'Kanser' hastalığını artık daha çok duyar hale geldik. Birçok insanın ya akrabası ya yakın çevresinden bir kişi kanser tedavisi görüyor ya da bu hastalıktan dolayı hayatını kaybediyor.

SAYI GİDEREK ARTIYOR

Kanser kaynaklı ölüm oranları, hastalığın nedenleri ve Türkiye'nin kanser haritası hakkında konuşan Halk Sağlığı İl Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, dünyada her yıl 14 milyon kişiye kanser teşhisi konulduğunu, Türkiye'de ise 2002 yılında kanserden ölümlerin, tüm ölümlerin yüzde 12'sini oluştururken, bu oranın 2016'da yüzde 19,7'ye çıktığını söyledi.

2030 YILINA GELİNDİĞİNDE…

Kanserin, hem dünyada hem de Türkiye'de sebebi bilinen ölümler sıralamasında kardiyovasküler hastalıklardan sonra ikinci ölüm sebebi olduğunu söyleyen Kasapoğlu, 2002 yılında Türkiye'de kanserden ölümlerin, tüm ölümlerin yüzde 12'sini oluştururken, bu oranın 2016'da yüzde 19,7'ye çıktığını söyledi. Kasapoğlu, 'Kanserde benzer seyir devam ettiği taktirde 2030 yılına gelindiğinde yıllık 22 milyon yeni vaka ortaya çıkması ön görülüyor. Yani 2008 verilerine göre, yeni vakalarda yüzde 75 artış bekleniyor. Dünya genelinde her yıl yaklaşık 14 milyon kişi kansere yakalanıyor ve 4 milyonu genç yaşta olmak üzere 8.2 milyon kişi kanserden hayatını kaybediyor' şeklinde konuştu.

EN ÇOK GÖRÜLEN 5 KANSER…

'En son istatistiklere göre, Türkiye'de bir yıl içinde 163 bin 500 civarında yeni kanser vakası teşhis edildi' diyen Kasapoğlu, Türkiye'de görülen ilk 5 kanser türünün dünyadaki ve diğer gelişmiş ülkelerdeki örüntü ile benzerlikler gösterdiğini ifade etti. Erkeklerde trakea, bronş ve akciğer kanserinin, kadınlarda ise meme kanserinin en sık görülen kanser türleri olduğunu aktaran Kasapoğlu, '2014 yılı kanser istatistiklerine göre, ülkemizde 96 bin 200 erkeğin ve 67 bin 200 kadının kansere yakalandığı tahmin ediliyor. Erkeklerde en sık görülen kanserler akciğer ve prostat iken, tütüne bağlı kanserler erkeklerde önemini korumaya devam ediyor. Ülkemizde meme kanseri tanısı alan kadınların yüzde 44,5'inin 50-69 yaş arasında olduğu, yüzde 40,4'ünün ise 25-49 yaş aralığında yer aldığı görülüyor' ifadelerini kullandı.

ULTRAVİYOLE IŞINLARINA DİKKAT!

Kanserin yüzde 90 çevresel, yüzde 10 ise genetik faktörlere bağlı oluştuğunu ifade eden Kasapoğlu, çevresel faktörler arasında tütün, obezite, alkol ve enfeksiyonların ilk sıralarda yer aldığını söyledi. Dünyada her geçen gün daha fazla insanın tütün ve tütün mamullerine, hareketsiz yaşam tarzına ve yanlış beslenme gibi kanserin en önemli risk faktörlerine maruz kaldığını vurgulayan Kasapoğlu, 'Obeziteye atfedilen vaka sayısı toplamda 5 bin 896 civarında olduğu tahmin ediliyor. HPV, Hepatit B ve C gibi enfeksiyon ajanlarından korunarak kanser önlenebilir. Güneş ve solaryum gibi diğer kaynaklardan gelen ultraviyole radyasyona maruziyetin azaltılması da birçok deri kanseri riskini azaltmak için önemli' dedi.

TARAMA VURGUSU

Türkiye'de rahim ağzı, meme ve kalın bağırsak kanserleri için toplumun kaynaklarına ve hastalık yüküne uygun olarak tarama programları yürütüldüğünü kaydeden Kasapoğlu, 'Bu tarama programları yürütmek üzere Sağlık Bakanlığı'nca ülke genelinde ilk olarak Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) kuruldu. Her ilde en az bir tane olmak üzere ülkemizde 159 sabit KETEM, 21 HSM Mobil KETEM, 10 Pembe Prenses mevcut. Samsun'da kanser tarama faaliyetleri ilk olarak 2008 yılında kurulan ve şu anda Halk Sağlığı Müdürlüğü giriş katında yer alan İlkadım KETEM'le başladı. Çarşamba Toplum Sağlığı Merkezi binasında Çarşamba KETEM, Derecik'te Yeşilkent Aile Sağlığı Merkezi'nin üst katında Atakum KETEM ve son olarak da Bafra Toplum Sağlığı Merkezi'nde Bafra KETEM hizmet veriyor. Erken tanı hayat kurtarır, bu nedenle tüm vatandaşlarımızı taramaya davet ediyoruz' sözlerini kaydetti.

Zeynep Irmak ÖCAL