Berberde tıraş oluyorum...
Bu sırada, toptan ve perakende tavuk eti satan bir arkadaşım içeriye girdi...
Bitkin ve üzgündü...
İşler açıldı mı? diye sordum...
Dükkanı kapatmak zorunda kalmış... Yanında çalışan 8 kişiyi de işten çıkarmış...
Başka işletmelerden de örnek verdi...
Eskiden, Saathane ve çevresindeki işyerlerinin ortalama 500 kilo tavuk eti sattığını, şimdilerde ise bu rakamın 50 kiloyu geçmeyeceğini söylüyor...
Zararları çok yüksek... Riskleri de...
Bankalar dahi, tavuk satan işletmelere kredi vermeyi riskligörüyormuş...
İşin özü; Bittik diyor...
Satışların yeniden açılması için reklamların etkisinin olup olmadığını sordum...
Kımıldama var ama yeterli değil diye yanıtladı...
Bedava tavuk eti dağıtıldığını ve insanların adeta hücum ettiğini söylüyorum...
Bam teline dokunmuşum gibi, Garibime de bu gidiyor ya. Mecidiyede 80 kilo tavuk döneri taktık, 50 dakikada bitti. Ama aynı insanlar, tavuk etini parayla almıyor. Bu çelişki değil de nedir? diyor...
Bedava olunca, hastalık olmuyor demek ki...
Asıl söylemek istediğini sona saklıyor:
Yaygın basın bizi mahvetti. Bu işi çok abarttı.
Haklılık payı bırakıyorum ama halka doğruları anlatmak zorunda kalan uzman, bilim adamı ve bu işten anlayanların, suskunluğuna anlam veremediğimi belirtiyorum...
Kuş gribinin, entegre tesisleri etkilemeyeceğini söylemeleri gerekmez miydi?..
Çernobil vakası meydana geldiğinde, Yiyin-için bir şey olmaz diyen bilim dünyasının laf ishali olmuş ağızları niye sustu?..
Bir tek kişi çıkıp da, Korkulacak olan konu şudur dedi mi?..
Oysa, kuş gribinin yoğun olduğu günlerde, marketlerden tavuk alan kaç tanıdık simaya rastladım...
Kimi doktor, kimi mühendis, kimi de polisti...
Söyledikleri şey aynıydı: Entegre tesislerde kesilen tavuklar rahatlıkla tüketilebilir.
Bilim adamları bunları söyledi de, basın yazmadı mı?..
Günah keçisi hazır nasıl olsa!..
Basın sütten çıkmış ak kaşık değil belki, ancak bilim adamlarının hiç mi suçu yok?..
Devletin konuyla ilgili bakanlık ve genel müdürlükleri neredeydi?..
Hepimiz suçluyuz!..
Yaş odunun çivisi kendinden olurmuş...
Bizim; bize ettiğimizi elalem yapamıyor...
Mesele de bu ya zaten!..