Antibiyotiklerin aşırı kullanımı ilaca dayanıklı bakterilerin üremesine yol açabiliyor. Dayanıklı bakterilerin tedavisi için daha kuvvetli ve maliyeti yüksek ilaç hazırlamak gerekiyor. Bu durum, etkili ilaç bulunamazsa insan hayatının tehlikeye girebileceğini gösteriyor. Antibiyotikleri böyle kullanmaya devam eder ve yenileri de geliştirilmezse; ilerleyen günlerde basit enfeksiyonlardan bile ölebileceğimiz döneme girebiliriz. Bunun önüne geçilmesi için yapılan çalışmalardan biri de Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın bizzat açıkladığı 'Akılcı İlaç Kullanımı' çalışması. Bu çalışma kapsamında hastanelerde uygulanmaya başlanan antijen testiyle hastaya antibiyotik yazılıp yazılmaması kararı 5 dakika gibi kısa bir sürede verilebilecek. Unutmayın doğru ve bilinçli antibiyotik kullanımı, sadece yanlış tedaviden korumayacak, geleceğimizi de kurtaracak.

Samsun İl Halk Sağlığı Müdür Yardımcısı ve Akılcı İlaç Kullanımı İl Koordinatörü Hatice Öz ve Eczacı Hilal Karaca, 'Akılcı İlaç Kullanımı' çalışmasıyla ilgili sorularımızı yanıtladı. Son 25 yıldır yeni antibiyotik üretilmediğini vurgulayan Karaca, 'Önümüzdeki zamanda en basit bir enfeksiyon bile ölümcül sonuçlar doğurabilecek duruma gelebilir' derken Öz, 'Yüz reçeteden ancak on beşi antibiyotik gerektiriyor ve Türkiye'de bir kişi Hollanda'dakinden 4 kat daha fazla antibiyotik kullanıyor' dedi.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Öncelikle koordinatörlüğün çalışmalarından bahsedecek olursak neler yapıldı, yapılıyor?

Hatice ÖZ: 2012-2014 yıllarında aktif çalışmaların başladığını söyleyebilirim. Daha doğrusu bu yıllar itibarıyla sahaya yayılan çalışmalar yapılmaya başladı. Bakanlığın bilim kurulu çalışmaları tamamlandıktan sonra illerdeki çalışmaların devamlılığını sağlayabilmek adına il koordinatörlükleri kuruldu. Biz de Samsun'da il koordinatörlüğümüzü bu süreçte kurduk. Koordinatörlük, Sağlık Müdürlüğü'nün başkanlığında ama Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Genel Sekreterlik 'in de temsilcileri var.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Akılcı ilaç kullanımı çalışmasıyla ilgili koordinatörlüğün nasıl bir yeri var?

Hatice ÖZ: Koordinatörlük, akılcı ilaç kullanımı ile ilgili çalışmaların nasıl yürütüleceği, kampanyaların nasıl yürütüleceği, bakanlıktan gelen stratejik plan ve hedeflere doğru ilde neler yapılacağını planlayan, koordine eden, yürüten gerektiğinde denetleyen bir çalışma yapıyor. Biz ekibimizi kurduk ve çalışmalarımıza başladık. Çalışmalar 2014 yılından bu yana, devam ediyor. Zaman zaman güncellemelerimizi yapıyoruz.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Akılcı ilaç kullanımı nedir?

Hatice ÖZ: Dünya Sağlık Örgütü bunu, kişinin hastalığına ve hastalığının gelişimine bağlı olarak uygun dozda, uygun sürede ve uygun maliyetteki ilaçların kullanımı olarak tanımlıyor. Doğru tanıyla beraber doğru ilaç kullanımı geliyor. Yani bu konu tek taraflı bir konu değil. Sağlık çalışanları bir taraf ama bunu kullanan hasta ve hasta yakınları da bir taraf. O yüzden de adı akılcı ilaç kullanımı. Ve bizler de bakanlığın eylem planı çerçevesinde bütün birimlere, en uç noktaya kadar, bunları anlatmak, doğru adımları atmak için çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bundan sonrasında da yolumuz çok uzun çok farklı çalışmalarımız olacak.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Hilal Hanım bir eczacı olarak bu çalışmayı siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hilal KARACA: Yanlış ve gereksiz ilaç kullanımının çok olduğunu görüyoruz. Bu durum hastaların tedavi sürecini uzatıyor. İlaç yan etkilerini artırıyor. Yeteri kadar cevap alınamamasına ve direnç gelişimine neden oluyor. Tüm bunların önlenmesi adına akılcı ilaç kullanımında hastanın rolü çok büyük. Hekim önerisi dışında hiçbir şekilde ilaç kullanılmaması gerekiyor. Ayrıca hekimin önerdiği dozda ve sürede, ilaç kullanımı, hekimin önerilerine uymak çok önemli. Bu noktada doğru bilgiye ulaşmak için ısrarcı da olunmalı. Eczacılar konu ile ilgili bilgileri mutlaka veriyor. Örneğin ilaçların saklanması noktasında da çok ciddi yanlışlar yapılıyor. Bu yanlışlar nedeniyle ilaçların etkisi kaybolduğu gibi insanlara zarar da verebiliyor. Halkımız kendi sağlığı için bu konuya dikkat etmeli. İnsanlar en azından ilaç prospektüsündeki genel bilgilere sahip olmalı.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Bu çalışmada antibiyotik kullanımının ön plana çıkma sebebi nedir?

