Çarşamba'daki görevinde beşinci yılına giren Kaymakam Caner Yıldız, bölge halkı tarafından da çok sevilen bir isim. Kaymakam Yıldız'ın on beşinci görev yeri olan Çarşamba için hayalleri ise çok büyük. 'Bizim başlattığımız projeler, ilerleyen yıllarda da devam edecektir' diyen Yıldız, Çarşamba'nın siber güvenlik konusunda da bir merkez olmasını istiyor.

Bununla ilgili ASELSAN'la görüşüldüğünü söyleyen Yıldız, 'Düşüncem bunun devlet bünyesi içinde olması. Siber güvenlik konusunda yetişen kişilerin de aynı TSK'da olduğu gibi küçük yaşlarda alınmasını ve mecburi hizmete tabi tutulmalarını istiyoruz ' diye konuştu.

BURCU DÜZGÜN: Görüyoruz ki Çarşamba ile aranızda müthiş bir bağ var. Öncelikle bu bağ nasıl oluştu Çarşamba sizin için ne ifade ediyor?

CANER YILDIZ: Çarşamba'ya göreve başlayalı beş yıl oldu. 2011 yılında başlamıştım. Ben mesleğimde otuz beş yılı bitirdim ve Çarşamba'da benim on beşinci görev yerim. Her gittiğim yeri severim severek görev yaparım. Ancak Çarşamba'da daha da farklı oldu. Hem coğrafyasından hem insan yapısından bir özellik sanırım. Burayı çok sevdim. Zannediyorum vatandaşımızda bunu hissetti onlarda bizi sevdi. Karşılıklı olarak böyle bir bağ oluştu. Bizim görevlerimizden biri de topluma öncülük yapmak bunu yapmaya çalışıyoruz. Hedef göstermeye çalışıyoruz. Bunda da zannediyorum başarılı olduk. Bazı hedefler koyduk. Çarşamba'nın daha zengin daha müreffeh hale gelebilmesi için, mevcut potansiyelini nasıl değerlendire biliriz hep birlikte kafa yorduk. Biz gittikten sonra da bu düşüncelerin devam edeceğine inanıyorum.

BURCU DÜZGÜN: Beş yıldır Çarşamba'dasınız peki bu beş yılda ilçede neler değişti?

CANER YILDIZ: Çarşamba 890 bin dönümlük muazzam bir ovaya sahip. Bu ova çok bereketli bir ova ayrıca ovanın alt yapısıyla alakalı da güzel çalışmalar var hatta bu çalışmalar tamamlanmak üzere. Bence önemli olan vatandaşın gelirini üst düzeye çıkartacak çalışmalar yapmak. Bu kadar büyük bereketli bir ovada bizim ihracat rakamlarımızın çok yüksek olması gerekiyor. Bununla ilgili de bir hedef koyduk. Çarşamba sadece tarımdan 1 Milyar Dolar ihracat yapabilme kapasitesine sahip. Bunun için tarımın iç üretimden ziyade dışa göre yeniden dizayn edilmesi gerekiyor. Şehirlerinde insanlar gibi karakterleri ve ruhları var onları bozmamak lazım. Çevre ve tabiatın getirdikleri zenginliklerle uyumlu bir planlama yapmalıyız. Bu ancak çalışmaları vatandaşın içselleştirmesiyle yapılabilir.

BURCU DÜZGÜN: Beş yıl öncesine gittiğimizde eksik gördüğünüz ilk konu neydi?

CANER YILDIZ: Geldiğim zaman önem verdiğim birinci konu bir organize sanayi bölgemizin olmayışıydı. Şeker fabrikamız atıl durumda ve özelleştirme kapsamındaydı. 1800 dönümlük bir araziden söz ediyoruz. Artık vatandaş fındığa döndüğü için bölgede şeker pancarı ekimi azaldı. Dolayısıyla fabrika bu hale geldi. Şehir içerisinde olan bu büyük alanı organize sanayiye kazandırmak istedik. Bu çalışımıza valilerimizin milletvekillerimizin bakanlarımızın büyük teşviki ve desteği oldu. Şimdi bu çalışmamız hemen hemen gerçekleşme aşamasında. Şu anda yer seçimi komisyonu gelip uygunluk bildirdikten sonra burada parselasyon yapacağız. Burada en az kırk elli tane fabrika oluşacak. En az altı bin kişi bu alanda çalışacak. Bu çalışma devam ediyor.

BURCU DÜZGÜN: Jeotermal konusuna da önem verdiğinizi biliyoruz bu noktada nasıl çalışmalar var?

