Prostat kanseri erkeklerde tanı konan en sık kanser türüdür. Yaşlandıkça prostat kanser olma riski de artmaktadır.80 yaşlarında her iki erkekten birinde prostat kanseri saptanabilmektedir. Ancak prostat kanseri genel anlamda ölümcül bir kanser türü değildir. Prostat kanseri tanı konan hastaların az bir bölümünde ölüme sebep olmaktadır. Bunda son yıllarda prostat kanserine yönelik PSA gibi çok önemli bir kanser belirtecinin kullanımının yaygınlaşması çok önemli bir yer tutar

Prostat kanseri için risk faktörleri nelerdir?

En güçlü risk faktörleri ileri yaş ve siyah ırktan olmaktır. Yaş arttıkça risk artar. Ailesinde, özellikle birinci derece akrabalarında prostat kanseri olanların prostat kanserine yakalanma oranı olmayanlara göre daha fazladır.

Prostat kanserinin belirtileri nelerdir?

Erken evredeki prostat kanseri belirti vermeyebilir. Bazılarında ise sık, güç ve ağrılı idrar yapma, idrarın damla damla yapılması, idrarda kan yada iltihap olması, ejekülasyonda kan ve ağrı , sırt , kalça ve bel ağrıları gibi belirtiler olabilir. Bu yakınmalar aslında sadece prostat kanserine özgü değildir. Kanser dışı prostat hastalıklarında bunlara benzer yakınmalar olabilir. Bunun ayırımı ancak konunun uzmanları tarafından muayene ve inceleme ile yapılır .

Prostat kanserinin tanısı nasıl konulur?

Prostat kanseri tanısı için hasta öncelikle bir ürolog tarafından ürolojik muayeneden geçmelidir. Özellikle parmakla makattan yapılan muayene önemli bulgular verebilir. Bunun dışında da kanda PSA (prostat apesifik antijen) tetkiki yaptırmak gerekir. Bu muayeneler sonucunda prostat kanseri kuşkusu varsa transrektal ultrasonografi eşliğinde prostat biyopsisi yapılır ve biyopsinin histopatolojik değerlendirmesiyle prostat kanseri tanısı konur.

PSA ile ilgili bilgi verebilir misiniz? Hangi sıklıkta ve kaç yaşından itibaren kontrol önerirsiniz?

PSA testi % 100 kesin değildir. Ancak prostat kanseri tanısında ve hastalığın seyrinin izlenmesinde çok önemlidir. Öncelikle ailesinde ve birinci derece yakınlarında prostat kanseri hikayesi olan her erkeğin, 40'lı yaşlardan itibaren yıllık ürolojik muayeneden geçmesini öneriyorum. Her yıl düzenli yapılacak ürolojik muayene ve PSA sonuçları, bir sonraki yıla da ışık tutacaktır. Ancak hastalarımızın bir kısmı ürolojik muayene olmak istemezler. PSA tetkik sonuçlarını kendileri değerlendirirler ve referans değerlerin altındaysa da normal olduğunu düşünerek doktora başvurmazlar. Bu çok yanlış bir yaklaşım. PSA ancak ürolojik muayeneyle birlikte bir anlam kazanır. PSA değeri yüksek ise , PSA değeri yüksek olmasa bile parmakla muayenede şüphe varsa ya da her ikisi birlikte şüpheliyse, biyopsi gereklidir.

Trans-Rektal Ultrason Rehberliğinde Biyopsi (TRUS):

Prostat biyopsisi TRUS ile yapılmaktadır. TRUS rektal yolla uygulanan bir ultrasonografi aygıtıdır. Prostatı çok yakından gösterdiği için standart batın ultrasonuna göre avantajlıdır. Bazen biyopsi amaçlı olmadan sadece prostatı daha iyi görüntülemek amacıyla da kullanılabilir. Trans rektal ultrasona eklenen bir parça sayesinde prostat dokularında hedeflenen yerden doku örneği almak mümkün olmaktadır. Hastanın yaşı, prostat büyüklüğü, daha önceden biyopsi yapılıp yapılmadığı değerlendirilerek belli şablonlara göre biyopsi alınır.

TARAMA VE ERKEN TANI:

Erken tanı ile prostat kanserinden bütünüyle kurtulmak olasıdır. Bu amaçla 45 yaşın üzerindeki tüm erkekler hiçbir şikayeti olmasalar bile yılda bir kez prostat kontrolünden geçmesi son derece önemlidir. Alınacak bir kan testi (PSA) ve uygulanacak bir muayene ile prostat kanserinin erken evrede tanısı mümkündür.

Prostat kanserinde tedavi

Prostat kanserini erken tanı edebildiğimiz takdirde 3 tedavi seçeneği mevcuttur: Radikal prostatektomi denilen ameliyat, radyoterapi ve brakiterapi. Tüm bu seçenekler, kanserin erken döneminde, yani kanser dokusunun prostat kapsülünün içinde sınırlı kaldığı vakalarda uygulanır.

Siz bu tedavi seçeneklerinden hangisini tercih ediyorsunuz?

Tedavi seçeneklerini hastayla konuşup, tartıştıktan sonra birlikte karar vermek en uygunu. Ancak biz ürologların tercihi, öncelikle radikal prostatektomi ameliyatı yapmak. Cerrahi bir yaklaşımla kanserli organın çevre dokularla birlikte vücuttan tümüyle alınıp çıkartılması, bizim için en geçerli tedavi seçeneği. Bu operasyonlar, açık ameliyatla olabildiği gibi laparoskopik yöntemle de uygulanabilir. Burada önemli olan, bu konuda bilgili ve deneyimli bir ekibin olmasıdır.

Her ne kadar ilk tedavi seçeneği radikal prostatektomi ameliyatı olsa da, bu ameliyatlar sağlıklı ve önünde 10-15 sene gibi yaşama şansı olan hastalar için geçerlidir. Hasta, ameliyat olamayacak durumdaysa ya da ameliyat olmak istemiyorsa, diğer tedavi alternatifleri değerlendirilir.

Kanserin geç döneminde , ileri evre ( ilerlemiş , yayılmış ) prostat kanserinde ise hormonal tedavi veya etkinliği az olan kemoterapi uygulanmaktadır

Prostat kanserinin sıklıkla herhangi bir belirti vermeden geliştiğini unutmayınız.

***45 yaşın üzerindeki her erkek hiçbir şikayeti olmasa da yılda 1 kez üroloji kontrolünden geçmelidir.
***Prostat kanserinin erken tanısı son derece basittir.
***Erken evre prostat kanseri kolaylıkla tedavi edilebilen bir hastalıktır.