Hatice ÖZ: Evet, bakanlık akılcı ilaç kullanımı çalışmalarına antibiyotik üzerinden başladı. Çünkü antibiyotikler, çok yaygın kullanılmaya başlandı. Antibiyotik, diğer ilaçlar gibi değil. Bakterilerin öldürülmesi için kullanılıyor. Eğer antibiyotiği doğru kullanmazsanız, bakteriye direnç gelişiyor. Direnç gelişmesi sadece hastayı değil toplumun tamamını ilgilendiriyor.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Özellikle hangi durumlarda hekimden antibiyotik isteniyor?

Hatice ÖZ: En çok üst solunum yolu enfeksiyonu dediğimiz, boğaz ağrısı, nezle gibi rahatsızlıklar olduğunda antibiyotik bekliyoruz. Ama burada bir ayrım yapmak lazım; virüsler ve bakteriler. Aslında bu saydığım belirtilerin sebebi ağırlıklı olarak virüsler. Bilimsel çalışmalarda da bu gibi rahatsızlıklarda bakteri sebebiyeti yüzde on – on beş civarında. Yani yüz reçeteden ancak on beş tanesine antibiyotik gerekiyor. Antibiyotik kullanımında ilimiz ortalamanın altında ama genel dünya ortalamasına baktığımız zaman hem ülkemiz hem de şehrimiz ortalamanın çok üstünde. Bu nedenle bu tür çalışmalara dikkat etmek şart. Unutulmamalıdır ki antibiyotikler; ateş düşürmez, ağrı dindirmez, virüslere bağlı enfeksiyonları tedavi edemez. Yaygın ve yanlış kullanıldığında ise antibiyotik, esas etki beklediğimiz bakterilerin neden olduğu enfeksiyonların tedavisinde de etkisiz hale gelir.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Antibiyotikle ilgili bir alarm durumu var öyleyse…

Hatice ÖZ: Kesinlikle, grip ya da nezle gibi virüslere bağlı solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotiklerin tedavide yeri olmadığını unutulmamalıdır. Hekim önerisi sonrası reçete ile alınan antibiyotiğe, enfeksiyonu en etkili biçimde tedavi etmek ve direncin ortaya çıkma riskini azaltmak için antibiyotikler doğru dozda, doğru şekilde ve reçeteye uygun zaman aralıklarında alınarak uygun biçimde kullanılmalıdır. Hasta kendisini iyi hissetse bile tedaviyi hekimin belirttiği süreden önce sonlandırmamalıdır. Aksi takdirde faydadan çok zarar getirecektir. Artmış veya reçetesiz alınmış antibiyotikler yerine, her zaman tıbbi reçeteli antibiyotikler kullanılmalıdır. Ayrıca bu konunun bir hekim yani sağlık çalışanı tarafı var bir de halk tarafı. Hekimin reçetesini güçlendirmesi gerekiyor. Bu da doğru tanıyla doğru antibiyotiği yazması demek. Tabii hastanın da yazılan antibiyotiği doğru kullanması gerekiyor. Biz hekimlere yönelikte çalıştık. Bilgi güncellemelerini de yapıyoruz.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Neler anlatıldı hekimlere?

Hatice ÖZ: Öncelikle hekimlerimizin reçetelerini güçlendirebilmek adına eğitimlerimizi verdik. Tanı yöntemlerini konuştuk, kılavuzlar hazırladık. Ve tabi en önemlisi de hızlı antijen testine geçtik.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Nedir bu testin anlamı nasıl uygulanıyor?

