Yayıncı kuruluş olarak maçtan 4 saat önce stattaydık.
Maça iki saat kala da Başkan İsmail Uyanık'ı üzerindeki parçalısıyla statta gördüm.
Bu nasıl bir aşktır böyle! ne başkanlar gördük geçmişte, taraftarının yüzüne bakamadığı için maça gelemeyen...
Sevgi seli vardı Başkan Uyanık'a...
Kimseyi kırmadı neredeyse maça kadar fotoğraf çektirdi...
Statta öyle bir atmosfer varki, sanki 2. Lig değil de, Süper Lig maçı...
Hazırlık ve organizasyon bu seviyelerde yani...
Maçın yayıncı kuruluşu olarak biz de tüm teknik altyapımızda maç öncesi ve sonrası programlarla karşılaşmaya gelemeyenleri sevdalarıyla buluşturdu. Kamera önünde olan Murat Sandıkçı, Celil Sağır, Tuğçe Semiz ile Ankara'dan maçı yorumlamaya gelen meslek büyüğümüz Vatan Gazetesi Spor Müdürü Lütfü Özel müthiş iş çıkarttı. Yine kamera arkasındaki kahramanlarımız da satın almadan, reklam servisine, kameramanlardan yönetmene, anlaşmalı aracı yayıncı kuruluşumuza kadar güzel bir 'üç buçuk' saatlik yayın oldu. Eksiklerimiz de oldu hatalarımız da, bunları bir sonraki maça en aza indireceğiz.
Gelelim maça...
Son yılların en mücadeleci Samsunspor'u vardı sahada...
Teknik Direktör Taner Taşkın'ın dediği gibi 'kavgaysa kavga sahada ne gerekiyorsa yapacağız' sözü aynen uygulandı sahada...
Daha farklı da olabilirdi ama sonuç olarak 1 gol de üç puanı getirdi.
Sahanın en iyisi Ercan Yazıcı'yı, partneri Şahin Şafakoğlu'nu, bitmeyen erenjisiyle Savaş Yılmaz'ı, İrfan Başaran'ı, İlyas Kubilay Yavuz'u ve Okan Dernek'i çok beğendim. Diğerleri de alınmasın kötü değillerdi ama saydıklarım göze batanlardı...
Haberaks TV ve 103.5 Haber Radyo'nun ortaklaşa yayınlarıyla renk katacağı sezona 3 puanla başlamak güzel oldu. Başlamak bitirmenin yarısıdır, yolun sonu şampiyonluk...