Çok genç ve çok güzel bir kız Sezin Eligül. Yüzmedeki başarılarıyla Türkiye'yi gururlandıran Sezin, en son Balkan Gençler Şampiyonası'nda 2 farklı stilde şampiyon oldu.

Başarılarını ve spora duyduğu aşkı HaberHayat okuyucuları için anlatan Sezin, daha birçok başarıya imza atacağa benziyor

HABERHAYAT: Seni tebrik ediyoruz Sezin. Çok büyük bir başarılara imza atıyorsun. Neler hissediyorsun?

SEZİN ELİGÜL: Çok teşekkür ediyorum. Oldukça zor bir sporla uğraşıyorum. Emeklerimin karşılık bulması çok güzel.

HABERHAYAT: En son Balkan Gençler Şampiyonası'nda 2 farklı stilde şampiyon oldun. Nasıl hazırlandın yarışmaya?

SEZİN ELİGÜL: Evet Yunanistan'ın Volos kentinde yapılan Balkan Gençler Şampiyonası'nda 50 m kelebek ve 200 m serbest branşlarında şampiyon oldum. Bazı günler çift olmak üzere haftada 8 antrenman yapıyorum. Sabah 4.30'da kalkıyorum. 5.15'de antrenmana giriyorum. 8.30'da okula yetişiyorum. Okul çıkışlarında da tekrar antrenmana gidiyorum. 21.30'da eve dönüyorum. Çok yoğun çalışıyorum. Havuz ve okul arasında mekik dokuyorum.

HABERHAYAT: Geçen sene de Dünya Yüzme Şampiyonası'nda, dünya birincisi oldun. Başarının sırrı nedir?

SEZİN ELİGÜL: 2 yılda bir yapılan Dünya Liselerarası Şampiyonası'nda yine 5 0m kelebekte Dünya Şampiyonu oldum. Disiplinli çalışmam sayesinde başarıya ulaştığımı düşünüyorum. Ailem çok destek oluyor. Okulum çok destek oluyor. Ülkemizde akademik başarıyla sportif başarıyı bir arada yürütebilmek çok zor. Zoru başarmanın gururunu yaşıyorum. İbrahim Hocamın motivasyonu sayesinde sporu yaşamımın önemli bir parçası olarak görüyorum.

HABERHAYAT: Aldığın bu başarılar Türkiye'de değer görüyor mu?

SEZİN ELİGÜL: Ailem, okulum, kulübüm, arkadaşlarım ve sosyal çevremden çok büyük manevi destek görüyorum. Çocukları yüzme sporuyla uğraşan küçük kardeşlerim ve aileleri beni çok destekliyor. Bu sporda kalıcı olabilmek için bu manevi destekler tabii ki çok önemli. Ama değerden kastınız maddi ise, ülkemizde amatör branşlara pek destek verilmiyor. Geçen seneye kadar rekoru uluslararası bir yarışta kırmamız koşuluyla Türkiye rekorlarına küçük bir teşvik ödülü veriliyordu. O da maalesef kaldırıldı.

HABERHAYAT: Hikayenin en başına dönersek, yüzmeye nasıl başladın?

SEZİN ELİGÜL: 5 yaşında artistik jimnastikle spora başladım. Ailem her sporun temeli olduğu için beni jimnastiğe başlattı. Çok severek gidiyordum çalışmalara. 7 yaşında okul takımında yüzmeye de başladım. Jimnastik antrenörüm vücut yapımın yüzme için daha uygun olduğunu aileme tavsiye etti. 1 sene okul takımında yüzdüm. Sonra okuldaki beden eğitimi hocam profesyonel bir kulübe gitmemi önerdi. Fenerbahçe Spor Kulübü ile ve antrenörüm İbrahim Aksoy'la bu sayede tanıştım. Başta sevdiğim spor jimnastikti. Yüzmeyi pek istemiyordum. İbrahim Hocam bana bu sporu sevdirdi ve 10 yıldır onunla birlikte çalışıyorum.

HABERHAYAT: Yüzmek senin için ne ifade ediyor?

SEZİN ELİGÜL: Spor yaşamımda her zaman olsun istiyorum. Ama hayatım tek yüzmeden ibaret değil. Önümüzdeki yıl üniversiteye de hazırlanacağım. Kendime, kendimden küçüklere ve spora gönül vermiş ailelere akademik başarıyla sportif başarının birlikte yürütülebileceğini göstermek, en azından denemek istiyorum.

HABERHAYAT: Hedeflerin neler?

SEZİN ELİGÜL: Yakın tarihte çok zor yarışlarım var. Türkiye Yaz Şampiyonası'nda kulübümü başarıyla temsil etmek istiyorum. Gençler yaş kategorisinde ve açık yaş bayanlarda Altın kupayı kulübüme kazandırabilmek için takım arkadaşlarımla omuz omuza uğraş vereceğim. Bu yarışta hedefim olimpiyat B barajını geçebilmek. Temmuz başında Macaristan'da yapılacak Avrupa Gençler Şampiyonasında ülkemi temsil edeceğim. Hedefim finale kalabilmek. Ardından ülkemizde Trabzon'da yapılacak olan Liselerarası Dünya Olimpiyatına katılacağım. Burada da hedefim final yüzmek. Ülkemi ve bayrağımı temsil edebilmek için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım.

HABERHAYAT: Yüzücü olmak isteyen genç arkadaşlarına neler tavsiye edersin?

SEZİN ELİGÜL: Spor yapmak çok önemli. Küçük yaşlarda severek yapacakları sporları deneyebilirler. Ailelerin bu desteği vermeleri de çok önemli. Seçtikleri spor yüzme olursa disiplinli çalışmaya kendilerini hazırlasınlar. Yüzücü tanımlamasını çok benimsemiyorum. Hiç bir şey hayatta tek başına amaç olmamalı bence. Okul, aile, arkadaşlıklar, sosyal yaşam hepsinin bir arada olabileceği bir yaşam kurabilmeyi ben kendimde istiyorum ve küçüklerime de bu şekilde tavsiye ediyorum. Çünkü yüzlerce kişinin uğraş verdiği bir sporda yalnızca küçük bir grup Milli takıma girmeyi başarabiliyor. Bunu başaramadığı için sporu bırakanların oranı çok yüksek ülkemizde. 18 yaş üstünde yüzme sporunda kalan sporcu sayısı o kadar az ki. Önemli olan spor yapmak ve mümkün olduğunca ileri yaşlara kadar sürdürebilmek.

HABERHAYAT: Son olarak neler söylemek istersin?

SEZİN ELİGÜL: Biraz önceki görüşümün ülkemizde olabilmesi için, kurumların düzenleme yapmasını ümit ediyorum. Eğitim sistemimizin düzenlenmesi, sınavlarda sporculara ek puan verilmesi gibi sporcuların sporda kalıcı olabilmeleri için desteklenmesi mesajını son olarak vermek isterim.