Gelişimini sürdürmekte olan Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesinin Rektörü Profesör Doktor Sait Bilgiç ile konuştuk. Bilgiç, üniversitedeki çalışmaların şehri etkilediğini belirterek, Türkiye'nin ilk uzmanlaşmış enstitüsü olan Kenevir Araştırma Enstitüsünün bu yıl içerisinde hayata geçmesini beklediklerini dile getirdi. Rektör Bilgiç, 'OMÜ'nün ilk araştırma enstitüsü olacak bu birimin çok yararlı olacağını düşünüyorum' dedi.

Öncelikle Ondokuz Mayıs Üniversitesinin 44. yılı kutlu olsun. Kuruluş sürecinden bu yana OMÜ nasıl bir gelişim gösterdi?

Sait BİLGİÇ: Tam 44 yıl önce Samsun sever insanların çıktığı bir yolculuktan bahsediyoruz. 1 Nisan 1975 tarihinde Ondokuz Mayıs Üniversitesi kuruldu. Bu süreç 50 öğrenciyle başladı. Bugün 18 fakültede 54 bin civarında öğrencimiz var. Yine bugün 6 bin 500 civarında çalışanı, 5 enstitüsü, 12 meslek yüksekokulu, 24 araştırma uygulama merkezi ile büyük bir üniversiteyiz. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Samsun'un en önemli kurumlarından biri, bu yolculuk sırasında bünyesinden dört üniversite çıkarttı. Amasya, Ordu, Sinop Üniversitelerinden sonra Samsun Üniversitesi de yine Ondokuz Mayıs Üniversitesinin önemli bir parçasını bünyesine alarak kuruldu. Üniversitemiz gelişme sürecini devam ettirmektedir. Ben, Ondokuz Üniversitesinin onuncu rektörüyüm. Ondokuz Mayıs Üniversitesi bugün itibarıyla dünyada ilk bin bir üniversite arasında yer alıyor. Yaklaşık 20 binin üzerinde üniversite arasında yapılan bu sıralamada OMÜ'nün konumu önemli bir başarıdır. Ayrıca Birleşmiş Milletler tarafından sürdürülebilir kalkınma hedeflerine fayda sağlayan üniversitelerin sıralandığı bir sonuç açıkladı. Bu sonuçlara baktığımızda da Ondokuz Mayıs Üniversitesinin 201 ila 301. sıra arasında yer aldığını görüyoruz. Türkiye'de de Ondokuz Üniversite bu sıralamaya tabi tutuldu ve OMÜ, alanlara göre 2. İla 5. sıra arasında yer alıyor. Bu sonuçlar gösteriyor ki Ondokuz Mayıs Üniversitesi gelişimini sürdürüyor.

Üniversiteler için gelişimin göstergesi olarak ifade edilen akredite programları ile ilgili nasıl bir tablo söz konusu?

Sait BİLGİÇ: Bundan iki buçuk yıl önce bir fakültemiz akredite olmuşken şimdi, iki fakültemiz ve dört tane de bölümümüz akredite olmuş durumda. Bu konu ile ilgili çalışmalarını sürdüren bölümlerimiz de söz konusu.

Önümüzdeki süreçte YÖK'ün üniversitelere karne vereceği ifade edilmişti. Sanıyorum bu gelişmeler karnede de yer alacak…

Sait BİLGİÇ: Evet bu tür çalışmalar, işin daha iyi yapılmasını teşvik edecektir. Biz de bunun gerekli olduğunu düşünüyoruz ve çalışmalarımızı daha da yoğunlaştıracağız.

"Türkiye'nin ilk uzmanlaşmış enstitüsü olan Kenevir Araştırma Enstitüsünü kurmak için verdiğimiz teklif Yükseköğretim Kurulu tarafından onaylandı" açıklamanız olmuştu. Bu enstitü, şehre ne katkı sağlayacak ve ne zaman faaliyete geçecek?

Sait BİLGİÇ: Bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanımızın da, 'Samsun kenevir üssü olacak' ifadesi olmuştu. Ondokuz Mayıs Üniversitesinin de bu konuda çalışmaları var. Ziraat Fakültesi bünyesindeki bazı bölümlerimizde hocalarımız yıllardır konu ile ilgili çalışmalarını sürdürüyorlar. Biz de bu çalışmaların daha organize sürdürülmesi için kenevir araştırma enstitüsü kurulması kararı aldık. Bu karar senatomuzdan ve YÖK genel kurulundan geçti. Son imzalar da tamamlandığında bu enstitünün kuruluşunu gerçekleştireceğiz. Böylece kenevir endüstrisinin Samsun'da daha verimli bir şekilde yer edinebilmesi için gerekli araştırmalar enstitü aracılığıyla yürütülebilecek. Bahsettiğim gibi süreç Cumhurbaşkanımızın imzasıyla tamamlanacak ve imza atıldığında biz, enstitünün bu yıl içerisinde faaliyete geçeceğini düşünüyoruz. OMÜ'nün ilk araştırma enstitüsü olacak bu birimin çok yararlı olacağını düşünüyorum.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) ile Makina Mühendisleri Odası (MMO) işbirliğinde Ondokuz23 yılından günümüze kentteki imalat sanayiyle ilgili rapor hazırlanacağı bildirildi. Nasıl bir rapordan söz ediliyor ve üniversite sanayi işbirliği tam manasıyla sağlanmış durumda mı?

