanması için baskı grupları oluştururdu...
Hükümetler de, seçim yaklaşmamışsa, istenilen fiyatı genellikle vermezlerdi...
Vermek zorunda kalmışlarsa, alivrecilerin gönlü olsun, cebi dolsun diye birliklere maddi destek istenilen miktarda yapılmaz ve peşin alımlar gerçekleşmediği için de serbest piyasada fiyat düşerdi...
Ne değişti?..
Tezgah yine aynı tezgah...
Şimdi soruyorum size, Cüneyd Zapsu, yüksek fiyat ister mi?..
Yoksa ağabeyine devrettiğini iddia ettiği firma, zarar eder...
Kim kardeşinin göz göre göre zararına katlanır?..
Üreticiler Zapsuya kızıyor ama alivreciler de onu seviyor...
Olay bu kadar basit!..