CANER YILDIZ: Evvelki görev yerim Nazilli'ydi. Malumunuz orası Türkiye'nin en önemli jeotermal rezervlerinden birine sahip. Jeotermal bizim yerli kaynağımız bunu iyi değerlendirmeliyiz. Öyle ki bence petrolden daha değerli bir kaynaktır. Acaba burada da jeotermal var mıdır diye düşündüm. Bunu araştırmaya başladık MTA ile çalışmalar yaptık. Ve gördük ki burada hakikaten bir sıcak su kaynağı var. ODTÜ'den Gazi Üniversitesi'nden gelen profesörlerimiz hocalarımız geldiler ve onlarla da çalıştık. Hatta çalışmalar sırasında TPAO'nun petrol aramak için açtığı bir kuyu olduğunu gördük bu kuyu petrol bulunamayınca kapatılmıştı. 1800 metre inilen bu kuyudan da jeotermal araştırılması noktasında faydalanmak istedik. En azından bilgi alırız diye düşündük. TPAO ile iletişime geçtik ve uzun bir süreçten sonra o kuyuyu o zamanın özel idaresiyle tescil ettirdik bir arama ruhsatımız da vardı. Kuyuda 1830 metrede 73 derecelik bir jeotermal suyun olduğunu gördük. Jeotermale bakılmadığı için kapatılan bu kuyu bizim için bir şans oldu. Hem özel şirketler hem de Samsun Büyükşehir Belediye Başkanımız Yusuf Ziya Yılmaz, eski milletvekillerimizden Cemal Yılmaz Demir'de bu konuya çok büyük ilgi gösterdi. Ayrıca MTA'nın tekrar yaptığı araştırmada da mevcut alanın dışında Çarşamba Ovasında muazzam bir kaynağın olduğunu tespit ettik. Şimdi görevimiz yeni kuyuları açmak. Bunu hükümette yapabilir özel sektörde yapabilir. Buradan daha yüksek dereceli bir ısıyla aldığımız jeotermal suyu modern seraların kurulması için kullanacağız. Bunun için iki bin dönümlük bir alan da ayırdık. Bu alana bir sera organize sanayi kurulsun istiyoruz. Burada sadece domates bile üretilse yılda on ay üretim yapabilecek durumda olunuyor. Tamamı yurt dışına ihraç edildiğinde büyük bir kazanç sağlanacaktır. Yurt dışında da bunun örnekleri var.

BURCU DÜZGÜN: Jeotermal enerji turizmde kullanılmayacak mı?

CANER YILDIZ: Turizmimi de düşünerek hareket ediyoruz. Hem tarımı hem turizmi kapsar nitelikte çalışıyoruz. Çok güzel bir sahilimiz var. Bu sahil 52 km. Güneşimiz az ama termal ile birleştirdiğimizde bir turizm kuşağını oluşturabileceğimize inanıyorum. Tüm imkanlar kullanıldığında burası adeta kuzeyin Antalya'sı olabilir.

BURCU DÜZGÜN: Turizmin gelişmesi için başka nasıl çalışmalar yapılıyor?

CANER YILDIZ: Uzun bir kumsalımız var ve bu kumsalın önemli özellikleri de var. Şahane kumun bittiği yerde de ormanımız başlıyor. İmara da pek açılmayan bölge bakir durumda, bunları bir arada düşündüğümüzde ben burada çok değişik bir turizm olacağı inancındayım. Örneğin oteller zinciri kurulabilir. Bu sahil turizmiyle ilgili bir de ayrıca biliyorsunuz bizim muazzam bir Yeşil ırmağımız var. Şehrin tam ortasından geçiyor. Ve DSİ ve Belediye başkanlığımız ırmağın önünü setle keserek 7 km'lik bir hat oluşturuyorlar. Burada tekne gezintileri yapılacak. Belki ileride denize kadar da ulaşımı sağlanacak. Projeler yapıldı zannediyorum önümüzdeki yıllarda bu hayata geçecek.

BURCU DÜZGÜN: Çarşamba sahilindeki kumun özel olduğunu söylediniz nedir bu kumu özel yapan?

CANER YILDIZ: Normalde bir toprak parçasında veyahut kumda olması gerekenin 400 misli demir var. 80 misli mangan var 30 misli de bakır var. Yani kumsalımız bir maden cevheri gibi. Bu özellik Yeşil ırmağın getirdiği alüvyonlarla oluşmuş. Çünkü bu özellik Yeşil Irmağın denize döküldüğü yerin sağında ve solunda oluşmuş durumda. Bir maden cevheri de şu anda denizden çıkartılıyor. Denizin içerisinden demir madeninin çıkartıldığı nadir yerlerden birisi Çarşamba hatta dünyada dördüncü olduğunu biliyoruz. Demir ve manganın faydaları hakkında çok fazla makale de var. Bu makalelerden öğreniyoruz ki bu elementler insanın ruhsal sağlığı açısından çok önemli mutluluk hissi oluşturduğu ve erkeklerde cinsel gücü arttırdığı da biliniyor. Bu özelliklerden fayda sağlamak için bu kum ile temas edilmesi gerekiyor. Bu da turizmde kullanıla bilecek bir argüman olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla sağlık turizmini de içine alan bir özellik.

