Haberaks TV Genel Yayın Koordinatörü Fatih Korkmaz ve Haberaks TV Programlar Koordinatörü Sinan Sallabaş'ın sunduğu Karadenizin Nabzı programının bu haftaki konuğu Erbaa Belediye Başkanı Hüseyin Yıldırım oldu. 15 Temmuz sürecinde yaşanılanlar, bu süreçte gözaltına alınmasıyla alakalı konuşan Başkan Yıldırım, devlete ve hükümete küs olmadıklarını, görevlerinin başında olduklarını ve hizmete devam edeceklerini söyledi.

CİNNET BENZETMESİ

15 Temmuz sürecinde yaşanılanlarla alakalı açıklamalar yapan Başkan Yıldırım, 15 Temmuz'u 'cinnet hali' olarak yorumladı. Yıldırım, 'Cinnet hali olmazsa kendi vatandaşlarına ateş etmezlerdir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gösterdiği dirayet ve çağrısı sonrasında sokağa çıkan aziz Türk milleti sayesinde Allah memleketimizi korudu. Gençlerimiz, yaşlılar, solcular, sağcılar, muhafazakarlar, ülkücüler yani bu vatanı seven herkes bir ve beraber olarak darbecilere 'dur' dedi, geleceğine sahip çıktı. Milli irade nöbetleri devam ederken, bu puslu ortamdan yararlanmak isteyen, geçmişte intikam duygusu besleyen bazı insanlar çalışmalara girişti. Halen çevremizde benzer gelişmeler yaşanıyor, bu bizim de başımıza geldi. Her devlet ve hükümet gelecek saldırılara karşı kendisini korur. Devletimiz ve hükümetimiz de FETÖ'nün darbe girişimi sonrasında sert bir mücadeleye girişti. Bu mücadelede bazı mağdurlar da oldu, bu mağdurlarından biri de benim ama biz bundan şikayetçi değiliz, devletimize ve hükümetimize küsmüş değiliz. Görevimizin başındayız, vatandaşımıza hizmet edeceğiz ve kendi hareketimizin yanında bu memlekete hizmet etmek için son derece kararlı bir şekilde yoluma devam edeceğiz' şeklinde konuştu.

BİZ O ZAMAN İNANIYORDUK

'1972 tarihli dergi ve mecmualara baktığımda 'Fetullahçı örgüt ülkeyi ele geçirmek istiyor' şeklinde başlıklar var. Bu örgütün neredeyse kol kola girmediği bir hareket kalmamış' diyen Yıldırım, FETÖ'nün gizli bir ajandasının olduğunu söyledi. Başkan Yıldırım, 'Bunlar 'Biz ülkeyi muhafazakar gençlere emanet edeceğiz, ülkeyi yönetenlerin belli bir eğitimden geçmesini istiyoruz, vatanına milletine bağlı dinini yaşayan gençlerin yönetmesini istiyoruz' dedi. Özellikle Anadolu'nun bu gibi söylemlere yumuşak bir karnı vardır. Biz o zaman inanıyorduk, 'bunlar düzgün işler yapıyor' diyorduk belki hepimiz bunu dedik. Ama bunların gizli ajandasını gördük, yer üstünde değil yerin altında bağlantılarının olduğunu gördük. Uluslararası güçlerin piyonu olmuşlar, bunun ilk emarelerini dershanelerin kapatılmaya başladığı günlerde gördük. Homurdanmalar ve söylenmeler o zaman başladı, 'devlet biziz' dediler. Akabinde 17-25 Aralık gerçekleşti. Yargı-polis darbesi olarak tarihe geçti, o dönem hükümetimiz bunu anlatmaya çalıştı. 15 Temmuz'da da bu örgütün yüzünü herkes gördü. Anadolu insanının o temiz duygularını çok tahrip ettiler, biz Türk milleti olarak bu yaraları saracağız' dedi.

BU TEPKİ BİRAZ ORANTISIZ OLDU

15 Temmuz sürecinde gözaltına alınmasıyla alakalı konuşan Başkan Yıldırım, 'Siyasette ve ticarette seveninizin olduğu kadar sevmeyeniniz de vardır. Bunların da kendi içlerinde güttükleri bir hamaset var. Samimi duygularla meydanları dolduran vatandaşlarımızın içinde farklı duygulara sahip olanlar da var. Bizim olayımızda ise 2015 yılında mahkemeye gittiğimiz ve kazandığımız bir dava var. Bununla ilgili bir arkadaş ısrarla polisi arayarak, bizimle ilgili bir şeyler söylüyor. Ben bir arkadaş edindim ve bu arkadaşların kötü olduğunu görünce yolumu ayırdım. Ben bunu inkar etmiyorum, söylüyorum. Darbe basına yansımadan önce vekilimizin danışmanı aracılığıyla bunu öğrendik ve hızlı bir şekilde görev yerine gittik, vatandaşlarımızı sevk ve idare ettik. O konuda bize bu leke tutmaz, ama çamur at izi kalsın mantığı vardı. O dönemde ortam çok sıcakken, ihbarlar ısrarla da yapılınca yargı çevresi de buna bir tepki göstermek istedi ama bu tepki biraz orantısız oldu sanki. Daha sonra vekillerimiz, teşkilatımız, genel merkezim ve özellikle milletimiz o gece serbest kalıp meydana çıkınca bizi zaten aklamıştır ve bizim arkamızda olduğunu göstermiştir. At izinin it izine karışmaması için titiz olmak lazım. Aynı yazılar, şikayetler bizlere de geliyor. Biz bu iddiaları çalışanların yüzüne söyledik, belgeler istedik. Hassas olmamız çok önemli' diye konuştu.

AKLIMIZI KİRAYA VERMEYECEĞİZ

FETÖ ve benzer örgütlerin devlete sızmaması için eğitim vurgusu yapan Başkan Yıldırım, devletin her alanda etkin olması gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle noktaladı: 'Bugün başımıza gelen FETÖ ile ilgili konuda vatandaşı yanıltan ve onun kucağına iten nedenlerden birisi eğitim noktasında iyi yerlere gelmesiydi. Muhafazakar kesimin din eğitimi karşılamak adına verdikleri sözler vardı. Demek ki devlet bir din eğitiminin içinde olacak ve eğitim kalitesi artırılacak. Hakkıyla Allah'a kul olan insan zaten özgür insandır. Kuran'ı Kerim'de birçok ayette 'aklını kullanmaz mısın' diyor o zaman aklımızı kiraya vermeyeceğiz, aklımızı kullanacağız. Hükümetlerimiz de bu konuda özellikle bürokraside liyakat ile atamalar yapmalı. Sınav sistemleri aslında adaletli olurken, içine sızanlardan dolayı bazı şeyler yaşanıyor. Bunlara ortak akıl ile bir çözüm bulunacaktır.'

Zeynep Irmak ÖCAL