Simyacı Murat Koyun eski çağlardan bu yana gizemini koruyan simya hakkında bilinmeyenleri anlattı.

Simya ile insanı nefsinden uzaklaştırarak öze ulaşmasını sağladıklarının altını çizen Koyun, insanın kendini keşfetme yolunda simyanın önemli bir rol oynadığını söyledi.

HABERHAYAT: Sizi tanıyabilir miyiz?

MURAT KOYUN: Samsun doğumluyum. Ege Üniversitesi Su Ürünleri mezunuyum. Daha sonra da Anadolu Üniversitesi'nde fotoğrafçılık ve kameramanlık okudum. Fotoğraf, astroloji ve simya ile ilgileniyorum.

HABERHAYAT: Simya ile başlayalım. Bu kavramını son zamanlarda sık sık duyuyoruz. Nedir simya?

MURAT KOYUN: 2 bin 500 yıllık bir tarihe sahip olan simya eski dönemlerde toprağı altına çevirme bilimi olarak geçiyordu. Ancak günümüzde bilim anlamını yitirerek ruh disiplini felsefesine dönüştü. Toprak ruh, altın da öz oldu. Simya insanı nefsinden kurtararak öze ulaşmayı sağlıyor. Simya, sinema, medya, ticaret gibi pek çok sektörde kullanılıyor.

HABERHAYAT: Peki simya sizin hayatına nasıl girdi?

MURAT KOYUN: İlginç bir tesadüf sonucu girdi. Her çocuk gibi benimde bilgisayar oyunlarına ilgim vardı. Orada bu işle ilgilenen bir insanla tanıştım. Ve daha sonra 2 yıl süren bir eğitim aldım. Daha sonra üstüne koyarak kendimi geliştirdim.

HABERHAYAT: Simya eğitimi nasıl alınıyor?

MURAT KOYUN: Simya eğitimi yaşam koçluğuna benzetiliyor. Ancak yaşam koçluğu ile uzaktan yakından bir ilgisi yok. Simya eğitimi tamamen yol göstericiye bağlı olarak aşama aşama gelişen bir eğitim. Yol gösterici isterse eğitimi yarıda kesebiliyor. İsterse eğitme devam ediyor. Kişi ödevlerini yerine getirdiği ve başarılı olduğu takdirde yol gösterici eğitime devam ediyor.

HABERHAYAT: Simya kişinin hayatını nasıl etkiliyor?

MURAT KOYUN: Kişi simya ile kendine yöneliyor. Ve yeteneklerini ve varsa ruhsal problemlerini keşfediyor. İnsanlar kendilerini keşfetme arayışı içerisinde. Bu arayışta simya kişinin kendini keşfetmesine yardımcı oluyor. Kişi üretmiyorsa simya ile üretmeye başlıyor. Kazanç ve huzur sağlıyor. Farkındalığı gelişiyor. Tüketim toplumunun etkilerinden kendini sıyırabiliyor.

HABERHAYAT: Simyanın aşamalarından bahseder misiniz?

MURAT KOYUN: Simya yakma, eritme ve damıtma olarak üç aşamadan oluşuyor. Yakma aşamasında oluşmuş kimlik önce kişi ile birlikte yıkılmaya çalışılır. Eritme üç ay gibi bir süreyi kapsıyor. Ve bu süre zarfında kişi kendini keşfettikçe yeniden bir kişilik kazanıyor. Damıtma kısmında da oluşmuş yeni kişilik ile yeni özelliklerini kazanıyor ve öze ulaşmaya çalışıyor.

HABERHAYAT: Bir yol gösterici olarak, danışmanlık aşaması hakkında neler söylemek istersiniz?

MURAT KOYUN: Öğrencilerimle genel olarak teke tek çalışıyorum. Ancak son zamanlarda üçer kişilik gruplarla çalışmaya da başladık. İlerleyen aylarda simyayı daha çok kişiye ulaştırabilmek adına bazı çalışmalara imza atmaya hazırlanıyorum.

HABERHAYAT: Öğretici olmak mı? Öğrenci olmak mı zor?

MURAT KOYUN: Öğrenci olmak zor. Öğretici bir hoca değildir. Sadece yol gösterir. O yolu gösterir ve kişiyi o yolda yalnız bırakır. Ne yapacağına karışmaz. Kişi verilen ödevleri yaptığı sürece simyanın ışığını bulur.

HABERHAYAT: Siz aynı zamanda astronomi ile ilgili önemli çalışmalar yapıyorsunuz. Astronomi nasıl girdi hayatınıza?

MURAT KOYUN: Simyanın içinde astroloji de var. Simya ile ilgili çalışırken geçmiş ve geleceğe bakabilmek için astrolojiden yararlandım. Ve astroloji ile de ilgilenmeye başladım.

HABERHAYAT: İlgi alanınız oldukça geniş. Fotoğraf tutkunuz nasıl başladı?

MURAT KOYUN: Simya astrolojiyi, astroloji de fotoğrafı soktu hayatıma. Üniversitede katıldığım fotoğraf topluluğu, fotoğraf aşkımı pekiştirdi. Daha sonra bu işin eğitimini almaya karar verdim. Şu anda ürün, dış çekim, doğum fotoğrafları gibi pek çok alanda fotoğraf çekiyorum.

HABERHAYAT: Son olarak neler söylemek istersiniz?

MURAT KOYUN: HaberHayat Dergisi'ne çok teşekkür ediyor, herkese sevgilerimi yolluyorum.

Ayşe KUŞCU