Bizde birileri hem de üzerlerine hiç vazife olmadığı halde ve olayın ilk derece yetkili ve sorumluları bir kelime bile söylememişken menfur suikasttan 15 dakika sonra kameraların karşısına geçip ahkam keserken Rus tarafı tam tersi bir tavır sergiliyor.

Gazete haberlerine göre Kremlin Sözcüsü Peskov, 'suikasta ilişkin soruşturma tamamlanana kadar bu eylemin arkasında kimin bulunduğunu söylemek için erken olduğu' görüşünde. Peskov dün yaptığı açılamada şunları söylüyor:

"Moskova, ortak soruşturma grubunun elde edeceği sonuçların beklenmesi gerektiğini düşünüyor. Bildiğiniz gibi soruşturma grubu dün çalışmalara başladı. Devlet Başkanı Vladimir Putin'in dediği gibi, soruşturma tamamlanıncaya kadar suikastın arkasındakilerle ilgili çıkarım yapılmamalı."

Devletin elbet elinde bir bilgi bankası vardır ve o bilgiler ışığında olay en ince detayına kadar araştırılıyordur. Ancak devlet aklı ve devlet adabı bu soruşturma tamamlanıncaya kadar mümkün olduğunca ketumiyeti amirdir. Hele de konu sadece iç siyaseti değil aynı zamanda dış ilişkileri de etkileyecek bir mahiyette ise dikkat ve teenni daha da önem kazanır.

Olay menfurdur, olay üzerinde şimdiye kadar olduğundan daha yoğun durulması gerekecek kadar da geniş kapsamlı ve vahimdir. Hangi çağdışı akıl ve eğitim yetiştirirse yetiştirsin, hangi cemaatin izbelerinde beyni yıkanmış olursa olsun ve yine bu menfur suikastın emrini kim verirse versin bu olay bizim, meseleye siyaset dilinden eğitim politikamıza, millet ve milliyet şuurundan din anlayışına kadar tüm temel değerlerimizin aldığı şekli ciddiyetle gözden geçirmemizi gerektirmektedir. Dün yazdım; sivrisineklerle mücadelenin en esaslı şartı bataklıkları kurutmaktır.

Parti, dernek, cemaat, loca, lonca, kulüp ve daha ne varsa bizi büyük gruptan kopartan hepsini yeniden değerlendirmek zorundayız. Bunların her birisi bizim, içinde birlikte ve huzurla yaşayacağımız 'yerli ve milli' bir binanın kapıları aynı koridora açılan birer odası olarak algılandığı sürece sorun yok. Bir odayı tüm binaya tercih gibi bir aptallığın bütün binayı havaya uçuracağını gözden kaçırmayalım.

İmtihan sorularını, hak etmeyenlere yer açmak için hak edenlerin istikballerini çalarak ve devletin kadrolarını 'ehliyetleri şüpheli' ama gelişleri tamamen ahlak dışı, hukuk dışı dolayısıyla kendileri de makam ve istikbal hırsızı birileriyle doldurmanın bu devlete, bu millete, bu ümmete ama dahası bu milletin ve ümmetin kutsallarına verdiği zarar ortadadır.

'Din' adını kullanarak makam, mevki ve istikbal çalanların, devlet kaynaklarını hayır ve himmet adıyla kendi tarafına aktaranların 'güzel ahlak' dini İslamiyete verdiği zararı bugüne kadar ne dinsizler ne de Haçlı orduları vermiştir. Ahlaksızlığı, hırsızlığı, yalancılığı, devlete ve millete ihaneti ve kendilerine samimiyetle inanan saf ve masum Anadolu insanını istismar etmenin vebali, sadece onların değil bu kepazeliğe şu veya bu nedenle yol açanların da, görüp sessiz kalanların da kısacası hepimizin omzundadır.

Artık yeter; din üzerinden, milliyet üzerinde makam, mevki ve servet devşirme sahtekarlığına artık bir son vermek zorundayız.