Sait BİLGİÇ: Üniversitemiz, bölgenin ihtiyaçlarına da cevap veren işbirliklerinin içinde olmalı. Henüz istenilen düzeyde olmasa da bu amaca yoğunlaştık. Biz bu açıdan hem üniversite sanayi işbirliğini hem üniversite kamu kuruluşları işbirliğini ve hem de üniversite sivil toplum kuruluşları işbirliğini çok önemsiyoruz. Çünkü bu aynı zamanda bir güç birliğidir. Samsun'da bunun ile ilgili iyi bir potansiyel var. Fakat henüz istenilen hareket gerçekleşmiş değil. Bahsettiğiniz rapor da Samsun'un tarihi gerçeklerini ortaya koymakla ilişkili. Akademisyenlerimiz sanayicilerle işbirliğini doğrudan gerçekleştirebilme imkanına sahip fakat üniversitedeki ders yükü, diğer sorumluluklar nedeniyle bu alana zaman ayırmakta güçlük çeken hocalarımız var. Biz, bu zorluğu aşabilmeleri için teknoloji transfer ofisimizin güçlü bir şekilde yapılanmasına öncelik sağladık. Bugün burada genç, iyi yetişmiş bir ekip var bu ekip sayesinde akademisyen ve sanayicilerin buluşması sağlanıyor. 2018 yılı içerisinde de 100 sanayici ile buluşma gerçekleştirildi. İşbirliklerinin hızlanmaya başladığını ve Samsun'da AR – GE birimi olan sanayi kuruluşlarımızın arttığını görüyoruz. Daha da artacaktır. Süreç hem akademisyenlerimizin hem de sanayicimizin işini kolaylaştırıyor. Sonuçları birden görmemizin imkanı yok ama zaman ilerledikçe irtibatlar daha da gelişecektir. Samsun'da bu çark dönmeye başladı diye düşünüyorum.

Üniversitede teknolojik gelişmelerin yakından takip edildiğini görüyoruz. Bu noktada nasıl bir düşünce yapısı söz konusu?

Sait BİLGİÇ: Güçlü olmak teknolojiden geçiyor. Teknoloji için de insan kaynağına ihtiyacımız var. Yani insan kaynağını iyi yetiştirmemiz lazım. Burada atlamamamız gereken nokta şu; güçlü olmak, sadece ekonomik açıdan güçlü olmak demek değildir. Gelecek nesillerin sağlıklı olması da çok önemli. Çok büyük bir bütçeye sahip olmak mutlu bir toplum için yeterli değil. Bu nedenle biz eğitimin içinde yer alan kurumlar olarak gençlerimizin hem kendi alanlarında çok iyi yetişmelerini hem de toplumun değerlerini geleceğe daha sağlıklı bir şekilde taşımalarının da gerekli olduğunu düşünüyoruz ve buna yönelik faaliyetlerde de bulunuyoruz.

Üniversitenin uluslararasılaşması hedefine ulaşıldı mı?

Sait BİLGİÇ: İki buçuk yıl önce uluslararası öğrenci sayımız bakımından oranı yüzde 10'a çıkartma hedefi koymuştuk. Şuanda bu aranın yüzde 9.5'i geçtiğini görüyoruz. 2018-2019 eğitim yılı itibarıyla 5 bin 200 civarında uluslararası öğrencimiz var. Uluslararasılaşma sadece öğrenci sayısından ibaret bir şey de değil. Aynı zamanda uluslararası işbirliklerini, üniversitemize yararı olacak yabancı uyruklu öğretim elemanı sayımızı, öğrenci ve personel hareketliliğini arttırmayı hedefliyoruz.

Tramvay ile ilgili süreç ne aşamada?

Sait BİLGİÇ: Tramvay konusunda altyapı tamamlandı. Gördüğüm kadarıyla en büyük sıkıntı vagonların temini noktasında. Bu kadar büyük bir yatırımın atıl kalması zaten düşünülemez. Tramvayın ulaşımı kolaylaştırmasının yanı sıra çevre kirliliğini azaltıcı etkisi de olacak. 2019 yılı sonunda daha da güzel bir kampüs alanının ortaya çıkacağını düşünüyorum. Ayrıca sıfır atık projesi kapsamında da önemli adımlar attık. Aynı zamanda yaklaşık 2 ay önce senatomuzda 'dumansız yeşil kampüs' kararı aldık. Umuyorum ki dumanın olmadığı bir kampüs olmayı başaracağız.

19 Mayıs 1919'un yüzüncü yıldönümü kapsamında nasıl çalışmalar söz konusu?

Sait BİLGİÇ: 100 yıl önce 1919'da Atatürk, Samsun'a ilk adımı atarak Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolun başlangıç adımlarını da atmış oldu. Bunun Türkiye için büyük bir önemi olduğu gibi Samsun için de ayrıca önemi var. 100. Yıl etkinleri için Valiliğimizin başkanlığında da bir kurul oluşturuldu. Biz de en başından bu yana Ondokuz Mayıs Üniversitesi olarak bu kurulun içindeyiz. Etkinliklerin de her alanında var olduğumuzu söyleyebilirim. O günü hatırlamanın yanı sıra o günü anlamaya ihtiyacımız var.

Çok teşekkür ederiz.

Röportaj: Burcu DÜZGÜN ÇOBAN

Fotoğraf: Pirsu DÜZGÜN