2018 ürünü fındık fiyatlarının içeride yükselmeye başladığı ve dolayısıyla ülkeye gelecek olan dövizin artması umutlarının yeşerdiği bir dönemde Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) elindeki 2017 ürünü fındığın piyasaya sürülmesinin, 'Türk fındığına kurşun sıkmakla eş anlamlı' olduğunu belirten çevreler, 'Fındık bu ülkenin önemli bir döviz kaynağıdır, çiftçinin alın terinin karşılığı, Karadeniz'in bekçisidir. Fındık olmazsa meyilli, Karadeniz coğrafyasında toprak ya rüzgarda savrulur ya da yağmurla, selle, suyla denize taşınır. Hükümetin Türk fındığı üzerinde yabancı alıcıların ve onların yerli iş birlikçilerinin oyununa gelmeyeceğine inanıyoruz' diyorlar.

İHRACATÇI BİRLİKLERİ HÜKÜMETE BAŞVURDU

Karadeniz ve İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçılar Birliği Yönetim kurulları, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'ye ortak birer yazı ile başvurarak, '2017 ürünü fındığın piyasaya sürülmesini' istedi. Birlik başkanları Ali Haydar Gören ve İlyas Edip Sevinç imzasıyla Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a gönderilen 10 Ocak 2019 tarihli yazıda ihracatçıların, '2018 ürün rekoltesinin nispeten az olmasının etkisiyle fındık bulmakta zorlandıkları' belirtilerek, 'TMO'nun elindeki 2017 ürünü yaklaşık 80 bin ton kabuklu fındığın ihraç kayıtlı olarak rekabetçi fiyatlarla acilen piyasaya satılması' istendi. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'ye gönderilen aynı tarihli yazıda da, 'Aşırı artan fiyatların ülkemiz içinde yerli sanayiciyi zorladığı' belirtilerek yine aynı talep de bulunuldu.

YANLIŞ OLUR

Konuyu değerlendiren Samsun Ziraat Odası Başkanı Hasan Tütüncü, 'Ne yazık ki TMO piyasaya geç girdi. O güne kadar köylünün fındığı değerinin altında işlem gördü. TMO'nun piyasaya girmesiyle fiyatlar yükselmeye başladı. Yabancı alıcılar ve onların Türkiye'deki tedarikçileri fiyatların yükselmesinden rahatsızlar. TMO'nun geç girmesi ne kadar yanlıştıysa 2018 ürünü fındık yeterince değerlenmeden ve bitmeden elindeki 2017 ürününü piyasaya sürmesi de o kadar yanlış olur. 2018 fındığının yarısı hala ülkemizde ve bunun büyük kısmı üreticinin elinde. Açıkçası, tüccarın oyununa gelmemek, 2017 ürünü ile 2018 ürününü vurmamak gerekir' dedi.

FINDIK KANAYAN BİR YARA

Gerekirse fiyat istikrar fonu oluşturularak, fındık fiyatının istikrara kavuşturulabileceğini belirten Başkan Tütüncü, 'Fındıkta dünya lideriyiz ama piyasa bizim elimizde değil. Üreten çileyi çeken biziz, nimeti yiyenler başkaları. Fındık kanayan bir yara. Önümüzdeki sene aynı sıkıntıyı yine yaşayacağız. Bunu bir çözüme ulaştırmamız lazım. Ayağa kalkıp, artık dik durmamız gerekiyor' ifadelerini kullandı.

ACELE ETMEYELİM

Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan ise 2018 fındığının değerini bulması gerektiği söyleyerek, 'TMO'nun elinde kalan yaklaşık 80 bin ton fındığı bekletelim, öncelikle 2018 ürünü olan fındığımız değerlensin. 2017 fındığını piyasaya sürerek, acele etmeyelim. 2018 fındığını, 2017 fındığıyla çarpıştırmayalım. Eğer 2017 ürünü satılacaksa Fiskobirlik'e verilsin. O iyi şekilde değerlendirecektir. Eğer AB'nin de fındık ihtiyacı varsa 2017'yi de veririz' dedi.

TMO KAYBETMEZ

TMO'nun elinde bulunan 2017 yılı ürünü olan yaklaşık 80 bin ton fındığı değerlendiren Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan da, '2017 yılında TMO 136 bin ton gibi rekor bir fındık alımı gerçekleştirdi. Bunun da birçoğunu değerlendirerek, piyasaya sürdü. Şu an TMO'nun elinde 2017 ürünü 70 bin tonun üzerinde fındık var. Fındık asla TMO'nun elinde kaybettirmez. Çünkü fındığa ihtiyaç var. TMO kalan 2017 fındığını değerlendirecektir. Zamanlama çok önemli, piyasada fındık kalmadığı zaman, açıkladığı fiyattan piyasaya sürebilir. Fındığın yılda 2-2,5 milyar dolar döviz getirisi var. Fındık fiyatlarının 2015 yılında 17-18 liraya doğru tırmandığı dönemlerde Türkiye çok döviz kazanmıştı. Fındık fiyatları yüksek olduğu zaman 'Türkiye döviz kazanamıyor, Türkiye'nin geliri düşüyor' gibi bir şey söz konusu değil. Bunun örneğini 2015 yılında gördük. Fiyatlar yüksek iken bile daha çok döviz geliri oldu' sözlerini kaydetti.