Günlük hayatta birçok insanla karşılaşırız. Hepimizin istek ve beklentileri farklı farklıdır.
Bu farklılık bizi özgün kılar. İnsanın kendini geliştirmesiyle birlikte oluşan özgürlük bilinç düzeyi yüksek bireyler oluşmasını sağlar.
Hepimiz olaylara farklı açılardan bakarız. Bu bakış açısı, bizim olaylar hakkında değişik hükümler vermemizi sağlar.İnsanın ve hayatı zengin kılan bu çeşitliliktir. Aksi halde,fabrikadan çıkma tuğla gibi,hepimizin düşüncesi sıradanlaşır. Doğruya ulaşmamız hiç mümkün olmaz.
Demokrasi özgür ve özgün bireylerin omuzlarında yükselir.Kişiliği gelişmiş;söyleyecek fikri birikimi olan; duruşu olan insanlar sayesinde, toplumda her renkten oluşan güzel çiçekler açar.
Tek düzelik, düşünce planında geniş ufuklara kapı açmaz. Sıradanlık içinde sığlığı barındırır. Kendimize hedef koyarken çıtayı her zaman yüksek tutmalıyız.
Bu konuda ,Konfiçyus un Ağaca çıkmak istiyorsan,yıldızlara çıkmayı hayal edeceksin. sözünü çok anlamlı bulurum.
Ne iş yaparsak yapalım, yaptığımız işin en iyisini ortaya koymalıyız. Zaten amaç farkındalık yaratabilmekte...Çok sıradan, basit zannettiğimiz bir bakış açısı, bize öyle zenginlikler sunar ki çoğumuz şaşar kalırız.
Olaylara,hayata bakış açımızı zengin kılan bilinç düzeyimizi her zaman uyanık tutmalıyız. Zeka, parıldayan yüzünü uyanıkken bize gösterir. Deha dediğimiz şeyin %99 u alın teri, göz nurudur. Çalışmadan hiç birşey başarılmıyor.
Yaradan etrafımzda o kadar güzellikler sunmuş ki en sıradan insan bile bunun farkına varabilir. Hep sinirliyiz...Bir türlü enerjimizi iyiye,güzelliklere yöneltemiyoruz. İnsanoğlunun bin yıllar boyu kendini mutlu ve huzurlu kılan kültür hazineleri bize ışık tutmalıdır. Sanata,kültürel konulara kafa yormalıyız. İnsanın ve toplumun kendini aşması kültürle, sanatla mümkündür. Bu durum bizi bir eser vücuda getirmenin yanında, güzele,daha güzele yöneltecektir.
İnsanın ve toplumun mutluluğuna giden yol, kültürden ve sanattan geçmektedir.