Yazılı basından derlenen bilgilere göre, 1 Ocak 2019 –23 Haziran 2019 tarihleri arasındaki 174 günlük süreçte, Samsun'da 31 kişi intihar teşebbüsünde bulundu. Meydana gelen 31 olayda, 23 kişi çeşitli sebeplerle intihar ederek yaşamına son verdi. En çok intihar ve intihar teşebbüsün yaşandığı ilçeler şu şekilde: İlkadım'da 8, Atakum'da 6, Vezirköprü'de 4, Bafra ve Canik'te 3, Yakakent, Çarşamba ve Ayvacık'ta 2, Terme'de ise 1 vaka meydana geldi. Son zamanda artan intihar vakaları üzerine Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği (Türk PDR DER) Samsun Şube Başkanı Oğuz Özat, önemli açıklamalarda bulundu.

TOPLUMSAL ÖĞRETİ VEYA TETİKLEME DEĞİL

Samsun'da yaşanan intihar teşebbüsü ve intihar vakalarını değerlendiren Başkan Özat, 'İntihar vakaları veya intihar teşebbüsleri psikolojide spesifiktir ve bireysel olarak değerlendirilmesi gerekir. Bazı ülkelerde ve toplumlarda kültürel bağlamda intihar girişimi kültürel bir olgu ise genelleyebilir. Ülkemizde intihar, hem inanç açısından hem de toplumsal açıdan reddedilen bir durumdur. Bu nedenle kültürel etkisi yok denecek kadar düşüktür. Ancak toplumsal, sosyoekonomik ve psikolojik etkileriyle de irdelememiz gerekir. Bu noktada ise bireysel değerlendirme yapmamız lazım. İntihar, öz kıyım ve bedenin ortadan kaldırılması davranışıdır. Samsun genelinde intihar vakalarına baktığımızda, bireysel sorunlar, ekonomik, duygusal ve kişisel arası ilişkiler veya kişisel rahatsızlıklar karşımıza çıkıyor. Samsun'da toplumsal bir öğreti veya tetikleme yok' dedi.

ÜCRETLERİ ÇOK YÜKSEK

Günümüzde karmaşıklaşan bir yaşam koşulu olduğunu ve nevrotik problemlerinin artığını ifade eden Başkan Özat, 'Duygusal ve yaşantı zorlukları artıyor. Bunların üstesinden gelmek giderek zorlaşıyor. Bireylerin istekleri değişiyor. Ülkemizde artık psikolojik yardım alma normalleşmelidir. Devletimize de önemli roller düşüyor. Samsun'da ruhsal bir problem yaşayan vatandaşımız, sağlık kurumlarından yaklaşık bir aydan önce randevu alamıyor. İleri düzey patolojik vakalarda ise iki aydan önce yatak günü alınamıyor. Psikolog ve psikiyatrist noktasında da personel yetersiz. Halkımız özel sektörde, psikolojik danışmanlara gidiyor ama ücretleri çok yüksek. Özel sektöre gidildiğinde halkımızın ödediği ücretlere sosyal güvenlik anlamında devletimiz destek vermiyor. Sonuçta bu da bir sağlık sorunudur ve sonuçları insan kıyımına kadar gitmektedir. Devletimiz, destekleyici çalışmalarını artırıyor. İlaç ödemesi kadar, önleyici hizmet olan psikolojik danışma sürecine de katkı vermelidir' diye konuştu.

İNTİHAR BİR BİLİNÇ KAYBIDIR

Samsun'da intihar vakalarının 20 ile 35 yaş arasında yoğunlaştığını ifade eden Özat, 'Ülkemizdeki intihar vakalarıyla Samsun'daki intiharların yaş oranı aynıdır. Kadınlarda, erkeklere göre yüzde 70 oranında daha fazla intihar girişimi ve teşebbüsü vardır. Vakalarımızın içerisinde dini ve kültürel değerlere sahip olan vatandaşlarımız da vardır. İstatistiklere göre; intihar girişimde bulunan vatandaşlarımızın geçmişte psikolojik rahatsızlıklar gözlenirken, toplumla uyum içinde olan kişilerin de intihar girişiminde bulunduğunu biliyoruz. Son dönemde bilimsel ruh sağlığı yerine ruhsal problemleri manevi danışmanlık gibi temelsiz ve farklı dinlerden alınan projeler ile çözmeye dönük çalışmalar eksik ve hatalıdır. Fatiha Suresi'ni okumanın, namaz kılmanın ruhsal desteğe mutlaka olumlu etkisi vardır. Ama inançlı ise, ibadeti tam yaparsa ruh sağlığı için yeterlidir ve İslam'ın reddettiği bu davranışı yapmaz düşüncesi yanlıştır. İntihar bir bilinç kaybıdır. Dinini veya bedenini düşünemez. İntihar eder kişilere psikolojik çalışma yapılsaydı şu an aramızda olacaklardı' diye konuştu.

Erdinç YILDIZ / ÖZEL HABER