Kadın ve Demokrasi

Derneği'nin (KADEM)
açılışındaydım...
Gençlik ve Spor Bakanı
Akif Çağatay Kılıç,
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı
Çiğdem Karaaslan
milletvekilleri
Ahmet Demircan, Fuat Köktaş,
Hasan Basri Kurt ve
Orhan Kırcalı da
oradaydı...
Vali İbrahim Şahin,
Büyükşehir Belediye Başkanı
Yusuf Ziya Yılmaz,
ilçe belediye başkanları ile
bazı daire müdürleri de
açılıştaydı...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kızı
Sümeyye Erdoğan Bayraktar,
Genel Başkan Yardımcılığı
görevini yaptığı KADEM'in
açılışı için Samsun'daydı...
Büyükşehir Belediyesi,
3 katlı tarihi yapıyı
KADEM'in kullanımına
tahsis etmiş. O tarihi dokunun
önünden geçmiştim ama
içeriye hiç girmemiştim. Gerçekten de
güzel olmuş!..
KADEM'in
açılışında,
rahmetli Turgut Özal'ın
desteğiyle, eşi Semra
Özal tarafından
kurulan Türk Kadını Güçlendirme ve Tanıtma
Vakfı aklıma geldi nedense...
ANAP iktidardaydı. Vakfa; para, araç ve gereç
bağışı yapmak için herkes sıradaydı...
Üst düzey bürokrat ve
zengin işadamlarının
eşleri de vakfa üye
olup,
"ayrıcalıklı"
bir konuma
kavuşuyordu...
Hemen hemen her ilde
teşkilatlanan
vakfın amblemi
papatyaydı. "Papatyalar" o dönemde
adeta her kapıyı açan bir maymuncuk
gibiydi...
Papatyalar nerede
etkinlik yapıyorsa;
o ilin protokolü ve sosyete
hanımları,
en şık takıları ve elbiseleriyle
törene katılırlardı. Hele Semra Hanım da
geldiyse, kadınların yarışı bir başka olurdu...
Özal'ın Köşk'e çıkmasından sonra
partinin başına
Mesut Yılmaz'ın
gelmesiyle vakıf,
ağır ağır eski etkinliğini kaybetmeye
başladı...
Şimdi yıldönümlerinde
anıları tazelemek için buluşuyorlar...
Bu hatırlatmayı
neden mi yaptım?..
Kamuoyunda
KADEM'in,
Türk Kadınını Güçlendirme ve Tanıtma Vakfı'nın
akıbetini yaşayacağına
dair bir izlenim edindim...
Ancak, Kadın ve Demokrasi Derneği'nin
icraatlarına
bakılırsa;
ikisinin arasındaki
fark görülecektir...
KADEM'in, birçok ilde kız öğrenci yurtları
var...
KADEM, kadına yönelik
cinsel taciz davalarını
takip edip,
gerekirse eylem
ortaya koyuyor...
"Özgecan Olayı"nda
olduğu gibi...
KADEM, birçok ülkede
kadın sorunlarıyla ilgili
konferans, panel ve
benzeri etkinliklere;
ciddi biçimde hazırlıklarla katılıyor...
Yani, "Laf olsun, torba dolsun"
kabilinden
göstermelik bir işleri yok!..
Sonra, KADEM'in SamsunTemsilcisi Meral Kıvırıcı da
mütevazı kişiliğiyle
halktan bir iş kadını...
Yönetimindekiler de
ışıl ışıl pırlantalar
takıp, defileye gider gibi
etkinliklere katılacak
insanlar değil...
Hayırlısı olur, inşallah...
Ne var ki
dün gördüğüm
önemli bir eksikliği de
ifade etmeden
geçemeyeceğim....
2. Abdülhamit'in eşi ve kızının
Paris'te yaşadığı drama
tanık olan Menderes'in
hatırlarını anlatan KADEM Genel Başkanı
Doç. Dr. Sare Aydın Yılmaz;
"Medeni Hukuk" denilince ilk akla gelen
ülke olan İsviçre'de bile kadının
seçme ve seçilme hakkı
yokken, Türk kadınına
bu hakkın verilmesini sağlayan
Mustafa Kemal Atatürk ve
bazı partilerin kota uygulamasına rağmen
TBMM'ye en çok kadın
milletvekilinin girmesine öncülük eden,
onların istihdam,
çalışma hayatı ve annelik görevleri
için yasalarda kolaylıklar
getiren Recep Tayyip Erdoğan'dan da
söz edebilirdi...
"Açılış heyecanı" diyelim...
Kadın varsa işin içinde,
her ikisi de unutulacak
gibi değil!..