Hatice ÖZ: Üst solunum yolu hastalıkları ve boğaz enfeksiyonlarında, beta mikrobunun etkili olup olmadığının tespiti için muayene esnasında, hastanın boğazından alınan sürüntü ile yapılan, yaklaşık 5 dakikada sonuç veren ve sonuca göre antibiyotik kullanımına karar verilen 'Hızlı Antijen Testleri' Aile Sağlığı merkezlerinde kullanılmaya başlanmıştır. Antibiyotiklerin yanlış nedenlerle veya doğru olmayan biçimde kullanılması, bakterilerin sonraki tedavilere karşı direnç göstermesine neden olabilir. Bunun sonucunda ise, daha sonra antibiyotiğe ihtiyaç duyulduğunda antibiyotikler işe yaramaz. Bu yalnızca antibiyotiği uygun olmayan biçimde kullanan kişi açısından değil, sonradan dirençli bakteriye yakalanma riski olan herkes için tehlike oluşturmaktadır. Bu nedenle 'Akılcı Antibiyotik Kullanımı' konusunda toplum bilincinin artırılmasında sağlık çalışanları ile hasta ve hasta yakınları birlikte hareket etmelidir.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Gereksiz antibiyotik kullanımı, dünyada ne boyutta?

Hilal KARACA: Gereksiz antibiyotik konusuyla ilgili 42 ülkeyi kapsayan bir çalışma yapıldı ve bu çalışmada Türkiye 1. sırada bu araştırmada Hollanda'nın en alt sırada olduğunu görüyoruz. Yani, Türkiye'deki bir insan, Hollanda'dakinden 4 kat daha fazla antibiyotik kullanıyor. Bir tansiyon ilacını hasta eğer kullanmazsa bu, hastayı etkiler ve etki hemen görülür ama antibiyotiklerde öyle değil. Sonuçlar tüm toplumu etkiliyor. Son 25 yılda yeni bir antibiyotik yapılmadı. Önümüzdeki zamanda en basit bir enfeksiyon bile ölümcül sonuçlar doğurabilecek duruma gelebilir. Toplumsal farkındalık yaratılmalı. Birbirimizin kullandığı antibiyotiklerden bile sorumluyuz aslında.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Antijen testi neleri değiştirecek?

Hilal KARACA: Doğru ilaç kullanımıyla ilgili olarak direnç gelişimi açısından çok önemli bir adım olacak bu. Ayrıca yanlış ilaç kullanımının oluşturduğu zararların da önüne geçilmiş olacak. Yanlış ilaç kullanımı; vücuda büyük zararlar verebiliyor.

Hatice ÖZ: Bu konular herkese ulaştığında; antibiyotik kullanımında ciddi azalmalar olacağını düşünüyorum. Samsun'daki antibiyotiklerin reçete edilme oranı birinci basamakta yüzde yirmi altı civarında bizim 2017 için hedefimiz, yüzde yirmi ve uzun vadede hedefimiz bu oranı yüzde on sekize kadar çekmek. Uygulanan bu test sayesinde hem hekim tarafından daha güvenilir reçeteler yazılacak hem de tedavi süreci hızlanacak. Hasta açısından da sağlığına bir an önce kavuşmasının yanı sıra, maliyeti de düşürmüş olacak. En önemlisi de farklı bakterilerle hasta olma ihtimalini ortadan kaldırmış olacak. Bunların hepsi toplum sağlığı açısından çok önemli ve bizler umutluyuz. Bizim her noktaya ulaşmamız gerekiyor. Okul öncesinden başladık kapsamlı bir eylem planı hazırladık.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: İllere göre değişiklikler söz konusu mu?

Hatice ÖZ: Evet, illere göre öncelikler değişebiliyor. Bunu biz koordinatörlük olarak planlıyoruz. Hazırladığımız eylem planıyla her noktaya temas edeceğiz. Sporseverlerle, sanatseverlerle kısacası kimi nerede bulursak konuyu anlatacağız. 2017 yılı boyunca bizi her yerde göreceksiniz.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Eczanelerde neler yapılacak?

Hilal KARACA: Bilgilendirmeler, afiş vb. çalışmalar yapılacak. Eczane teknikerleri ve kalfalara da bu konu anlatılacak. Çalışmalar birçok noktadan sürdürülecek.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Bu konu ile ilgili son olarak neler söylemek istersiniz?

Hatice ÖZ: Lütfen hekime danışarak ilaç kullanın. Antibiyotik kullanımı konusunda ısrarcı olunmamalı. Ayrıca kullanılması gereken antibiyotik doğru şekilde, doğru zamanda ve dozda kullanılmalı. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yanlış ve gereksiz ilaç kullanımı; halk sağlığını etkileyen ciddi bir sorun. Özellikle vurgulamak istiyorum akılcı olmayan ilaç kullanımı; hastaların tedaviye uyumunun azalmasına, ilaç etkileşimlerine, bazı ilaçlara karşı direnç gelişmesine, hastalıkların tekrarlamasına ya da uzamasına, advers (zararlı) olay görülme sıklığının artmasına, tedavi maliyetlerinin artmasına neden olur.

Röportaj: Burcu DÜZGÜN ÇOBAN

Fotoğraf: Pirsu DÜZGÜN