BURCU DÜZGÜN: Topraksız tarım nedir? Çarşamba'da nasıl uygulanıyor? Konu ile ilgili ileriye dönük plan ve projeler var mı?

CANER YILDIZ: Topraksız tarım sera dayalı bir üretim şekli. Şuan Karadeniz Bölgesinde biz Çarşamba olarak 5 bin dekarlık bir sera alanına sahibiz. Örtülü bir sistem var ancak bunun modern olmadığını da belirtmek isterim. Bu çok büyük bir alan ancak bizim istediğimiz ihracata yönelik iyi tarımın yapılması onun için de daha ziyade topraksız tarım çalışmalarını önemsiyoruz. Bu sistemle küçük bir kutu içinde tonlarca domatesi üretebiliyoruz. Yani tarımında jeotermale dayalı olmasını istiyoruz. Organize sera bölgesi oluşturmak istiyoruz. Bu oluşturulduktan sonra parselasyon yapıp vatandaşlarımıza vereceğiz. Bunda da devletin müthiş desteği var. Devlet eğer jeotermale dayalı bir sera yaparsanız yüzde 60 a yakın bir hibe sağlıyor. Şuanda da Dikbıyık mevkiinde 70 bin metrekarelik bir alanda topraksız tarım yapılıyor. Yine bir vatandaşımız 20 dönüme yakın alanda topraksız şekilde sadece marul üretiyor. Büyük marketlere ürettiği marulları vererek kazanç sağlıyor. Bizim aklımız gözümüzde olduğu için görmeden inanmıyoruz verdiğim bu örneklerde bu noktada büyük öneme sahip. Ama tekrar altını çizerek vurgulamak istiyorum esas unsur jeotermaldir. Bu enerjiyi hayatın her alanında kullanmak çok önemli bunun bir devridaim içinde olması gerekir.

BURCU DÜZGÜN: bu devridaimin oluşturulması yani jeotermalin birçok alanda kullanılması için ne kadar süre var bu konu ile ilgili sizin ön görünüz nedir?

CANER YILDIZ: Bu tamamen bize bağlıdır. Şu anda ben termal kaynakların mevcut olduğu kanaatindeyim. Ayrıca bunu bilim adamlarımız hocalarımız da söylüyor. Bunu devlet kurumu olan MTA ya da özel sektörde bu işi bilenler değerlendirecektir yeni kuyu açılacak. Jeotermal için fay kırıklarına ihtiyaç var ki bu kırıklar Çarşamba Ovası'nda da mevcut. Burada eğer üç dört kuyu açılırsa muazzam bir ağ oluşturulabilir. Bir an önce bu kuyuların açılması lazım. Destek görüyoruz ama biraz daha hızlandırılması kanaatindeyim.

BURCU DÜZGÜN: Çarşamba'yı ileriye taşıyacak olan kavramlar neler sizce?

CANER YILDIZ: bunun için üç başlık söyleyebilirim tarım, termal ve turizm bu üç t bence çok önemli

BURCU DÜZGÜN: Peki, eğitim tüm bu çalışmaların neresindedir?

CANER YILDIZ: Eğitim alanında bizde üç tane fakülte var. Hukuk fakültesi, iletişim fakültesi ve insan ve toplum bilimleri fakültesi. İki tane meslek yüksekokulumuz var üç fakülte ve iki meslek yüksekokuluyla Çarşamba artık bağımsız bir üniversite olmaya hak kazanmış durumda. Biz onu bekliyoruz. Bu fakülteler de tabii kıymetli hayırseverlerimiz sayesinde yapıldı. Onlara teşekkür ediyoruz. Fakültelerimizin tamamı şahıslar tarafından yapıldı. Çarşamba artık yükselen bir üniversite şehridir. Yeşil Irmak ya da başka bir isimle inşallah bir üniversiteye kısa zaman içerisinde kavuşuruz. Onun dışında okullarımızda süratle yapılıyor. Eğitim ile ilgili bir diğer hedefimizde birleştirilmiş sınıflarla ilgili. Bu şekilde olan okullarımız var bunların tamamını tekli öğretime döndürmemiz gerekiyor. Bununla ilgili de okulları tek çatı altında toplamak gibi bir çalışmamız var eğer bunu gerçekleştirebilirsek Çarşamba'daki tüm okullarımız tekli öğretime geçmiş olacaklar. Bakanlığa da gerekli teklifler yapıldı.

BURCU DÜZGÜN: Siber güvenlik ve bilgisayar programcılığına dair de çalışmalar neler?

