Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca uygulamaya konulan İmar Barışı düzenlemesinden 2018 yılında Samsun'da Yapı Kayıt Belgesi için başvuranların sayısı 58 bin kişi oldu. Başvuruların 19 bin 459'unun bağımsız bölüm, 38 bin 743 binanın da tamamı için oldu. İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Samsun Şube Başkanı Cevat Öncü ise uygulamanın tehlikeler yaratabileceğini ifade ederek, başvuru yapan 38 bin 743 binanın ilk depremde yıkılabileceğini savundu.

EN TEHLİKELİSİ

Geçmişte yapılan aykırı ve kaçak yapıların Türkiye ortalamasında oranı neyse Samsun'da da o oranda olduğunu kaydeden Öncü, "Biz imar barışına en başından bu yana karşıyız. Sürenin uzatılmasının nedeni de beklenen sayı ve para miktarına ulaşılamadı henüz. Ülke genelinde yaklaşık 15 milyar TL olmuş, bu rakam 50-60 milyar TL civarında bekleniyordu. Son zamanlarda bir de Boğaziçi'nde yapılan aykırı yapılar dahil değilken buraları da dahil ettiler. Bu da imar barışı konusunda ülkemizde yaşanan vahameti bir kere daha ortaya koydu. Cumhuriyet tarihinde çeşitli kereler 'imar affı' gündeme geldi, bunun adı her ne kadar 'imar barışı' da olsa ülke tarihinin en ucu açık, en tehlikeli imar aflarından birisidir bu. Zira geçmişteki imar aflarında en azından yapı yeterlilik belgesi, statik hareketlilik raporu gibi mimar, mühendis kontrolü aranıyordu. Bu dönem o da yok, tamamen vatandaşın beyanına bırakılmış durumda" diye konuştu.

O BİNALAR ŞAİBELİ

Samsun'da imar barışı yapılmış binaların çoğunun şaibeli olduğunu ifade eden Öncü, "O binaların aykırılıklarının neler olduğunu bilmiyoruz ama mutlaka aykırılıklar var. Statik anlamda küçük bir kısmının yeterli olduğu söz konusu olabilir. Yani yapı, yapı güvenliğini taşıyordur da kat yüksekliğinde bir miktar hata olabilir, ama büyük bir bölümünün ilk yaşanacak depremde yıkılacak binalara aday olduğunu söylemek mümkün. Zaten bu binalar mutlaka aykırılık taşıdığı için bu duruma geldi. Burada çok ağır eleştirdiğimiz şey devletin tutumu. 'Ne yapmış olursan ol, parayı ver seni affedeceğim' diyor. Vatandaşın da bu tür şeyler işine geldiği için maalesef bizim ülkemizde sıkça yaşanıyor. Öyle anlaşılıyor ki ilk değil son da olmayacak. Her çıkartılan imar affı bir sonrakinin de beklenti haline gelmesine neden oluyor. Kontrolsüz ve kaçak yapılaşmaya hevesli insanların, 'Nasıl olsa bu zamana dek 15 kere imar affı çıkartıldı, gelecekte de olur' gibi bir beklentiye sokuyor. Bu durumda da planlı projeli, yasa ve yönetmeliklere uygun yapılar üreten özellikle teknik elemanların aleyhine açıkça bir haksız rekabet oluşturuyor" ifadelerini kullandı.

Zerrin SOMUNCU / ÖZEL HABER