Türk Eğitim Sen Samsun Şube Başkanı Levent Kuruoğlu, yerleştirme sonuçları tartışmalara neden olan LGS ile ilgili olarak açıklamada bulundu.

YANLIŞ YÖNLENDİRDİLER

LGS sonuçlarının açıklanmasıyla beraber öğrenci ve velilerin büyük bir karmaşanın içerisine mahkum edildiğini belirten Kuruoğlu, "Bugün yaşanan sıkıntılara başından beri dikkat çekmiş, sınavla öğrenci alacak okullar içerisinde Anadolu liselerinin sayısının çok yetersiz olduğunu ve bu durumun, akademik eğitim almak isteyen çocuklarımızı özel okullara mahkum bırakacağını söylemiştik.
Dönemin Milli Eğitim Bakanı sayın İsmet Yılmaz ve müsteşar Yusuf Tekin, bu apaçık gerçeğe rağmen anlamsız bir ısrarla 'hiçbir öğrenci istemediği okula gitmeyecek' diyerek kamuoyunu alenen yanlış yönlendirmişlerdir" diye konuştu.

ÖĞRENCİLER CEZALANDIRILDI

Yerleştirme sonuçlarıyla 91 bin 687 öğrencinin açıkta kaldığına dikkat çeken Kuruoğlu, "Yüzde 5-6'lık dilimdeki başarılı öğrenciler açıkta kalırken, yerleştirme sistemi sayesinde daha düşük yüzdelik dilimdeki öğrenciler adrese bağlı tercihten dolayı iyi okullara yerleşti. Örneğin, Samsun'da Yeni LGS'ye göre aynı okuldan mezun, aynı adreste oturan ve aynı bölgede tercih yapan iki çocuktan biri 92.5 puanla 4. tercihi Piri Reis Meslek Lisesi'ne yerleştiriliyor. Diğer çocuk 83 puanla Tülay Başaran Anadolu Lisesi'ne yerleştiriliyor. 92,5 puanı olan çocuğun ikinci Tercihi Tülay Başaran Anadolu Lisesi ama tercihine yerleşemiyor. Daha düşük puanlı çocuk nasıl o okula yerleştiriliyor? Bunun gibi birçok örnek var. Bu tablo kabul edilemez. Bu durumu hem öğrencilerimizin emeklerinin heba edilmesi hem de ülkemizin en büyük zenginliği olan başarılı öğrencilerimizin adeta cezalandırılması olarak görüyoruz" dedi.

GELECEĞİMİZİ KAYBEDİYORUZ

Çözümün; Anadolu liselerindeki sınıf kontenjanları artırılarak ve bazı kapasitesinin yüzde 50'sinin altında eğitim veren okulların birleştirilerek Anadolu lisesine dönüştürülmesiyle olacağını belirten Kuruoğlu, "Çocuklarımızın eğitim ihtiyaçları siyasal ya da ideolojik saiklerle değil, onların talep ve beklentileri doğrultusunda tespit edilmeli ve ona göre planlanmalıdır.
Türk Eğitim Sen olarak, çocuklarımızın hayallerinin çalınmasını, daha hayatlarının başında motivasyon ve ümitlerinin kırılmasını kabul etmiyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu konuda alacağı kararları ve atacağı adımları yakınen takip ettiğimizin bilinmesini istiyoruz.
Unutulmasın ki, çocuklarımızın hayalleriyle birlikte ülkemizin geleceğini de kaybediyoruz" ifadelerini kullandı.

Barış BUDANOĞLU