CANER YILDIZ: En büyük ideallerimizden biri Çarşamba'nın siber güvenlik noktasında bir merkez olmasıdır. Meslek yüksekokulumuzun bilgisayar programcılığı bölümü var. Güçlü bir akademik kadro var. Bu çalışmaları geleceğe taşımak için de çocuklarımızı küçük yaşlarda alalım eğitelim istedik. Çok yetenekli çocuklar ve gençler var bunları okullardan seçtik ilk etapta 50 öğrenci seçildi. Bunlara bilgisayar programcılığı başlattık. Şu anda da 4. Aylarını bitiriyorlar. Siber güvenlik ve bilgisayar programcılığında güzel bir kadro oluşturuldu. Bununla birlikte siber güvenlik ile ilgili Çarşamba neden merkez olmasın diye düşündük bununla ilgili yer temin ettik. Ankara bazında güzel çalışmalar yapılıyor eğer burası da uygun görülürse Çarşamba bir merkez olabilir bunun için adayız.

BURCU DÜZGÜN: Bu çalışma ne kadar sürede tamamlanır Çarşamba ne zaman bir siber güvenlik merkezi olur?

CANER YILDIZ: Benim düşüncem bunun devlet bünyesi içinde olması. Yetişen kişilerinde aynı TSK'da olduğu gibi küçük yaşlarda alınmasını istiyoruz. Bu çocuklar tamamen siber güvenlik ve bilgisayar programcılığı ile ilgili eğitilecek. Üniversite eğitimleri bittikten sonra da bir 10-15 yıl mecburi hizmete tabi tutulmalı. Çünkü yetişen bir eleman yurt dışına çıkıp çalışmalarını burada sürdüre biliyor. Bu da çalışmaları anlamsız hale getiriyor. Bu konu devlet güvenliği açısından da büyük öneme sahip bir konu. Yeri belirledik. 110 dönümlük bir yerimiz var. Bunu ASELSAN ile de görüştük çok güzel projeler var. Ama tabii üst düzeyde de ele alınması gereken bir konu bu. Bununla ilgili de temaslarımız sürüyor.

BURCU DÜZGÜN: Çarşamba'da bir devlet Üniversitesinin oluşumu için ne kadar süre var?

CANER YILDIZ: Kanun teklifi verilip konu meclisten çıktığı takdirde üniversitemiz kurulmuş olacak. Bunun ile ilgili alt yapımız hazır. OMÜ zaten üniversite doğuran üniversite umarız yeni bir üniversite daha doğar. Bunun kısa zamanda olacağına da inanıyoruz.

BURCU DÜZGÜN: Bir de ulaşım konusu var demir yolu ulaşımı şu anda ne durumda?

CANER YILDIZ: Çarşamba Samsun arasında 30 km'lik çok güzel çift yönlü bir yolumuz var ancak tabi artan araç sayısıyla birlikte bu yol yetersiz hale gelebiliyor. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 1924 yılında yaptırdığı bir demir yolu hattımız var. Bu yol 2004 yılına kadar çalışmış. Sonra atıl vaziyete gelmiş biz istiyoruz ki bu yol yeniden çalışır hale gelsin yaptığımız temaslarda eğer gerekli talimatlar verilirse 2 ay içerisinde burada hızlı tren kullanılabilecek imkan söz konusu. Alt yapı uygun bu yol 30 dk. da Samsun'a ulaşımı sağlayacak. Mevcut demir yolunun ıslah edilerek hızlı tren yoluna dönüşümünü istiyoruz. Bunun için adımlar atıldı çok masraf da gerektirecek bir husus değil. Bu yol Tekkeköy'den de geçecek. Büyük bir nüfus bundan etkilenecek. Demir yolu ulaşımı ekonominin de can damarı halkın yüzde 99 u da bu demiryolunu istiyor.

BURCU DÜZGÜN: Sivil toplum kuruluşlarını çok önemsediğinizi biliyoruz ve sosyal sorumluluk çalışmalarınız da söz konusu…

CANER YILDIZ: Bir şehrin gelişmişliğinin göstergesi sivil toplum kuruluşlarıdır. Biz bir toplum gelişmiş mi gelişmemiş mi diye baktığımızda bu yapılara bakıyoruz Çarşamba'da iyi bir noktada. Çarşambalılar gittikleri yede Çarşamba olmalarıyla övünür bu da bir ruh olduğunun göstergesidir.

BURCU DÜZGÜN: Son olarak neler söylemek istersiniz?

CANER YILDIZ: Çarşambalılara enselerinin karartmamalarını söylüyorum muazzam bir potansiyel var. Ben inanıyorum ki Çarşamba sadece Karadeniz'in değil Türkiye'nin en zengin en müreffeh bir kenti haline gelecek ona aday o potansiyeli taşıyor. Umutlu olsunlar.

BURCU DÜZGÜN: Teşekkür ederiz.

Röportaj: BURCU DÜZGÜN

Fotoğraf: ÇILGA GÜREL